Edirne eski tarihi yapısını kaybetti. Tarihi ,cumbalı binaların yerinde çirkin betonlar yükseldi.
Edirne için tarihi miras ve turizm açısından bulunmaz fırsat olan Kaleiçini çirkinleştirdik
Bu yetmiyormuş gibi yeni yapılanmada sokaklar arasına bakıldığında iki aracın geçeceği kadar aralığı bulunmayan yollar var.
Bunların çoğu yeni yapılar. Bu binalar yapılırken kontrol edilmiyor mu?
Eski Edirne’yi yok ettik.
Şimdi de yeni Edirne’yi çirkin görüntülere terk ediyoruz.
Bu söylediklerimin hilafında iddiası olanlar varsa, bir gün basını da yanlarına alıp sokakları dolaşsınlar bizlere hak vereceklerdir.
El birliği ile tarihi kentimizin güzelliklerini yok ediyoruz. Gelecek kuşaklar bize hayır dua etmeyecekler.
NEREYE GİDİYORUZ?
Sokaklarımız güvenli olmaktan çıktı. Bakıyorsunuz hiç tanımadığınız birinin saldırısına uğruyorsunuz.
Cezalar da caydırıcı olmadığı için bu tür saldırılar hız kesmiyor.
Bu saldırılardan en çok nasibini alan doktorlarımız ve sağlıkçılar ve kadınlarımız oluyor.
Bizlerin sağlığı için gece gündüz görev yapan fedakar insanlar canları pahasına görevlerini sürdürüyor.
Bazı kendini bilmez kişiler doktorlarımıza saldırıyor, canına kast ediyor.
Dünyanın kaç ülkesinde böyle bir saldırı var. Toplumumuzda insanı bu kadar dehşete düşürecek olumsuz gelişmeler var, bunlara önlem alınmalı birileri dur demeli .
Son olarak İstanbul’da bir özel hastanede Psikiyatri Uzmanı Dr Fikret Hacıosman eski hastası olduğu söylenen biri tarafından yapılan saldırı sonucu yaşamını yitirdi.
Bu olaylar uygar bir ülke için olmaması gereken olaylar. Maalesef bizlerde olağan duruma geldi. Bu konuda caydırıcı önlemler alınması gerekmez mi?
KENTİN DOĞUSU DA HAVA AKIMINA KAPANACAK
Edirne, çarpık yapılaşma sonucu önde gelen kirli iller arasına girmeye aday.
Kentimize en çok hava akımının geldiği, kentin havasını temizleyen kuzey bölgesinde yüksek apartmanlarla kaplanması sonucu Buçuktepe yöresinden gelen hava akımından kentin yeni yerleşim alanları faydalanamıyor. Yüksek binalar Edirne’nin yeni yerleşim alanlarına gelecek rüzgarları engelliyor.
Bu yetmiyormuş gibi, şimdi de doğudan gelebilecek rüzgarın önü kesilmek isteniyor.
Buralara da yapılacak çok katlı apartmanlarla Edirne’nin en önemli rüzgar koridorları iyice kapanmış olacak. Edirne üzerinde biriken kirli havanın temizlenmesi için batıdan ve güneyden esecek rüzgarı beklemek zorunda kalacağız.
Şehir plancılarımız, Edirne halkına bu kadar zararı dokunacak yapılaşmaya nasıl izin veriyorlar? Edirne’yi kirli havalı kent haline getirmek kime yarar sağlayacak.? Bunun zararını özellikle kış günleri nefes almada zorlanan yeni yerleşim bölgesindeki Edirne halkı çekiyor
***********************************************
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
AVRUPA GEZİSİNE ÇIKAN İLK PADİŞAH ABDÜLAZİZ HAN’DI
Tarihimizde Avrupa gezisine çıkan ilk Padişah Abdülaziz Han oldu. 21 Haziran 1867 günü Fransız İmparatoru 3 Napolyon’un çağırısı üzerine deniz yoluyla Avrupa’ya gitti.
Fransa’nın Tulon kıyı kentine çıkarak Paris’e geldi. Burada uzun süre kaldı. Uluslararası Paris sergisini gezdi. İki ülkeyi ilgilendiren konularda görüşmeler yaptı.
İngiltere Kraliçesi Viktorya’nın konuğu olarak Londra’ya da gitti.
Viyana, Budapeşte ve Rusçuk’a uğradı. 7 ağustos 1867’de ülkesine döndü. Abdülaziz'in Türk hükümdarı kişiliğiyle yurt dışına ilk kez çıkışı Türk dış ilişkileri açısından önemli bir olaydı.
EŞİNDEN BOŞANMAK İÇİN.
Eşinden boşamak için mahkemeye başvuran adam, neden eşinden boşanmak istediğini soran yargıca şu açıklamayı yaptı.
-“ Sayın yargıç biz yedi yıldır evliyiz. Bu süre zarfında eşimin bana evden bir şey fırlatmadığı günümüz olmadı.”
Adamın anlattıklarını ilgiyle dinleyen yargıç, “ Peki bunca yıl neden bekledin” diye sordu.
-“ Yargıcın kendisine acıdığını düşünen adam çaresiz bir şekilde,” önceleri pek sorun olmuyordu, yargıç bey, fakat şimdi eli iyice alıştı. Ne zaman evden bir eşya fırlatsa isabet ettiriyor, hiç şaşırmıyor, onun için artık dayanamıyorum” dedi
ÖZLÜ SÖZ
Hoşgörü, karşımızdakileri bizim istediğimiz gibi değil, kendi istedikleri biçimde mutlu edebilmek büyüklüğüdür.
ALBERT.J. ROBİNSON