Güzel olan, dengeli olandır. Doğada denge üzerine kurulan şeyler güzeldir ve bu güzelliğin mükemmel vuku bulmuş haline “altın oran” denir. Denge, fazla veya az olanı reddeder.

Bir an için şöyle düşünelim: Bir kaşımız, bir gözümüz, bir kulağımız, bir kolumuz, bir ayağımız olmasın, ya da fazla olsun; ne olur o zaman? Biz, biz olmaktan çıkarız. Var olan güzelliğimiz -denge/altın oran bozulur. Çok kilolu veya çok zayıf bir insanın fiziki durumunu göz önüne getirelim, bu görüntüler de hoşumuza gitmez. Neden? Çünkü fazlalık veya azlık vardır. İnsanın altın oranı bozulmuştur.

Bunu bitki ve hayvanlar; çevremizdeki diğer varlıklar için de düşünebiliriz. Örneğin; hayvanlar dört ayaklı veya iki ayaklı değil de beş, yedi, dokuz ayaklı olsun; ne olur o zaman? Kabullendiğimiz denge bozulur.

Bu durumu aile toplum ilişkisi ve/veya devlet toplum ilişkisi için de düşünebiliriz. En küçük toplu yaşam biçimi ailedir. Eğer ailede söz ve karar vermede, anne babanın anlayışı-uyumu; maddi güçte ve paylaşımda denklik varsa, o ailenin sağlıklı ve mutlu olma olasılığı fazladır. Anne babadan biri baskın ise denge yoktur; özgürlük ve mutluluk kısıtlıdır. Devlet/toplum ilişkisi açısından da bu böyledir. Devlet, bir arada yaşayan insanların kurduğu bir örgüttür. İnsanlar neden devlet denen örgütü kurmaya ihtiyaç duyar? Daha sağlıklı ve düzenli, adaletli, dengeli, güvenli yaşamak için.. O halde devlet kendisini meydana getiren insanlara hizmet etmek için vardır. Bu hizmeti nasıl, neye göre yapacak? O devlette yaşayan insanların uzlaşarak yapmış olduğu yasaya göre. Bu yasaya da o toplumun anayasası diyoruz. Tabii burada bahsedilen devlet anlayışı demokratik bir devlet anlayışıdır. Bu devletteki rejimin adı da demokrasidir. Yasaların işlediği, özgürlük ve demokrasinin olduğu ülkelerde devleti toplumun bilinci, eğitimi, kültürü toplumsal duyarlılığı sivil-özgür örgütleri denetler. Tabii ki tüm bunlar kent toplumları, demokrasinin olduğu ülkeler için geçerlidir; kentleşmenin olmadığı yerde ne demokratik toplum ne demokratik devlet ne de özgürlük ve demokrasi olur. Kent toplumunda zamanla; toplumla devlet arasında bir denge oluşur. Bu dengeden işte o güzellik doğar; demokrasi ve özgürlük. Refah ve kalkınma bu ortam ile beraber gelir.
Özgürlük ve demokrasi, Atina site devletlerinden başlayıp Batı toplumlarında gelişip bu günlere varmıştır. Bunun da nedeni ticaret ve muazzam bir özgürlük ortamının olmasıdır. Bu gün Batıda devlet/toplum dengesi oluştuğu için insanlar Batı toplumlarında yaşamak istiyorlar. Çünkü zenginlik, iş, özgürlük ve demokrasi insanları çekiyor. Dünyanın her yerinden insanlar Batıya ulaşmaya, orada yaşamaya çalışıyor.

Peki özgürlük ve demokrasi Asya toplumlarında ve İslam dünyasında neden yeşermedi, yeşermiyor? Bir çok neden sıralanabilir ama en önemlisi sermaye birikimi ve sanayi devriminin olmaması nedeniyle kent toplumu ve kent kültürünün olmamasıdır. Başka bir deyişle toplumsal dengenin oluşma koşullarının; doğanın temel yasası olan zıtların birliği yasasının oluşmamasıdır. Buralarda devletler demokratik değildir, tek yönlü baskıcı, despot, oligarşik devletlerdir. Devlet toplumun devleti değil bir avuç sömürücünün ideolojik devletidir. Bu sömürücüler de genellikle o ülkelerin dincileri ve milliyetçileridir. Bu ülkelerde yasalar değil -ki o yasalarda yöneticilerin çıkarını sağlamak için vardır, liderler önemlidir.

Hal böyle olunca halimiz, yaşadıklarımız da ortada.

Enseyi karartmayın derim özgürlük ve demokrasi mücadelesine devam; hayat denge üzerine kurulmuştur; dengeyi oluşturmak, özgürlüğü ve demokrasiyi yaşamak için zamana ihtiyacımız var; “Zaman da güzel bir nehir gibi akıp gidiyor hocam” derseniz, haklısınız derim.Nesiller geçmesi gerekir, doğa yasaları böyle elden ne gelir!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.