TV Kanallarını açamaz, gazetelere bakamaz olduk. “Çözüm süreci” bir işe Yaradı mı?
Yarasaydı belki de bu günlere dönmezdik. Bu kanlı acıları yaşamazdık.
Yapılan açıklamalara göre bu süre içinde terör içimize girmiş, depolanmış gizli saklı. Biraz da yüz bulduğu için içten içe kalkışmaya hazırlanmış.
Bir çok ilişki, toplantı görüşme… havada kalmış gibi Boşu boşuna zaman kaybı sanki
Bir yanda Kandil , Öte yanda İmralı,Daha bir başka yanda…
Bunlar yetmiyormuş gibi bir bela daha dolandırıldı başımıza. Bir de kanlı örgüt İŞIT
Terör örgütleri, Ortadoğu baharından! Sonra ışık hızıyla çoğaldı.
Bunlar elbette illegal. Yani yasa dışı. Ne yazık ki dünyanın bir çok ülkesinden ya da kuruluşundan
Yardım görmekteler, yandaş bulabilmekteler. Gizli kapaklı silah yardımları ve desteği de işler durumda.
Kimin ne yaptığı, nerede durduğu belirsiz.
Ürdün’de başlayan olaylar ve ayaklanma tüm Ortadoğu ülkelerini etkilemiş görünüyor.
Artık orası Ortadoğu değil, kan gölü.
Ürdün’den sonra, Libya, Irak, Suriye ,Mısır…
Yani şu kavanoz dipli mavi portakal cehennemi yaşıyor. Bu cehennem ateşinde günahsız insanlar
Canından olmakta, bu ateşte yanmakta. Yıllardır süregelen bu yangının biteceği de yok.
Ülkemizin güney sınırlarında tedirginlik ve gerginlik. Kaç kişi de onlar yüzünden yaşamını yitirdi.
Suriye’den can korkusuyla kaçanlar. Mülteciler, bu nedenle ülkemizi zorda bırakıyor. O denli insanı korumak kollamak, barındırmak kolay mı? Bir başka dert.. kayıtsız kalmak da insan olmanın canını acıtıyor doğrusu.
Bir de deniz yoluyla kaçmak isteyenler…
Uyduruk botlarla denize açılan ve kurtuluşu canı pahasına kaçmakta bulan bu nedenle canından olan insanlar.
Kıyamet koptu kopacak sanıyor insan. Doğrusu o bölge uzunca süredir kıyameti yaşıyor, can pazarında.
Bir süre önceydi,Hac da olan biten de bir başka insanlık dramı. Koca vinç farizayı yerine getirenlerin üstüne düşüyor. Bir çok ölü.
Ne yazık ki son bilgilere göre on yedi yurttaşımız da can vermiş,
Zamanında niye önlem alınmamış ki? Diye sorası geliyor insanın.
Daha önceki yıllarda da benzer olaylar yaşanmıştı… Kesilen kurbanların toprağa gömüldüğü de söylentiler arasında.
Oysa amaç kesmek değil, yoksullara yardımcı olmak, benim bildiğim.
Yani şu fıkranın tam zamanı:
Öğretmen sorar:
-Dünya yuvarlak mı?
-Hayır öğretmenim…
-Peki düz mü?
-Değil efendim.
Peki, nasıl öyleyse:
-Babam dünyanın karmakarışık olduğunu söyler hep…
Rahmetli Annem de söylenirdi zaman zaman: Dünya değil, donyağ…
