İl Genel Meclisinde Edirne Sarayının , Saray-ı Cedid-i Amire ( Yeni sarayın )yeniden yapılması gündem maddesi olarak yer aldı. Bu saray Topkapı sarayından sonra en eski saray.
Tarihi Edirne Sarayının bulunduğu alandaki toprakların kamulaştırılması işi tamamlandıktan sonra ancak 2040 yılında Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığı .. adındaki saray görme imkanımız olacak.
O gün normal süre bunda bazı gecikmeler de olabilir.
Anlaşılan yaşı ilerlemiş olanların bu tarihi sarıyı görme imkanı yok. Bu türde gerçekleşmesi uzun vadeli haberler her zaman bazı kurumlarımızca gündeme taşınır.
Yeri zamanı zorunlu olmasa da bunlar halka duyurulur.
Ülkemizde özellikle seçim öncesi zamanlarda da bir bakarsınız ülkenin bir bölümünde petrol yatakları bulunur, önemli bir maden sahasına ulaşılır.
Bu konuda halka müjdeler verilir. Bunların gerçekle ilgisi olmasa da halkın gazını alacak gündemi saptıracak haberlere ağırlık verilir, Sanırım bu da onlardan biri olabilir.
Bir süre önce ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirilen hızlı tren olayı da aynı amaçla gündeme taşınıyor.
Bu arada Ergene kirliliğinden Çorlu’da yaşamını yitiren insanlarımızın haberleri unutulmuş durumda.
Bugünlerde olduğu gibi milli sorunlarının gündemde olduğunda her kurumun kendince ülkemize yönelik uygulamaya tepki gösterdiği bir zamanda bu da toplumun dikkatini çekmeye yönelik bir gündem maddesi olabilir .
İl Genel Meclisi de gündemine de böyle uzun vadede gerçekleşecek bir konuyu almış .
Gönül ister ki buların yanında gündem belirleyiciler bir gün Selimiye yanında yıllardır devam eden rezilliği de gündeme taşısınlar.Edirne için kötü bir imaj oluşturan bu görüntülere kitlesel olarak tepki göstersinler.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
BU ÇİRKİNLİK NE KADAR SÜRECEK
Bu konu adeta unutturulmak isteniyor. İnsanlarımız daha ne kadar bu çirkin görüntülerle yaşamak zorunda kalacak. Meslek kuruluşlarımızın mahalli yönetimlerin dar kapsamlı az sayı ile toplumsal tepkileri yeterli oranda ses getirmez, orada kalır.
Bazı partilerimiz Çocuk Haftası nedeniyle maske takarak lösemi ve kanser konusunu hatırlamış o konuyu gündeme taşımış. Belediye Meclis üyelerimiz yine maskeli olarak Fransa ve Amerika Birleşik devletlerini asker selamıyla protesto etmiş,kanser ve lösemili çocukları hatırlatmışlar.
Bu tepkiler kurumsal düzeyinde birkaç kişi ile değil toplu olarak kitlesel oranda gündeme gelmediği sürece derdinizi emperyalist ülkelere ve bu sorunları çözmekle yükümlü yerlere anlatamazsınız:
Tüm dünyada haklar toplumsal çok katılımlı hareketlerle elde ediliyor.
Lokal bazda yapılanlar orada kalır unutulur gider .
Onun ötesinde Edirne’nin kangren haline gelen sorunları da sürekli gündemde tutulmalı. Zira bunlar çözümlenmediği sürece suçlusu Edirne olmamasına karşın fatura bizlere çıkarılıyor.
------------------------
KÖMÜRLER İYİ DENETLENMELİ
Kıy aylarına giriyoruz. Her ne kadar konutlarda doğal gaz olması konusunda çaba harcansa da özellikle dar gelirliler ve çok konutlu kooperatifler katı yakıt yakmayı sürdürüyor.
Bu tür yakıtlarda kükürt oranı ne düzeydedir?
Bu konuda yeterli denetim yapılıyor mu?
Yapılıp yapılmadığına dair şüpheler var.
Bir yanda masrafa girip evinde doğal gaz kullanacaksın.
Diğer taraftan “ Kurulu düzenimiz var. biz kömürle devam edeceğiz” diye direten çok konutlu kooperatifler. Bunlara çözüm bulunmalı.
Daha önceleri herkesin doğal gaza geçmesi konusunda yaptırım uygulanacağı söyleniyordu.
Bunu dikkate alan halkımızın bir bölümü har borç evine doğal gaz getirdi. Yine de özellikle yeni yerleşim alanlarında konutların bir bölümü kış aylarında kömür kullanıyor. Bunların kalorifer bacalarından yükselen kara dumanlar çevreyi kirletiyor.
O kirli gazlar şehrin üzerine iniyor. Buralarda kaloriferi tutuşturmak için plastik ürün kullanıldığı yönünde duyum alıyoruz.
Bunun tehlikesi daha büyük.
Bu sorunları denetmekle yükümlü olanlar kömürle çalışan kaloriferleri sık sık denetlemeli.
Doğal gaz kullanan konutlar kömürlü çalışan kaloriferlerin kirliliğine katlanmak zorunda değil.
Özellikle kış aylarında araçların üzerinin simsiyah olması acaba neden kaynaklanıyor?. Hava sirkülasyonu olmaması kentin yüksek binalarla kuzey rüzgarlarına kapatılması Edirne’nin yeni yerleşim alanlarında hava kirliliğinin artmasına neden oluyor.
------------------------------
KİM İZLİYOR Kİ
Daha önceleri TRT 3 kanılında yayınlanan Türkiye Büyük Millet Meclisindeki konuşmaları halkımız ilgi ile izliyordu. Seçtiği parlamenterlerin buradaki konuşmalarının etkili olacağı inancı vardı.
Şimdi bu kanalı izleyenlerin oranı yok denecek kadar az.
Çünkü herkes biliyor ki milletvekillerinin burada yaptığı konuşmalarda değindiği konuları dikkate alan yok. Tüm kararlar onların dışında atanan bakanlarca veriliyor.
O nedenle onların verdikleri önergeler verildiği ile kalıyor.
Bölge milletvekilimizden Okan Gaytancıoğlu meclisteki konuşmalarını TV konuşmalarını mesajla bildiriyor. Daha önceleri bu tür konuşmalar halkımız dikkate alırdı. Şimdi milletvekillerinin etkinliğinin azalmasından sonra bu tür konuşmalara ilginin olmadığı bu kanalın reytinginden de belli olacaktır.
Başkanlık sisteminin olduğu yerde milletvekillerinin esamisi okunmuyor. Halkımız da bunun bilincinde . Onlar gününü gün etsinler başka yapacakları iş yok.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
RADYO İLE İLK KEZ POSTACILAR TANIŞTI
İlk radyo deneme yayını Ankara ve İstanbul’da PTT’nin posta görevlerinde yararlanmak amacıyla kurduğu beşer kilovat gücündeki verici istasyonundan 1927 yılında yapıldı.
Bu yayınları 1936 yılına kadar Türk Telsiz Telefon kuruluşu yönetti.
Radyonun günlük hayatta önemli bir yer tuttuğu gerçeğini göz hükümet , Ankara’da büyük bir radyo istasyonu kurdurdu. 28 Ekim 1938 günü sürekli yayınlara başlayan bu yeni radyo uzun dalga “ Türkiye radyosu” ve kasa dalga “ Ankara Radyosu” adıyla hizmete girdi. İstanbul Radyo sununun yayınlarına sürekli olarak başlayışı.1 Eylül 1949 günü mümkün oldu.
--------------------------
ZENGİN İŞADAMI YARDIMI
Zengin bir işadamı sokakta rastladığı eski okul arkadaşına yardım için yüz lira verdi. Okul arkadaşı bu duruma hiç memnun olmadı.
“Bu kez yalnız yüz lira veriyorsun.?” Diye sordu.
İki yıl önce 500 lira, bir yıl önce ise 250 lira vermiştin şimdi ise yalnızca yüz lira ha..?
İşadamı arkadaşının bu sitemi üzerine özel durumunu açıklamak istedi.
“ Geçen yıl evlendim, bu yıl bir çocuğum oldu” diye başladı söze. Arkadaşı onun sözünü yarıda kesti:
“ Tamam tamam anladım” dedi. “ Desene benim paramla aile geçindiriyorsun artık