Edirne’de bazı işverenlerce gündeme getirilen kentimize hafta içinde gelecek turist sayısının artması projesi tüm esnaflarımızca dikkate alınmalı yabana atılmamalı.
Bugün sadece hafta sonlarında Edirne’ye özellikle komşu ülkelerden turist akanı var. Bunun sekteye uğraması engellenmesi halinde Edirne esnaflarımız zor durumda kalabilir.
Kentimizde turizme ilgi duyan kurum ve kuruluşlarımız hafta içinde Edirne’ye gelebilecek turist sayısını artırmak için çaba harcamalı.
Meslek kuruluşlarımız, oda ve boralar ile yerel yönetim , resmi kurumlarımız bu alanda kafa yormalı.
Edirne’nin turizm konusunda bugünkünden daha fazla potansiyeli var.
Yeter ki bu iş iyice benimsetilerek ilgili turizm kuruluşlarıyla vakit geçirmeden irtibat kurulmalı.
Edirne’miz için hayati önemi olan bu görevi eğer biz yazmasak, komşu iller bu göreve talip olabilir.Sonra turizm alanında yaya kalabiliriz.
Bu alanda en avantajlı konumda olan Edirne’nin hafta için turist sayısını artırmada el birliği yaparak özellikle komşu ülkelerdeki emekli turistlerin hafta içi günlerde Edirne’de kalmalarını sağlamanın yolunu aramalıyız. Kentimize hafta içi günlerde gelecek . yerli ve yabancı turistler için ihtiyaçları dikkate alarak altyapı oluşturulmalı.
Bu insanların Edirne’de kalacakları sürede eğlenmeleri, ve boş vakitlerini geçirebilecekleri imkanlar oluşturulmalı.
Bu arada başta oteller olmak üzere meslek kuruluşlarımız hafta içinde gelecek turistlere fiyat indirimi uygulaması halinde kentimize gelecek turist sayısında önemli ber artış sağlanacaktır.
Bazı işverenlerimizce gündeme getirilen bu öneri ciddiye alınıp vaükit geçirilmeden gereken girişimlerin yapılmasında yarar vardır.
---------------------------------------------------------------------------------
ÇORLU TREN KAZASI UNUTULUYOR MU?
Çorlu’da meydana gelen 25 vatandaşımızın canına mal olan üç yüzden fazla insanın yaralanmasına neden olan feci tren kazasının akıbetinden bahseden yok. Birçok acı olayda olduğu gibi o da unutturulmaya çalışılıyor.
Bu insanlar en güvenli yolculuk olarak kabul edilen devlet güvencesindeki bir ulaşım aracıyla seyahat ediyor.sonunda Başlarına bu ölümlü kaza geliyor.
Kazada canlar gidiyor, yüzlerce insanımız yaralanıyor..
Bu kazanın izlerini ömür boyunca taşıyacaklar.Yakınlarını kaybedenler onları kaybetmenin acılarını çekecekler.
Peki bu kazanın hiç suçlusu yok mu?
Yolun bu durumda adeta kazaya davetiye çıkarmasının sorumluları yok mudur?
Mağdur olan bu insanların yakınları öldükleri ile mi kalacaklar.
Yaralananların bir hakkı olmayacak mı?
Acaba bu kaza bir Avrupa ülkesinde olsa böyle mi olurdu.?
Bizde olduğu gibi İnsanlar kaderleriyle baş başa mı kalırdı.?
Buradaki kaza sonrası acaba kaç devlet yetkilisi kazazedeleri ziyaret ederek hatırlarını sordu?
Bir ülkede devletin denetiminde olan en güvenli ulaşım aracı olarak bilinen trende yaşamını kaybeden ve yaralanan insanlar olup bunlar görmezden geliniyorsa çok yazık.
Meydanlarda gereksiz şeylere çene yoranlar, halka akıl verenler, ağza alınmayacak sözler sarf edenler bir gün olsun Çorlu tren kazasında canlarını kaybeden insanları hatırlama gereğini duyamazlar mı?
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
CAMİ PENCESİNE ASILSA TÜRK BAYRAĞIMIZ
Selimiye camisi avlusundaki pencerelere Türk bayrağı asılmış. Bu durumu gören ve böyle görüntüye alışık olmadıklarını belirten vatandaşlar “ Cami girişinde pencere parmaklıkların arasına asılı de olsa Türk Bayrağımız camilere ayrı bir güzellik katıyor.
Gönül isterdi ki, bayrağımız camilerimizde pencereler yerine özel olarak hazırlanan yerlere asılsın. O zaman bayrağımız dalgalanıp camilerimize bir farklı güzellik getirirdi.
Pencerelerde de olsa bayrağımızı camilerimizde takılı görmek bizlere huzur veriyor. Dileriz bu uygulama tüm camilerde olur.
Bunu sağlayanlara teşekkür ediyoruz” değerlendirmesi yaptılar.
--------------------------------------
FIKRA
BİSKÜVİ ASKER
Acemi er levazım başçavuşuna yakınır:
“Başçavuşum , bize yemekte ördek böreği verdiler. Yemin ederim ki içinde bir gram dahi ördek eti yoktu”
-O halde diye yanıtlar başçavuş sen hiç asker bisküvisi yedin mi?
_” Yedim başçavuşum”
-“ bisküvinin içinde hiç asker çıktı mı ulan”
---------------------------------------------------------------------------------------------------
O KADAR İNCELME KIRILIRSIN
Bu deyim bir kişinin sahip olduğu yeteneklerin üzerinde işleri yapmak hırsıyla şekilden şekle girenler için söylenir.
Onun hikayesi ise şöyle:
Bir gün buğday ununun işi çıkmış arpa ununa demiş ki:
Benim işim çıktı yerime sen bakıver.
Arpa unu.
Olur başüstüne ekmek hamuruna gireyim mi,?
Diye sormuş.
Buğday unu:
peki demiş” Ekmek olabilirsin”
-“Ya çörek hamuruna gireyim mi?” diye sormuş arpa unu-
-“ Olur olur onu da yapabilirsin” diye cevap vermiş buğday unu.
-“ Peki baklava hamuruna da gireyim mi?” diye tekrar sorunca buğday unu:
-“ O kadar incelme dostum sonra kırılırsın” demiş.