Öğretmenlik çok zor ve şerefli bir görev.
Eğitim emekçileri yurdun dört bir yöresinde uzun yıllar görev yapıp emekli oldular
Haklı olarak yaşamlarının bundan sonraki dönemini dinlenerek geçirecek.
Bu onların tabii hakkı
Öğretmenlerimiz emekli olsa da bazıları yine görevlerinden uzak kalmıyor: Bir çocuğu gördüğünde hemen mesleği aklına geliyor. Kolay değil en az 25 yıllık çalışmayı unutmak.
Naçizane olarak ben diyorum ki emekli öğretmenlerimizden arzulu olan sağlığı uygun olanlar birikimlerini emeklilik döneminde de gençlere hizmet olarak sürdürmeli.
Onlar eğitim konusunda birikimi olan eğitimi iyi bilen kişiler. Eğitim sisteminin dejenere edildiği şu dönemde çağdaş ve Atatürk ilkeleri doğrultusunda eğitim veren öğretmenlerimize yeni neslin çok ihtiyacı var.
Sık sık değişen eğitim sistemi ne öğrencilere ne de öğretmenlere fayda sağlamadı
Yaz boz tahtasına dönen sistem atamızın özlem duyduğu gelecekte güven duyabileceğimiz öğrenci yetiştirmekten uzak.
Türkiye’nin dünyadaki eğitim seviyesine de baktığımızda bunu görüyoruz.
Dileğim o ki yurtsever ve eğitimi seven öğretmenlerimiz kendilerine belediye veya bir başka kurum tarafında yer ve imkan sağlandığı takdirde Birikimlerini yeni nesle aktarmaktan çekinmemeli.
Böylece eğitim sisteminin daha da yozlaşmasının önüne geçmiş olurlar.
Bu tür uygulamalar başka illerde yapılmış.Bu uygulamayla öğretmenlerimiz yeni nesle bilgi ve deneyimleri aktarmaktan mutlu olacaklardır.
Sınava girecek dar gelirli öğrencilerimiz yeterli eğitim görmedikleri için başarılı olamıyorlar. Emekli öğretmenlerimizin vereceği bilgilerle onlar da eğitim maratonunda başarılı olabilir.
Öğretmenlerimizden bu fedakarlığı ve girişimi bekliyoruz.
Bir öğretmen tıpkı basın mensubu gibi sağlığı elverdiği sürece mesleğinden kopmaz. O alanda hizmet vermek onlara da huzur verir.
*********************************************************************
TOPRAKLARIMIZ YAĞMALANIYOR
Tarım arazileri izlenen yanlış politika ve tarıma yeterli desteğin verilmemesi sonucu ekilemez hale geldi. Örnek vermek gerekse 2002 yılında ülkemizde 94 milyon dönümde buğday ekimi yapılırken bu oran son yıllarda 70 milyona dönüme düştü.
Ülkemizde şu anda Belçika toprakları büyüklüğünde alanda ekim yapılamıyor. Bölgelerde yapılacak planlama ile topraklarımızda üretim artabilir böylece yurt dışına gidecek döviz önlenebilir. Türkiye’nin en verimli i tarım toprakları, kirletilerek, verimsiz duruma geldi. Yerleşim alanları verimli tarım arazileri üzerinde yapıldı.
Bu dönemde en büyük tahribat meralarda yapıldı. Meralar “ Kamu Yararı” gerekçesiyle amaç dışı kullanıma açıldı. Hayvancılıkta çok önemli olan meralar gittikçe azaldı.
Trakya’da Havsa ilçesi büyüklüğünde tarım alanı satıldı. Sulama imkânı olmadığı için geçimini sağlayamayan köylüler tarlalarını satmak zorunda kalıyor. Bu işsizliği artmasına neden oluyor.
Bölgemizde köy içindeki yerler dahi satılıyor. Bunun nedenleri araştırılmalı. Özellikle siyasiler bu konuda kafa yormalı.
Bölgemizde tarım alanlarına bu ilgi neden? Topraklarımız gidiyor kimler ve ne amaçla alıyor?
bu muamma…..
Tarlalar el değiştirirse bölgenin beşeri yapısı da değişebilir. Onun yanında bölgemizde huzurlu ve mutlu insanların oranı azalabilir. Ne yazık ki kimse bu konuyu gündeme getirmiyor. Eğer bu durum devam eder tarlalarımız elden giderse yöneticilerin, siyasilerin de huzuru kaçacak, koltukları altından kayabilecek. haberleri ola…..
BUNU BİLİYOR MUSUNUZ?
Son Osmanlı Padişahı Vahdettin Abdülmecit’in 41. Oğlu tahta geçmede 10. Sırada bulunuyor.
2. Abdülhamit tahttan indirilince yerine kimin padişah olacağı belirsizliği sürüyor.
Abdülhamit’in büyük kardeşi ve diğer ağabeyi Kamalattın Efendi Fer-iye sarayında gözetim altında tutuluyor.
Reşat Efendi dışındaki bütün şehzadeler birer birer intihar ediyor.
Böylece padişahlık için Vahdettin’in önü açılmış oluyor.
MELEKLERİN BACAKLARI SEYREDİLİYORMUŞ
1570 yılında İstanbul Cihangir’de Takuyiddin tarafından kurulan devrin en büyük rasathanesi “ Allah’ın sırları araştırılıyor, meleklerin bacakları seyrediliyor” gerekçesiyle Padişahın emriyle Kılıç Ali Paşa tarafından yerle bir edildi.
*-Dünyada en büyük Anayasa kitapçığı olan ülke Hindistan.
*- Kabak yanına ekilen karpuz sarı içli olur.
*- Japonlar geleneklerine bağlı oldukları için değil, değişime bağlı oldukları için gelişti.
Japon dini diye bir din yok.
*- Atatürk 6 kardeşti Büyükleri Fatma, Ahmet, Ömer, ikişer yaşında öldü.
Naciye, Atatürk Harp Okulunda okuduğu zaman vefat etti.
Atatürk’ten sonra en çok yaşayan kız kardeşi Makbule oldu.