Edirne merkezde şehir içi ulaşımı sağlayan ETUS’da görev yapan şoförlerin parasını almadığı yönünde duyumlar alıyoruz.
Bütün gün şehrin yoğun trafiğinde direksiyon kullanıp bu arada halka da derdini anlatmaya çalışan şoförler firmadan emeğinin karşılığını almadığı zaman morallerinin iyi olması mümkün mü?
ETUS ile Edirne Belediye arasında da sorunlar var. Belediye Başkanı Recep Gürkan’da halktan gelen yoğun şikayet üzerine firma yetkililerine durumu iletmiş sorunun giderilmesi yönünde uyarıda bulunmuş.
Bu hengameden olumsuzluklardan zararlı çıkar halkımız oluyor.
Minibüslerin servisleri sayısı özellikle yaz günlerinde iyici azaldı.
Bazı hatlarda sıkıntı daha çok hissediliyor.
Yolcuların en yoğun olduğu hatlardan biri olan Binevler Baca hattından yolcu alıp merkeze gider araç sayısı ikiden bire indirildi.
Buranın bir hattı Bostanpazarı istikametine kaydırıldı.
Bu konuda halkın şikayeti var.
Firma ile belediye arasındaki sorun sonunda halka yansıyor.
Bunda mağdur zahmet çeken her zamanki gibi halk oluyor.
Bir de firma ile şoförler arasında maaş sorun çözümlenmediği zaman o sürücü nasıl huzurlu bir şekilde aracı kullansın.
Morali bozuk olan, parasını alamamış bir sürücü bu yoğun trafik hattında nasıl halka güven verebilir? Bu yoğun trafikte araç kullanmada moralin ne denli önemli olduğu biliniyor.
Onun için ETUS Bu sorunu çözmek zorunda . Bir süre sonra okullar açılacak .
Yolcuların artışı gibi sorunlar da artacak. Firma sorumluları bu konuyu dikkate almalı
Halkın talebi bu.
Yetkililere iletiriz.
KEŞKE SELİMİYE YANI DA ÇÖZÜME KAVUŞSA
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy hafta sonunda Edirne’deydi.
Bakan gurbetçilerin sorunlarını dinledi ve tarihimizde önemli bir yeri olan Saatli Medrese yi hizmete açtı.
Bu tarihi eserimizin restore edilip hizmete girmesi Edirne açısından sevindirici bir durum.
Uzun süre atıl durumda olan bir tarihi mekan sonunda restore edilerek hizmete açıldı.
Turizm kenti Edirne’de bu tür eserlerin hizmete girmesiyle turizm konusunda daha cazip hal gelecek. Kentimize gelen turist sayısı artacak.
Bunlar gerçekten alkışlanması gereken hizmetler de bu arada hazır Bakan Edirne’ye gelmişken bir anlamda onu da ilgilendiren Selimiye yayındaki kazı alanı konusunda da kendisine bilgi verilip burada da bir düzenleme yapılması konusunda uyarılması gerekirdi.
Dilerim yetkililer tarafından bu konu gündeme gelmiştir.
Selimiye gibi dünya mirası olan eserin yanındaki o kazı alanı olduğu sürece Edirne’ye gelecek turistler Edirne’ye şüphe ile bakar.
Sen istediğin kadar yeni tarihi tesis aç. En önemli eserinin yanında bu rezalet olduğu sürece inandırıcı olamazsın.
Artık bu ihmale birilerinin dur demesi lazım. Bu çirkin görüntüleri görmekten bıktık usandık.Edirne’ye bunu reva görenler acaba ne zaman utanacaklar.
Bu eserleri bize emanet edenler mezarından kalksa acaba bizler hakkında ne derler. Mimar Sinan “ Ben size böyle güzel bir eser emanet ettim bu esirimin çevresi böyle mi olacaktı?” diye hayıflanmaz mı?
Her şey bir yana Edirne’ye gelen devlet büyüklerimize Edirne yönetiminden sorumlu olanlar Bakanlara iltifatın yanında kentimizde kangren olan meseleleri de bıkıp usanmadan gündeme getirmeli.Bu sorunun çözüme kavuşmamasından kendilerinin de sorumlu olduğunu unutmamalı.
EV SAHİPLERİ İNSAFLI OLMALI
Önümüzdeki hafta okullar açılıyor.Tercihlerini Trakya Üniversitesine yapan başka illerden gelen öğrenciler yurtları tercih etmediği veya giremediği zaman kiralık ev arayışına girdiler.
Bakıyoruz, öğrenciler aileleri ile birlikte mahalle mahalle dolaşıp kiralık ev arıyorlar.
Öğrenciler Edirne ekonomisinin en önemli gelir kaynağı. Onun için kentimize gelen öğrenciler için herkesin fedakarlık yapması gerekir.
Özellikle kiralık evi olanlar, öğrencileri maaşı olan bir memur gibi düşünmemeli. Onların arasında ailesi geçim sıkıntısı çeken aileler var.
Onları da dikkate alarak kira fiyatları konusunda insaflı olmaları ve güven duydukları kişilerden depozit konusunda ısrarcı olmamalı.
Kendi evladımızla bir başka ilde aynı duruma düştüğümüzü farz edelim.
Ekonomik durumun kısıtlı olduğu zaman aileler kendi imkanlarına uygun yer bulmak için köşe bucak dolaşmak zorunda kalıyorsunuz.
Ekonomik durumu uygun olanların böyle bir sorunu yok.
Önemli olan dar gelirlilerin sorunlarına bir anlamda yardımcı olmak.Biz “bana ne ne halleri varsa görsün ben çıkarıma bakarım” dersek yarın bunun faturası hepimize çıkabilir.
Edirne bir huzur kenti ve öğrenciler için uygun bir şehir olduğu için öğrenciler burayı tercih ediyor.
Biz öğrencilere her alanda engel getirir, onların yaşamlarında kolaylık getirmezsek, bir gün gelir bu öğrenciler bir başka kente gider biz de bakar kalırız.
Onun için öğrencilerin velinimetimiz olduğunu akıldan çıkarmayalım. Kendi gelirimiz, menfaatimizin yanında kentimizin de yararını dikkate alalım.
ATLI ARAÇ SÜRÜCÜLERİNİ UYARALIM
Atlı arabalarıyla mahalle aralarındaki çöp araçlarından kendine yararlı olacak atıkları toplayıp nafakasını çıkarma uğraşısı veren insanlarımızın bu çabalarına diyecek bir şeyimiz olamaz.
Onlar geçim derdinde.
Yalnız, bu kişilerin büyük bölümü at koşulu araçlarının önlerine koşulu hayvanların atıklarının toplanacağı bir yer yapma gereğini duymuyorlar.
Böylece hayvanların dışkıları yol üzerine dökülüyor. İşte bu olmadı.
Sen ekmek paranı kazan, fakat senin yollara hayvan pisliği atmana izin verilmez.
Buranın önemli bir tarihi kent olduğunu akıldan çıkarmamalısın.
Bu kentte yaşamanın bir bedeli ve sorumluluğu olduğunu dikkate almak zorundasınız.
Bu konuda yetkililer gerekli denetimleri yapmalı.
FIKRA
NÜFUS CÜZDANI
Neyzen Tevfik’in çok güzel ney çaldığını duyan Atatürk, kendisini çağırır. Uzun uzun ney çalmasını dinler ve çok beğenir. Daha sonra Neyzen’e dönerek;
“ Tevfik bey bu gecenin hatırası olarak size nasıl bir yardımda bulunabilirim” der
“ Hiç” der Neyzen Tevfik:
Atatürk ısrar eder; Bunun üzerine Neyzen Tevfik:
“ Bana bir nüfus cüzdanı çıkarın” der
Atatürk hayretle sorar:
“ Nasıl olur da bu zamana kadar nüfus cüzdanınız çıkmaz? Siz kaç yaşındasınız?”
“ Altmışa yaklaştım” de Neyzen ve devam eder” Ne yazık ki, bugüne kadar nüfus cüzdanı çıkaramadım çünkü bundan önceki hükümetleri tanımadım. İl kez senin hükümetini tanıyorum” der