İnsanlarımız hastalıkla cebelleştiği bu günlerde toplum yönetimine sahip olanlar, özellikle siyasi parti yöneticileri halkın tansiyonunu yükseltecek, gereksiz tartışmalara sebep olacak konulara ara vermeli.
Gün bu sorunları ön planda tutma dönemi olmamalı.
Siyasilerin çıkar hesaplarının, ikballerinin ülke düzenine zarar verecek boyuta ulaşması halinde bunun zarara en çok buna sebep olanlara gelebilir.
Millet olarak her zaman sabretmesini,soğukkanlı hareket etmesini bilen bir halkımız var.
Bunu bugüne kadar karşılaştığı, ülke bütünlüğünü tehlikeye düşürebilecek sorunlarda bunu her zaman kanıtladı sabrını gösterdi. Halkımız iç ve dış tahriklere alet olmadı.
Bugüne kadar birlik ve bütünlüğünü korudu. Bugün bazı çevrelerin yine şahsi çıkarları uğruna halkı tahrik edecek söylemlerine itibar etmiyor gülüp geçiyor.
Zira halkımız iyice anladı ki, siyasilerin halkı kutuplaştırıcı hareketlerinin faturası sonunda yine halkımıza kesiliyor.
Çoğu zaman bu tür tahriklere tanık olan milletimiz bugün de soğukkanlılığın, metanetini korumasını biliyor.
Bu yola başvuranlar sabrın da bir sınırı olduğunu unutmamalıdır.Halkımız bir noktaya kadar sabretmesini bildi.
O sınırlar aşıldığında demokratik olarak tepkisini her zaman koyar.Kısaca bu günlerde hiç kimse “halk nasıl olsa kabullenir.Ben ne söylersem söyleyeyim ona inanır”.anlayışı ile hareket etmemeli. Bugün köprünün altından çok sular geçti.
Eskiden olduğu gibi siyasilerin her söylediğine doğru olup olmadığına bakmaksızın inanan söylenenleri tartışma, kendi mantık süzgecinden geçirme gereğini görmeyen nesillerin sayısı her geçen gün azalıyor.
Genç nesil, sosyal medya imkanlarından da yararlanarak,gerçekleri öğreniyor. Ülkede kendi durumunu biliyor. Neden işsiz kaldığını sıkıntı çektiğinin hesabını yapıyor.
Geleceği için en güvenli yol konusunda kafa yoruyor.
Bu demokrasimiz açısından olumlu bir gelişme.Geleceğin siyasi kadrolarında yer alacak, olan bilgili donanımlı gençleriniz ülkemizde demokrasimizin aksayan yanlarını gidereceklerdir.
Atatürk daha o günlerde ülke geleceğinin gençlerde olduğunu çeşitli kez söylevleriyle ifade etmiştir.
Bunu sağlamak için ülkemizde gençlik adına ulusal bayramlarımız yapılmaktadır.
Ülkemizin kurucu değerlerin izlerini silmeye kimsenin gücü yetmeyecektir
Onlar ülkemizde birlik ve dirliği sağlayan çimentosu olan değerlerdir.,
-------------------------------
ESKİ HARABE HALİNDEKİ TARİHİ BİNALARIN ÇEVRESİ SARILMALI
Edirne’nin eski yerleşim alanlarında bulunan, yıkılmaya yüz turan tarihi ahşap binalarımız tehlike saçıyor.Yakınından geçenler için hayati tehlike oluşturuyor.
Onarımı yapılmayan bu tarihi yapıların yıkılma tehlikesinden insanları korumak için çevresinin sarılması gerekir.
Böyle tarihi mirasımız , cumbalı evlerimizi ne yazık ki yıkılmaktan kurtaramıyoruz.
Doğa koşullarına direnme gücü kalmayan bu binalar günümüzde harabe haline geliyor.
Eski binaların bu görüntüleri ilimize gelen turistlere şehrimizi olumsuz tanıtma için malzeme oluşturuyor.
Keşke onları, ülkemizin bazı illerinde olduğu gibi korumasını bilseydik.Şimdi Edirne dünyanın turizm merkezi haline gelirdi.
Bunu beceremedik.
Bu binaların en yoğun olduğu mahalle olan Kaleiçinin güzelliğini kendi ellerimizle yok ettik.
Tarihi yapıların arasını çirkin beton binalarla doldurduk.
Bu görüntü atalarımıza karşı bizleri utandıracak görüntülerdir.
Dilerim, ilimiz turizmi için bulunmaz bir değer olan bu tarihi doku tahribatının daha ileri boyuta ulaşmasına engel oluruz.
--------------
FIKRA
ELLER YUKARI VER PARALARINI
Gecenin geç vakti,maskeli bir soyguncu, iyi giyimli bir adamın yolunu kesmiş ve tabancasını çıkararak bağırmış:
“Çıkar paralarını.”
Adam kendinden emin soyguncuya cevap vermiş.
“Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz.? Ben bu ülkenin bir bakanıyım”
“ O zaman” diye bağırmış soyguncu “ ver paralarımı”