Özcan, teğmenlerin ettikleri "Subay Yemini" ile laik Cumhuriyete, üniter devlete ve milletin bölünmez bütünlüğüne bağlılıklarını ifade ettiklerini belirterek, "Mustafa Kemal’in askerleriyiz" sözlerinin cezalandırılması yerine takdir edilmesi gerektiğini vurguladı.
“ANAYASAL HAK OLARAK GÖRÜLMELİYDİ”
Açıklamada, Anayasa’nın 26. maddesi ile güvence altına alınan düşünce ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiği öne sürülerek, ihraç kararının hukuki dayanağının bulunmadığı savunuldu. Özcan, "9 Yüksek Disiplin Kurulu üyesinden 5’inin hangi saik ve etkilerle bu değerlendirmeyi yapamadığı kuşkusuz sır değildir" ifadelerini kullandı.
Özcan, ihraçlara gerekçe gösterilen disiplin suçunun hukuken geçersiz olduğunu belirterek, 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu’nun 20. maddesinde böyle bir fiilin cezai yaptırım gerektirdiğine dair bir hüküm bulunmadığını ifade etti.
"BAĞIMSIZ YARGININ KARARI DÜZELTECEĞİNE İNANIYORUZ"
TSK’da yıllardır süregelen geleneklere dikkat çeken ADD Edirne Şubesi, teğmenlerin askeri okul kültürüne uygun davrandıklarını belirtti. Açıklamada, "Eğer bir disiplin suçu aranacaksa, bunun teğmenlerin yemini veya Atatürk’e bağlılıklarını ifade etmeleri değil, aksine Atatürk’ün adının anılmasının yasaklanması olmalıdır" denildi.
Açıklamanın sonunda, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin ihraç edilen askerlerin yanında olduğu vurgulanarak, "Bu haksız kararın bağımsız yargı tarafından düzeltileceğini umuyor ve bekliyoruz" ifadeleri kullanıldı.
Gözde Kabasakal
