Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) "Savunmanın Bağımsızlığı ve Hukuka Saygı" çağrısıyla düzenlediği yürüyüşe katılan Edirne Barosu, adaletin ve hukukun üstünlüğüne vurgu yaparak, mesleki hakların korunması talebini Ankara sokaklarına taşıdı. Sabahın erken saatlerinde Anıtpark’ta başlayan basın açıklaması ve Anıtkabir’deki resmi törenle devam eden etkinliklere, Türkiye’nin dört bir yanından binlerce avukat cübbeleriyle katıldı.
TBB Başkanı Av. R. Erinç Sağkan, Anıtpark’taki konuşmasında, "Savunma hakkının sistematik baskı altına alındığı, hukuk devleti ilkelerinin aşındığı bir dönemde, bu buluşma bir dönüm noktasıdır" ifadelerini kullanarak, avukatlık mesleğinin itibarsızlaştırılmasına ve İstanbul Barosu’na yönelik hukuka aykırı müdahalelere dikkat çekti. Sağkan, *"Barolar susturulmak istendiğinde, savunmanın sesi kısılmak isteniyor demektir. Ama biz buradayız; bu ses susturulamaz!"diyerek katılımcıları selamladı.
"ADALET İÇİN MÜCADELE SÜRECEK"
Edirne Barosu, yürüyüşteki katılımıyla hukuk mücadelesindeki kararlılığını gösterdi. Baro adına yapılan açıklamada, "Haksızlığa uğrayan her yurttaşın yanında olma sorumluluğumuzu bir kez daha hatırlatıyoruz. Savunmanın bağımsızlığı, demokrasinin teminatıdır" denildi.
Etkinlikte, stajyer ve genç avukatların ekonomik zorlukları, adli yardım ücretlerinin gecikmesi, avukatlara yönelik şiddet ve mesleki eşitsizlikler gibi sorunlar vurgulandı. TBB Başkanı, "CMK ücretleri yoksulluk sınırına mahkûm edilemez" diyerek, genç meslektaşlarının ayakta kalma mücadelesine dikkat çekti. Ayrıca, hukuk fakültelerinin nitelikli eğitim vermesi ve avukatlara yönelik şiddetin cezasız kalmaması talepleri sıralandı.
Sağkan, konuşmasını "Savunma susmaz! Savunma durmaz! Savunma boyun eğmez!" sözleriyle tamamladı. Edirne Barosu da yaptığı açıklamada, "Bugün burada yalnızca meslektaşlarımız için değil, adaletin ışığına ihtiyaç duyan herkes için sesimizi yükseltiyoruz" ifadelerine yer verdi.
Ankara’daki yürüyüş, Türkiye’nin dört bir yanından gelen avukatların, hukukun üstünlüğü ve savunma makamının bağımsızlığına dair ortak iradesini simgelemesiyle sona erdi.
Bülent Sarıçiçek
