Edirne Barosu ile Baro Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda kabul edilen ve kamuoyunda “torba yasa” olarak bilinen “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ne karşı basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, teklifin Anayasa’ya aykırı düzenlemeler içerdiği, çevre ve tarım alanlarını madencilik faaliyetlerine açtığı ve kamu yararından uzak olduğu vurgulandı.
Komisyon Başkanı Av. Coşkun Molla tarafından yapılan açıklamada, 20 Haziran tarihinde komisyonda kabul edilen teklifin yalnızca çevreye değil, mülkiyet hakkına, adil yargılamaya ve uzun vadeli ekonomik dengeye de zarar vereceği vurgu yaparak,“Ormanlar, zeytinlikler, meralar, tarım arazileri ve korunan alanlar, bu düzenlemeyle maden ve enerji yatırımlarının hizmetine sunulmak isteniyor. Oysa bu topraklar tüm yurttaşlara ve gelecek kuşaklara aittir. Bir avuç şirkete değil” dedi.
"ZEYTİNLİKLER MADENCİLİĞE AÇILIYOR"
Teklifin en çok tepki çeken maddelerinden biri zeytinlik alanların madencilik projelerine açılmasını kolaylaştırması. Geçmişte on kez delinmeye çalışılan Zeytinciliği Koruma Kanunu’nun bu torba yasayla bir kez daha yok sayıldığını belirten Av.Molla ,“Zeytinliklerin talanı, yalnızca çevresel değil; kültürel, ekonomik ve sosyal açıdan da büyük bir yıkım anlamına gelir”dedi.
Açıklamada, düzenlemenin çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreçlerini devre dışı bırakmayı amaçladığı ve bu yönüyle çevre koruma hukukunun tamamen bypass edileceği vurgulandı. Ayrıca yasa teklifinde yer alan “acele kamulaştırma” düzenlemesiyle köylülerin, çiftçilerin tarım arazilerinin hızla ellerinden alınabileceği belirterek,“Cumhurbaşkanı kararıyla ya da kurul onayıyla köylünün tarlası, merası elinden alınabilecek. Mahkemeye başvurma hakkı pratikte ortadan kaldırılacak. Bu, mülkiyet hakkının açık ihlalidir”şeklinde konuştu.
Yasa teklifinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde kurulacak olan “Üstün Kamu Yararı Kurulu”na da eleştiriler yöneltildi. Bu kurulun orman, tarım, kültür gibi kurumların görüşlerini etkisiz hale getireceği ifade edildi.
“Kurul, kamu kurumlarının izin vermediği projelere doğrudan onay verebilecek. Bu, idari denetimin ve bürokratik sürecin tek elde toplanması demektir. Korunan alanlar bile fiilen korumasız kalacak.”
Basın açıklamasının akabinde Av.Molla sözlerine ek olarak , Edirne Barosu Başkanı Av. Gökhan Karakoç, zeytinliklerin yok edilmesine özellikle dikkat çekti. Zeytinyağının ekonomik değerine işaret eden Karakoç, “Bir litre zeytinyağının maliyeti ortada. Zeytin ağacı altından da kıymetlidir. Çünkü zeytin insanı doyurur, yaşatır. Oysa çıkarılacak madenler insanın karnını doyurmaz” diyerek mitolojik olarak da değinerek “Mitolojide zeytin ağacı ölümsüzlük ağacı olarak bilinir. Bin yıl yaşar. Ta ki insanoğlu gelip onu kesene kadar. Zeytin bu dünyanın cennetidir.” şeklinde konuştu.

Karakoç, Edirne Barosu olarak yasaya karşı her türlü hukuki ve toplumsal mücadeleyi sürdüreceklerini belirterek,“Bu yasa geçerse, sadece çevre değil; hukuk, adalet ve sosyal yaşam da ağır bir darbe alır. Biz bu sürecin karşısında, halkımızın ve doğanın yanında duracağız. Yasa teklifinin TBMM Genel Kurulu’ndan geçmemesi için herkesi duyarlılığa davet ediyoruz. Doğa, orman, tarım, su kaynakları ve yaşam alanlarımızı şirket çıkarlarına teslim edemeyiz.” dedi.
Teklifin, anayasal hükümlere de aykırı olduğu belirtilerek, özellikle Anayasa’nın 56. ve 169. maddelerine açıkça ters düştüğü ifade edildi. Edirne Barosu, teklifin yasalaşması halinde hukuk devleti ilkesinin zedeleneceğini, idarenin keyfi uygulamalarının artacağını ve yargının işlevsiz hale geleceğini savundu.
Mert Hamarat
