6,5 milyon nüfuslu Bulgaristan, bu adımla birlikte euro bölgesine katılan 21’inci ülke olacak. Brüksel’deki Avrupa Birliği yetkilileri, Bulgaristan’ın euroya geçişinin ülke ekonomisini canlandıracağını, yatırımları artıracağını ve Batı ile siyasi entegrasyonu güçlendireceğini savunuyor.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, euroya geçişle Bulgaristan’ın daha fazla ticaret, yatırım, nitelikli istihdam ve gerçek gelir artışı elde edeceğini ifade etti. Avrupa Komisyonu Ekonomi Komiseri Valdis Dombrovskis ise Rusya-Ukrayna savaşı, artan jeopolitik gerilimler ve küresel belirsizlik ortamında bu kararın stratejik önem taşıdığına dikkat çekti.
Bulgaristan Maliye Bakanlığı tarafından yapılan bir ankete göre, vatandaşların yüzde 51’i euroya geçişi desteklerken, yüzde 45’i bu adıma karşı çıkıyor. Uzmanlar, toplumdaki bu bölünmenin ülkedeki derin siyasi gerilimlerin bir yansıması olduğunu belirtiyor.
Sofya merkezli Piyasa Ekonomisi Enstitüsü’nden kıdemli araştırmacı Petar Ganev, “Ülke neredeyse her konuda bölünmüş durumda. Siyasi istikrarsızlık ve sertleşen siyasi ortam bu tabloyu daha da ağırlaştırıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Özellikle emekliler ve dar gelirli kesimler, euroya geçişin enflasyonu artırmasından endişe ediyor. Bulgaristan’ın kuzeybatısındaki Vidin kentinde yaşayan emekliler Nencho ve Maya Neshev, geçiş sürecindeki belirsizliklerin aile bütçelerini zorlayacağından kaygılı olduklarını dile getirdi.
Bulgaristan, son yıllarda sık hükümet değişiklikleri, yolsuzluk iddiaları ve kitlesel protestolarla sarsılmıştı. Siyasi istikrarsızlığın gölgesinde gerçekleşecek euro geçişi, ülke için hem ekonomik hem de toplumsal açıdan kritik bir sınav olarak görülüyor.
Bülent Sarıçiçek
