Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Harf Devrimi’nin ardından Millet Mektepleri Başöğretmenliği’ni kabul ettiği 24 Kasım 1928 tarihinin, öğretmenlere adanmış anlamlı bir gün olduğunu ifade eden Özcan, öğretmenliğin yalnızca bir meslek değil, emek, sevgi, hoşgörü ve fedakârlık üzerine kurulu bir yaşam biçimi olduğunu söyledi.
Özcan, her başarılı bireyin ardında bilgiyi ve insanlığı öğreten bir öğretmen emeği bulunduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
“Öğretmenlik; emekliliği olmayan, yaşam boyu öğrenmeyi gerektiren, bedeli maddi karşılıkla ölçülemeyecek kadar değerli bir meslektir. Akademisyenden sanatçıya, doktordan mühendise kadar her bir birey, kendini insan yetiştirmeye adamış bir öğretmenin eseridir.”
Mesajında Atatürk’ün öğretmenlere verdiği önemi de hatırlatan Özcan, Atatürk’ün “Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli muhafızlar ister” sözlerine atıfta bulunarak, Türk gençliğini çağdaş, özgür düşünceli ve yüksek karakterli bireyler olarak yetiştirmenin öğretmenlere emanet edildiğini ifade etti. Bu nedenle öğretmenlerin Atatürk tarafından “İkinci Ordu – İrfan Ordusu” olarak tanımlandığını belirtti.
ADD Başkanı Özcan, çağdaş bir toplum için laik, bilimsel, kamusal ve ücretsiz bir milli eğitim sisteminin şart olduğuna dikkat çekerek, iktidarların temel görevinin öğretmenlik mesleğinin itibarını yükseltmek, eğitim çalışanlarının haklarını iyileştirmek ve eğitimi bilimsel temellere oturtmak olduğunu kaydetti.
Mesajının sonunda tüm eğitimcileri saygıyla selamlayan Özcan, şu ifadeleri kullandı:
“Başta ebedi Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, ebediyete uğurladığımız ve görev başında şehit olmuş tüm öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Çocuklarımızı, Atatürk’ün ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir’ ilkesine bağlı kalarak yetiştiren tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyor, ellerinden öpüyoruz.”
Gözde Kabasakal
