Basın açıklamasında, tütün kullanan her iki kişiden birinin tütünün neden olduğu bir hastalık sebebiyle erken yaşamını yitirdiği belirtilirken, tütün ürünlerinin tamamında bulunan nikotinin yüksek bağımlılık yapıcı etkisine dikkat çekildi. "18 yaş öncesinde tütün ürünü deneyen her dört kişiden üçü bağımlı hale geliyor" ifadeleriyle özellikle gençler arasında tütün kullanımının yaygınlığına işaret edildi.
Her yıl dünya genelinde 8 milyon kişi aktif sigara içimi nedeniyle hayatını kaybederken, 1,3 milyon kişi ise pasif içiciliğe bağlı sağlık sorunlarından dolayı yaşamını yitiriyor. Açıklamada, tütün şirketlerinin yıllardır bağımlılık yapıcı nikotin etkisini gizlediği ve "daha az zararlı ürünler" adı altında yanıltıcı kampanyalarla gençleri hedef aldığı ifade edildi.
Tütün şirketlerinin e-sigara ve ısıtılmış tütün ürünlerini klasik sigaralara kıyasla daha az zararlı gösterme çabalarına karşı da uyarılarda bulunulan açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü'nün hiçbir tütün ürününün güvenli olmadığını belirttiği hatırlatıldı. E-sigara dumanının yalnızca su buharı olduğu iddiasının yanlış olduğu vurgulandı ve bu ürünlerin nikotin, kansere yol açan kimyasallar, ağır metaller ve bağımlılık artırıcı aromalar içerdiği belirtildi.
TÜRKİYE OECD ÜLKELERİ ARASINDA BİRİNCİ SIRADA
TTB'nin verilerine göre, Türkiye'de nüfusun yüzde 28,3'ü tütün kullanıyor. 15 yaş üzeri erkeklerde bu oran yüzde 41,3'e kadar çıkıyor ve Türkiye'yi OECD ülkeleri arasında tütün kullanımında ilk sıraya yerleştiriyor. Özellikle 15-24 yaş arası gençler arasında tütün bağımlılığı ciddi bir sorun haline gelirken, ruhsatsız ve yasak olmasına rağmen e-sigara ve ısıtılmış tütün ürünlerinin kullanımı hızla artıyor.
Türk Tabipleri Birliği, 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü dolayısıyla bireyleri sigara, pipo, puro, e-sigara, ısıtılmış tütün ürünleri ve nargileyi bırakmaya çağırdı. Sigara bırakmanın sağlık üzerindeki olumlu etkilerine dikkat çekilen açıklamada, bırakma sonrası 20 dakika içinde kalp atış hızı ve kan basıncının normalleşmeye başladığı, bir yıl içinde ise kalp krizi riskinin önemli ölçüde azaldığı vurgulandı.
Kamu otoritelerine yönelik yapılan çağrıda ise, ulusal tütün kontrol politikalarının ve sigara bırakma hizmetlerinin güçlendirilmesi gerektiği ifade edildi. Sigara bırakma polikliniklerinde yaşanan ilaç stok yetersizlikleri, hizmet saatlerinin kısıtlı olması ve iletişim aksaklıklarının çözülmesi gerektiği belirtildi.
TTB, tütün şirketlerinin kazanç odaklı saldırgan kampanyalarına karşı halk sağlığının korunması gerektiğini vurgularken, ülkemizde ruhsatlandırılmamış tütün ürünlerinin satışının ve mevzuat ihlallerinin önlenmesi için kamu otoritelerine sorumluluk çağrısında bulundu. Türk Tabipleri Birliği, geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de tütün şirketlerinin karşısında durarak birey ve toplum sağlığını savunmaya devam edeceğini açıkladı.
Bülent Sarıçiçek




