İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu, Bakanlığımızın koordinesinde Edirne Valiliğinin ev sahipliğinde düzenlenen “Kadın Muhtarlar Buluşması”na katılmak üzere Edirne’ye geldi.
Türkiye’nin değişik illerinden gelen 200 kadın muhtar, ‘Kadın Muhtarlar Toplantısı’ kapsamında Edirne’ye geldi. Programın son gününde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kadın muhtarlarla bir araya geldi. Kadın Muhtarlar İçişleri Bakanı Soylu’ya hazırladıkları dosyaları ve taleplerini ilettiler. Soylu, kadınları kırmadan talepleri tek tek kabul ederken, çok sayıdaki talep nedeniyle Bakan Soylu, masadan kalkamadı. Ardından Program başladı. Toplantıda AK Parti Edirne İl Başkanı Belgin İba ve AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal birer konuşma yaptı. Ardından konuşan Vali Kürşat Kırbıyık, Edirne’nin Osmanlıya yaklaşık bir asır başkentlik ettiğini hatırlatarak, “Sokaklarında gezerken Selimiye’si ile, Kırkpınar’ı ile, Beyazıt Külliyesi ile, tarih kokan, kendine has lezzetleri, konuksever, çalışkan insanları ile sizleri kucaklayan bir şehir. İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmed’in doğduğu şehir. Uzun yıllar imparatorluğun yönetim merkezi olmuş, İstanbul’un fethinden sonrada önemini korumuş Balkanların merkezi olmuş bir şehir. 26 Ekim'de, yani kadınlarımıza muhtar ve aza olma hakkı verilişinin 89. yıl dönümünde Sayın Bakanımızın teşrifleriyle sizleri böylesi bir şehirde misafir etmekten büyük onur duyduğumu ifade etmek istiyorum” dedi.
SİNAN’IN ESERLERİNİ TAKİP EDİN EDİRNE’YE ULAŞIRSINIZ
Bakan Soylu ise yaptığı konuşmada, Edirne’den hem milletvekili hem de İl Başkanının kadın olduğunu hatırlatarak, “Yani bu günü anlamlı kılan en önemli unsurlardan bir tanesi de o” dedi.
Edirne’nin özel bir kent olduğunu da vurgulayan Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Güzel ülkemin her şeyiyle özeldir. Ancak Edirne bir başka özel ve bir başka güzeldir. Buranın başka bir manevi yüklüğü vardır. Tarihi iklimi vardır. Her şeyden önce buraya gelirken Mimar Sinan, o büyük usta size rehberlik eder. Onun izlerini takip ederseniz Edirne'ye çok rahat gelirsiniz. İstanbul üzerinden kara yoluyla geleceksiniz. Mimar Sinan sizi İstanbul çıkışında, Edirnekapı Mihrimah Sultan Camii'yle uğurlar. Küçükçekmece'de Odabaşı Köprüsü'yle yola koyarız. Ardından Haramidere'de kenarında ince bir yüzük gibi duran, Kapıova Köprüsü'yle peşinden inci bir gerdanlık gibi Büyükçekmece Mimar Sinan Köprüsü'ne ve peşi sıra Silivri Uzunköprü'yle Kırklareli'ye Sokullu Mehmet Paşa köprüleriyle sizi Edirne'ye getirir. Mimar Sinan'ı takip ederseniz İstanbul'dan Edirne'ye kadar gelirsiniz. Herhangi bir navigasyona gerek yok. Ve daha önce gelmemişseniz bile Edirne'ye geldiğinizi anlarsınız. Çünkü bu şehirde pek çok eseriyle nakış nakış işlemiştir. Ortasına da malum mücevherini Selimiye Camii'ni yerleştirmiştir. Sizleri burada ağırlamak istedik. Çünkü buradan döndüğünüzde zihninize güzel lezzetler, bu ülke ve bu millete dair anlamlı ve güzel kareler kalsın istedik. Bu şehir tarihin hiçbir döneminde önemsiz bir yer olmamıştır. Evliya Çelebi'nin naklettiğine göre bu bölgenin fethinde Hacı Bektaşı Veli'nin duası vardır. Bu topraklarda Gazi insanların emeği, gayreti ve şehadetleri vardır. Bu topraklar Balkanlarda zulümden kaçan soydaşlarımızın ana vatana geldik diye mutlu olduğu huzur bulduğu topraklardır. Bu şehrin her taşında, bu şehrin her köşesinde, bu aziz milletin, bu büyük medeniyetin kültürünün, zarafetinin ihtişamının izleri vardır.”
Bugünün Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1933 yılında kadınlara köy ihtiyar heyetlerine seçme ve seçilme hakkının verildiği gün olduğunu anımsatan Bakan Soylu, “Şunu gönül rahatlığı ve samimiyetle söylemek isterim ki iyi de verilmiş, kadınlarımız bu hakkı elde ettiler ve muhtarlığın hakkını her görevde olduğu gibi teslim ettiler, teslim ediyorlar. Geçmişten bugüne kadın muhtarlarımızın her zaman takdire şayan bir performansları, samimiyetleri ve çalışkanlıkları oldu. Hatta ilk kadın muhtarımız Gül Esin'in görev süresince kahvehanelerde kumar oynatılmasını yasaklattığı, kız kaçırma olaylarını önlediği ve nikah işlerini düzenlediği kayıtlara geçmiş tarihi bir gerçektir. Sadece muhtarlık yapma anlamında değil kadınlarımızın muhtarlığa sahip çıkma anlamında da büyük fedakarlıkları vardır” şeklinde konuştu.
MERSİN, ARSLANLIKÖY’DEKİ KADINLARIN MÜCADELESİNİ ANLATTI
Bakan Soylu, konuşmasına Mersin'in Toroslar ilçesine bağlı Arslanköy'de 1947 yılında yapılan muhtar seçiminde “seçim hilesine” karşı köy sakinlerinin özellikle köyün kadınlarının direnişini anlatarak devam etti. Bu mücadelenin kitap haline getirilerek kadın muhtarlara dağıtılması talimatını veren Bakanımız Sn. Süleyman Soylu, “Bu direnişin Mersin Arslanköy'ün ondan sonraki süreçlerinde de çok önemli bir katkısı vardır. Mersin Arslanköy'de bir muhtar seçimi olur. Ve bu muhtar seçiminde, 1947 yılında köyün bir muhtarı vardır. Köyün muhtarı hem askeri erkanla, hem valiyle ilişkileri güçlü olan ve bu konuda da hiç kimseye ama hiç kimseye taviz vermeyen bir kişidir. Esas itibariyle, kadınlar muhtardan müştekidir. Sadece bu kadar söyleyeyim. Ve kadınlar bir araya gelirler. Seçimden önce, bir aday çıkarılmaları konusunda kendi aralarında ittifak ve bir aday çıkartıyoruz diyerek, seçime girerler. Muhtar bakar ki seçimi kaybediyoruz. Hızlı adımlarla dönemin valisine gider. Vali dönemin jandarma komutanı çağırır ve talimat verir. Bu sandıklar açılmayacak denir. Ve jandarma komutanının talimatı alır. Sandıkları açtırmamaya çalışır. Ardından, bütün köyün kadınları köyün okulunun etrafını sararlar. Jandarmayla ciddi bir mücadeleye girerler. Ve en nihayetinde jandarma, sandığı alır. Ve köylü öğretmenin evine getirir. Köy hanımları köy öğretmenini severler. Ona sen vicdanlı adam mısın derler. Bu sandığı biz burada açmalıyız ve orada büyük bir mücadele başlar. En nihayetinde kadınlar darbelidirler. Hamile olanlar vardır. Sivas'ta. hapishaneye götürülürler. Orada doğuranlar vardır. Çok büyük bir hikayedir” diyerek hikayeyi anlatır.
Bakan Soylu, ayrıca bu yaşanan olayın kitabının basılarak dağıtılması talimatını da bu toplantıda yaptığı konuşmada verdi.
KADINLARIMIZIN DAHA FAZLA SORUMLULUK ALMASINI İSTERİZ
Bugüne kadar muhtarlık yapmış tüm kadın muhtarlara minnet ve şükranlarını ifade eden Bakan Soylu, “Bugün Türkiye'de 1010 mahalle ve 124 köy olmak üzere toplam 1134 kadın muhtar görev yapmaktadır. Bu sayı nereden nerelere geldi. İlk önce yüzlü sayılar, sonra üç yüzlü sayılar, bugün binli sayıların üzerine geldi. Bunu daha da artırmanın gayreti ve beklentisi içerisindeyiz. Sadece muhtarlık kurumu için değil, kamunun bütün alanlarında çok daha fazla kadınımızın görev ve sorumluluk almasını istiyoruz. Bizim İçişleri Bakanlığında, bakan olduğumuz tarihte 30'un hemen biraz üzerinde mülki idari amiri yani kaymakam sayısı vardı, 6 yıl geçti, 100'ü aştık. Öyle kolay bir iş değil bu. Bu, bizatihi bana kıymetli Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın telkini ve hayat öğretisidir. Bu görevler bu makamlar toplum temsili sağlayan makamlardır. Eğer toplum temsilini o oranda sağlayamazsa, sağlamazsa, elbette toplumda millette bir nakısa ortaya çıkar. Bir temsiliyet eksikliği ortaya çıkar. Bunun (muhtarlık) Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından getirilmesinin, Cumhuriyetimize böyle bir hakkın kazanılmasının da en önemli dayanak noktası, esas itibarıyla bu temsiliyetin toplumda bir nakisanın oluşmamasının temin edilmesi ve sağlanmasıdır” dedi.
TÜRKİYE'NİN YENİ BİR YÜZYILIN EŞİĞİNDE
Türkiye'nin yeni bir yüzyılın eşiğinde olduğuna işaret eden Bakan Soylu, şunları kaydetti:
“Türkiye bugün yeni bir yüzyılın eşiğinde durmaktadır. Teşbihte hata olmaz. Cumhuriyetin birinci yüzyılı belki de doğum ve yaşama tutunma yüzyılıydı. Rabbim herkesten razı olsun. Şehitler vererek güzel Cumhuriyetimizi kurduk. Pek çok zorluklar atlatarak bugünlere gelindi. Demokrasi mücadelesi verdik. Aslanköy olayı gibi baskılara, 10 yılda bir gelmesine alıştığımız darbelere, darbe anayasalarına karşı mücadele verildi. Küresel operasyonlara, teröre, istikrarsızlaştırma ataklarına karşı hayata tutunduk. Cumhuriyet'imizin birinci asrını hep birlikte tamamlıyoruz. Şimdi ise yeni bir başlangıcın arifesindeyiz. Birinci yüzyılda ayağa kalktık, şimdi hep birlikte koşmak zamanı. Biz bu hazırlığı yaparken, bütün birikimlerimizle, tüm değerlerimize ve herkesin katkısı ve gayretiyle bu koşuya hazırlandık. Biz muhtarlık kurumuna da böyle baktık. 'Muhtarlık niye var, artık gerek kalmadı' diyen bir anlayışa karşı, buradaki 200 yıllık birikimi ve alışkanlığı kesip atmayı, Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan iradesiyle reddettik. Onun yerine burayı güçlendirmeyi seçtik. Çünkü muhtarlarımız Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde sadece ikametgah veren belirli bir kaç görevi yapan anlayıştan, toplumsal tüm meselelerle uğraşan, afetle mücadele eden, uyuşturucuyla mücadeleye metruk binalardan kadına yönelik şiddete kadar desteğe ihtiyaç duyan tüm kesimlere kadar, çocuklarımızın okullu olmalarına kadar, kaideli devletin en önemli organları haline gelmiştir.
Ben sadece yerel yönetimlerin bir birimi olarak değerlendirilmesinin de esas itibarıyla eksik bir tanımlama olduğunu düşünenlerdenim. Muhtarlarımıza yönelik attığımız tüm adımlar bu anlayış etrafında şekillenmiştir. Bugünün geçerli yönetim anlayışı bilhassa Sayın Cumhurbaşkanımızın yönetim anlayışı, vatandaşıyla iç içe doğrudan iletişim kurarak yönetmektir. İradenin sahibi kimse işin sahibi kimse onu dinlemek lazım. Bizim kaymakamlarımıza ve valilerimize de söylemlerimiz hep bu yöndedir. Ev ziyareti yapın, şehit evi ziyareti yapın. Gazi evi ziyareti yapın. Mahalle ziyareti yapın, kahvehane ziyareti yapın. Bir esnafın önüne sandalye koyup, vatandaşlarımızla bir araya gelin ve konuşun ve orada insanları dinleyin demişizdir. Sayın Valimiz burada. Bütün valilerimize ve bütün kaymakamlarımıza söylediğim, emniyet müdürlerimize aman muhtarlarımızla temas içerisinde olun, onlara kulak verin, onları dinleyin, vatandaşlarımız içerisinde meydana gelen meseleleri size en yakın onlardır.”
Bakan soylu, özellikle aile içi şiddet olaylarında kadın muhtarlarla daha iyi neticeler alınacağına inandığını da dile getirdi.
Kadın Muhtarlara seslenen Soylu, KADES ve UYUMA programları konusunda yardım da isteyerek, “Kadınlarımıza dertlerini sorun, rahat rahat ve samimiyetle anlatırlar. İhbar ve şikayet mekanizmalarını işletmeye, onları da buna teşvik etmeye gayret edin. Barıştırmak erdemdir. İyi bir şeydir. Ama bizim tecrübelerimiz gösteriyor ki şiddet varsa barıştırıp eve göndermek şiddeti engellemez. KADES programının uyuşturucu ihbarı için uyuma programı yaygınlaştırmaya ve teşvik etmeye çalışalım” dedi.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN ÇIKINCA KADIN CİNAYETLERİ ARTMADI
Bakan Soylu, Kadınlara yönelik şiddet olaylarına da değinerek, şöyle konuştu:
“Biz mesela eskiden karakollarda bu barıştırma hadisesi vardı biliyorsunuz. Karakollarda, siz notunu alacaksınız, tutanağınızı tutacaksınız. Hukuki ve kanuni tedbirlerini alacaksınız. Ve takip edeceksiniz. Kadın vazgeçti. Efendim ben geldim ondan vazgeçtim. Ki bunun, yaşadık. Ben geldim, vazgeçtim şikayetimden. Vazgeçse dahi, o sizin artık sürekli arayıp sormamıznız gerekir. Başına bir şey gelmesi hususunda utanıp tekrar sizi arayamamazlık etmemesi için onunla teması devam ettirmeniz en önemli meseledir.
Şu anda kadın cinayetleri konusunda da size bir bilgi vermek istedim. Geçen yılın yüzde 7 aşağısında kadın cinayetleri. Biz bir tanesinin olmasa tahammülümüz söz konusu değildir. Bir tanesinin olmaması için de çaba sarf ediyoruz. Ancak birtakım değerlendirmeler yapıldı. İşte İstanbul Sözleşmesi'nden çıkınca kadın cinayetleri artacak, şöyle olacak, böyle olacak. dediler. Hiç böyle bir şey değil. Hanımefendiler polis aynı, evet. Kanun aynı kanun. Şu anda inanın bu işin üzerine o kadar çok düşüyoruz ki.
ELEKTRONİK KELEPÇE MERKEZİ 24 SAAT ÇALIŞMAKTA
Koruyucu bir anlayış ortaya koymuyoruz. Onun dışında erkeğe yönelik de bilgilendirmenin ve ne yapılması lazım geldiğini ortaya koyuyoruz. Sadece o kadar mı? Hayır. Bir şey daha gerçekleştirdik. Özellikle bu da dünya tarafından çok, İçişleri Bakanlığının güvenlik acil durum merkezinin hemen altında bir elektronik kelepçe merkezi oluşuyor. Ve bugün itibariyle yedi yüz elli, elektronik kelepçe merkezi vasıtasıyla takip edilmektedir. 24 saat çalışan bir merkez. İki tane aracı var. Birisi erkekte, birisi kadında duruyor. Şiddet uygulayan erkekte ayrıca ayağında kelepçe var. Eğer kadına ait bir yakınlaşması veya ilgili alanları ihlali söz konusuysa kepçe ve ilgili araçlar sinyal vermeye başlıyorlar. Ve hemen bizim polislerimiz olaya müdahale ediyorlar. Bu kadar açık ve net.”
Konuşmanın ardından Kadın Muhtarlar Bakan Soylu’yu hediye yağmuruna tuttular. Kadın muhtarlar bölgelerinden getirdikleri ürünleri ve hediyelik eşlayarı Bakan Soylu’ya hediye ettikten sonra toplu fotoğraf çekimi yapıldı. Bakan Soylu, ardından Edirne’den ayrıldı.
Yavuz Göktaş
