Yıllar önce yapımına başlanan ve sulama suyu ihtiyacını gidermesi planlanan Çakmak Barajı'nın tam kapasite ile devreye girmemesi tepkilere yol açarken, CHP İl Başkanı Harika Taybıllı "Çakmak Barajı neden devreye alınmıyor. Sürecin kakipçisiyiz" dedi.
Edirne genelinde son haftalarda etkisini giderek artıran kuraklık, tarımsal üretimi tehdit eder boyuta ulaştı. Türkiye’nin çeltik üretiminin yüzde 40’ını karşılayan kentte, nehir debilerindeki ciddi düşüş ve bazı bölgelerdeki kuruma riski, üreticiyi büyük bir çıkmaza sürüklüyor.
Bu kapsamda, Altınyazı Karasaz Sulama Kooperatifi’ni ziyaret eden CHP Edirne İl Başkanı Av. Harika Taybıllı, beraberindeki heyetle birlikte barajlarda ve çeltik tarlalarında incelemelerde bulundu. Ziyarete Kooperatif Başkanı Alaattin Kaya, önceki dönem Edirne Ziraat Odası Başkanı Özcan Kayalı, Belediye Başkanı Ediz Martin ve ilçe başkanları da katıldı.
Yapılan değerlendirmelerde, sulama kanallarındaki su seviyelerinin kritik derecede düşük olduğu, çiftçinin ciddi verim kaybı ve ekonomik zarar riskiyle karşı karşıya kaldığı belirtildi.
ÇAKMAK BARAJI TAM KAPASİTE İLE DEVREYE ALINMADI

Bölgede yaşanan su krizinin temel nedenlerinden biri olarak Çakmak Barajı gösteriliyor. Yıllardır beklenen bu yatırımın bir türlü tam kapasiteyle devreye alınamaması, Edirne tarımını kuraklığa karşı savunmasız bırakıyor.
Sulama altyapısının yetersizliği, çeltik gibi suya bağımlı ürünlerde üretim düşüşüne ve ekonomik zarara neden olabilecek boyutlara ulaşmış durumda.
TAYBILLI "SÜRECİN TAKİPÇİSİYİZ"
CHP İl Başkanı Av. Harika Taybıllı, yaptığı açıklamada üreticinin sesine kulak verdiklerini belirterek, şöyle konuştu:
“Kuraklık artık bir doğa olayı olmaktan çıkmış, tarımsal üretimi tehdit eden bir kriz haline gelmiştir. Çakmak Barajı gibi hayati öneme sahip projelerin tamamlanmaması, üreticiyi susuz bırakmıştır. Bu projelerin hızla hayata geçirilmesi, çiftçimizin geleceği için kritik önemdedir. Tarımsal sulamada yaşanan sorunların çözümü için tüm girişimlerin takipçisi olacağız.”
Edirne’de yaşanan kuraklık, sadece çiftçiyi değil, ülkenin gıda güvenliğini de tehdit ediyor. Tarımsal sulama altyapısının güçlendirilmesi ve kuraklığa karşı acil önlemler alınması, üreticinin üretmeye devam edebilmesi için kaçınılmaz hale geldi.
Bülent Sarıçiçek
