"TDK, DERNEK STATÜSÜNE TEKRAR KAVUŞMALI"

ADD Edirne Şubesi Yönetim Kurulu, Türk Dil Kurumunun 91. Kuruluş Yıl Dönümü nedeniyle yazılı bir mesaj yayınladı. ADD Edirne Şubesi Yönetim Kurulu, " Atatürkçü Düşünce Derneği Edirne Şubesi Yönetim Kurulu olarak, Türk Dil Kurumu’nun 91. kuruluş yıldönümünün kutlu olmasını, Dernek statüsüne tekrar kavuşmasını diliyoruz." dedi.

"TDK, DERNEK STATÜSÜNE TEKRAR KAVUŞMALI"

ADD Edirne Şubesi Yönetim Kurulu, Türk Dil Kurumunun 91. Kuruluş Yıl Dönümü nedeniyle yazılı bir mesaj yayınladı. ADD Edirne Şubesi Yönetim Kurulu, " Atatürkçü Düşünce Derneği Edirne Şubesi Yönetim Kurulu olarak, Türk Dil Kurumu’nun 91. kuruluş yıldönümünün kutlu olmasını, Dernek statüsüne tekrar kavuşmasını diliyoruz." dedi.

VATANDAŞ
VATANDAŞ
13 Temmuz 2023 Perşembe 06:00
"TDK, DERNEK STATÜSÜNE TEKRAR KAVUŞMALI"

ADD Edirne Şubesi Yönetim Kurulu, mesajının devamında şunları kaydetti:

"Türk Dil Kurumu (Türk Dili Tetkik Cemiyeti), Türkçe’yi incelemek ve Türkçe’nin gelişmesi için çalışmak amacıyla 12 Temmuz 1932'de Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan kurumdur.

Türk Dili Tetkik Cemiyetinin kurucuları, dönemin tanınmış edebiyatçıları olan Sâmih Rif'at, Ruşen Eşref, Celâl Sâhir ve Yakup Kadri'dir. Kurumun ilk başkanı Sâmih Rif'at'tır. Türk Dili Tetkik Cemiyetinin amacı, "Türk dilinin öz güzelliğini ve zenginliğini meydana çıkarmak, onu yeryüzü dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmek" olarak tespit edilmiştir. Kurulan cemiyet bu amacını Türk dilini tetkik ve elde edilen sonuçları yayımlamayarak gerçekleştirecektir.

Atatürk'ün sağlığında, 1932, 1934 ve 1936 yıllarında yapılan üç kurultayda hem Kurumun yönetim organları seçilmiş, hem dil siyaseti belirlenmiş, hem de ilmî bildiriler sunulup tartışılmıştır. 26 Eylül-5 Ekim 1932 tarihleri arasında Dolmabahçe Sarayı'nda yapılan 1.Türk Dili Kurultayı sonunda Kurumun "Lügat-Istılah, Gramer-Sentaks, Derleme, Lenguistik-Filoloji, Etimoloji, Yayın" adları ile altı kol hâlinde çalışmalarını sürdürmesi kabul edilmiştir. Sonraki kurultaylarda bu kollardan bazıları ayrılmış, bazıları tekrar birleştirilmiş; fakat ana çatı değiştirilmemiştir.

1934'te yapılan kurultayda Cemiyetin adı, Türk Dili Araştırma Kurumu; 1936'daki kurultayda ise Türk Dil Kurumu olmuştur.

Türk Dil Kurumu başlangıçtan beri çalışmalarını iki ana eksen üzerinde yürütmüştür: Birincisi; Türk dili üzerinde araştırmalar yapmak, yaptırmak; İkincisi; Türk dilinin güncel sorunlarıyla ilgilenerek çözüm yolları bulmak.

Atatürk'ün kendisi de Türk dili üzerindeki yerli ve yabancı araştırmaları bizzat inceleyerek, dönemindeki bilginleri Türk dili üzerinde araştırmalar yapmaya yönlendirmiştir. Nitekim Türk dilinin en eski anıtları olan Göktürk (Runik) yazılı metinlerin ilk iki cildi onun sağlığında yayımlanmış; 1940'larda yayın hayatına çıkabilen Divan-u Lügâti't-Türk, Kutadgu Bilig gibi eserler üzerinde de yine onun sağlığında çalışılmaya başlanmıştır. Daha sonra birçok cilt halinde ortaya çıkacak olan Tarama ve Derleme Sözlüğü'yle ilgili çalışmalar da Atatürk'ün sağlığında başlamıştır. Tarama Sözlüğü, 13. yüzyılda başlayan Batı Türkçesinin eski eserlerinin taranmasıyla; Derleme Sözlüğü, Anadolu ağızlarında kullanılan kelimelerin derlenmesiyle oluşturulmuş büyük sözlüklerdir. Çağdaş Türkçenin grameri, sözlüğü, imlâsı ve terimleriyle ilgili çalışmalar da Atatürk tarafından ilgiyle izlenmiştir.

Atatürk, ölümünden kısa bir süre önce yazdığı vasiyetname ile mal varlığını Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumuna bırakmıştır. Bu iki kurumun bütçesi bugün de Atatürk'ün mirasından karşılanmaktadır.

Türk Dil Kurumunun yapısıyla ilgili ilk önemli değişiklik 1951 yılındaki olağanüstü kurultayda yapılmıştır. Atatürk'ün sağlığında Millî Eğitim Bakanının Kurum başkanı olmasını sağlayan tüzük maddesi 1951'de değiştirilmiş; Cumhurbaşkanlarının Kurumu koruyuculuk özellikleri, Millî Eğitim Bakanlarının doğal Kurum başkanlıkları hükümleri kaldırılmış, Yönetim Kurulunun kendi içinde başkan seçmesi kuralı getirilmiştir. Böylece Kurumun 1951 yılına kadar süren devlet himayesindeki dernek statüsüne son verilmiştir. Bu tarihten sonra bir dernek yapısındaki TDK’nin Başkanı, hemen her meslekten kişilerin bulunduğu üyeler tarafından seçilen Yönetim Kurulu içerisinden seçilecektir. Bu hüküm, izleyen kurultaylarda kabul edilen tüzüklerde yer almıştır.

İkinci önemli yapı değişikliği 1982 Anayasası ile gerçekleşmiştir. 1982'de kabul edilen ve şu anda da yürürlükte olan Anayasa ile Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu çatısı altına alınmış, Anayasanın 134. Maddesine bağlı olarak kabul edilen 2876 Sayılı Kanun ile Türk Dil Kurumu; Atatürk, Araştırma Merkezi, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezi ile birlikte kamu tüzel kişiliğine sahip dört kurumdan biri olarak tanımlanmıştır. Bu yeni dönemde Türk Dil Kurumu başkanı artık atama yoluyla göreve getirilmektedir.

Atatürkçü Düşünce Derneği Edirne Şubesi Yönetim Kurulu olarak, Türk Dil Kurumu’nun 91. kuruluş yıldönümünün kutlu olmasını, Dernek statüsüne tekrar kavuşmasını diliyoruz."

Haber Merkezi

Son Güncelleme: 12.07.2023 16:22
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.