Mahalli seçimler sona erdi .Fakat tartışmaları uzun süre devam edeceğe benziyor.
Ülke genelinde özellikle İstanbul Ankara’da olduğu gibi bölgemizdeki seçimlerinin sonuçları da tartışılıyor.
Belediye Başkanlığı seçiminde kullanılan belediye başkanlığı oyları ile meclise verilen oyların farklı olmasının nedenlerini tüm partiler değerlendirmeli.
Bu arada CHP’nin oylarının Fatih Mahallesi, Kocasinan ve Şükrüpaşa mahallesinde çok yüksek olmasına karşın diğer mahallelerde düşük olmasının nedenlerini özellikle kenar mahallelerde bu partinin yok denecek kadar oy almasının sebepleri konusunda partililer kafa yormalı.
Bu insanların partilerine karşı tavrı oy vermeme nedenleri nedir.
Kenar mahalle insanlarımızın burada yaşadığına ve gelecek seçimde de oy vereceklerine göre CHP’nin bu mahallelerden oy alması için ne gibi siyasi çalışma yapması konusunu parti gündeme getirmeli.
Bunlar sıcağı sıcağını görüşülüp daha şimdiden çözüm yılları aranması gereken konular.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
BİZE OY VERMİYORLAR NE YAPALIM
Kenar mahallelerin CHP’ye oy vermemesi öyle sadece bu insanlardan kaynaklandığı şeklinde geçiştirilemez.
Bu sorunun köküne inilmesi gerekir.
Bu mahalle insanları daha önceleri CHP’ye oy verirken daha sonra neden oy vermez duruma geldiler.
Sakın bunu sadece bu mahallelerin yardımına bağlamayın.
Bu gerçek neden değildir.
Oy vermeyenlerin başka nedenleri araştırılmalı.Merkez mahallelerine yapılan altyapı sosyal tesisler bu mahallelere yapılıyor mu?
Bu hizmet eksiklikleri halkın CHP’ye oy vermemesi sebebi olamaz mı?
Bu ve halkla görüşülerek belirlenecek diğer nedenler iyice araştırılıp çözüm yollarını bulamadığı takdirde gelecek seçimde de buralardan CHP oy alamaz.
Bakıyoruz, AK Parti ve Bağımsız Türkiye Partisi Edirne belediye başkan adayı Hamdi Sedefçi bu mahallelerde yüksek oranda oy aldılar.
Bunun sebebi nedir.?
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
AK PARTİYE GELİNCE
Senelerdir iktidar partisi Ak Parti Edirne seçimlerinde kısır döngü içinde. Bir türlü Edirne’nin yeni yerleşim alanlarından yeterince oy alamıyor.
Bu seçimde de daha önceki seçimler gibi düşük oy aldılar.Onlar da bu semtlerden neden oy alamadıklarını iyice araştırmadıkları müddetçe oralardan oy almaları mümkün görülmüyor.
Bu sorunu çözmediği sürece iktidar partisi bu semtlerden oy beklememeli. Seçimin hemen ardından bu konu partililer tarafından ele alınmalı.Yoksa aynı sonuçlarla gelecek seçimlerde de karşılaşırlar.
Edirne’nin oy deposu bu mahalleler. Bu semtte yaşayan insanlarımız neden AK Partisine oy vermiyor?
Bu sorun AK Parti tarafından masaya yatırılmalı.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------
HAVSA ÖRNEK OLMALI SEÇİMİ
Hiç beklenmeyen bir sonuçla Havsa’da belediye başkanlığını AK Parti kazandı. Seçimi kazanan genç avukat eşiyle birlikte seçim öncesi ilçenin tüm mahallelerinde kapı kapı dolaşıp halka vaatlerini anlatmış ve oy istemiş. Yılmadan usanmadan bunu yapmış.
Sonunda bakıyoruz:
CHP’lilerin garanti gördükleri önemli bir ilçede seçimi kazanan AK Parti oldu. Bundan Edirne merkez ve diğer ilçeler ders almalı.
Edirne’de AK Parti bu seçimde birlik ve beraberlik içinde olmuş olsaydı.Bu koşullarda seçimi kazanması mümkündü.
Bunu sağlayamadılar ve il merkezinde çözüm getirecek politika üretemediler ve sonuç böyle oldu.
Yine de AK Parti’nin Edirne’de başarısız olduğu söylenemez.
Diğer taraftan Meriç ve İpsala seçimlerini kaybedilmesi konusunu da partililer gündeme getirmeli. İktidarın hizmetlerinden yararlanan bu ilçelerde ne gibi hatalar yapıldı ki seçim kaybedildi.
Buna karşın Keşan ve Havsa seçimleri için partililerin gösterdikleri çaba bu ilçeler için neden yapılmadı.?
Bunlar hep kafalardaki soru işaretleri…..
HALKIN PARALARI NEREYE GİDİYOR
İlimizde büyük marketleri çoğalmasıyla halkımızın alışveriş yaparak harcadığı paraların nereye gittiğini, kimlere yarar sağladığını hesap eden var mı?
Vergi daireleri başka illerde bulunan büyük marketlerin ilimizden topladıkları paralar o illere o kentlerin kalkınmasına katkı yapıyor .Bizler oradan alışveriş yapmış gibi oluyoruz.
Böylece bizim paramızla o iller devlet imkânından, yardımlarından yararlanıyor.
Bu bizim gibi her mahallesinde hatta sokak aralarında büyük market bulunan iller için büyük bir kayıptır.
Ne yazık ki bizler bunun farkında değiliz.
İllere yapılacak yardımlarda devletin kazancı, ödenen vergiler dikkate alınıyor.
Bizler paralarımızı başka illerin yararına kullandığımız zaman ilimize gelecek devlet desteği bu illerin hanesine yazılıyor.
Büyük marketlerin açılmasıyla övünenler bu kurumların ilimize verdiği zararı göz ardı etmemeli.
Ne yazık ki bu uygulamaya karşı ilimizde gerekli tepki olmuyor.
Esnaf odaları ve bazı cılız tepkiler ilimizde büyük marketler zincirinin yaygınlaşmasını önleyemiyor.
Bölgemize ilerde bunun ilerde faturası çok ağır olacaktır.
Bundan en çok mahalli idareler esnaflarımız zarar görecek.
Bu konuya sessiz kalanların kulakları çınlasın
------------------------------------
LEB DEMEDEN LEBLEBİYİ ANLAMAK
Kıvrak zekâlı, bir konuyu kolaylıkla anlayanlar için “leb demeden leblebiyi anlıyor” deyimi kullanılır
Bu sözlerin hikâyesi şöyle:
Leb Farsçada dudak anlamına geliyor. Eskiden medresenin birinde çok bilmiş geçinen bir molla varmış. Molla Farsçadan imtihana girmiş.” İmtihanda ne soracaklar acaba “ diye hocalarının ağzına dikkatle bakmaya başlamış.
Hocalardan birisi” Leb” der demez, molla heyecanlanmış-“ leblebi efendim. Leblebi ! kelimenin birinci hecesidir.
Fakat ben siz yorulmayasınız diye kelimenin tamamını size söyletmedim” demiş.
Molla bu sözleriyle imtihan heyetini güldürmüş.