Ülkemizin birlik ve beraberliğe en çok muhtaç olduğu bu günlerde, toplumun hassas konularına, yangına körükle gidenler var. İnsanlarımız arasına nifak sokanlarının olması sonuç alınması mümkün olmayan, toplumun dirliğini , dostluğunu bozamayacak girişimlerdir.
Bugüne kadar bu yöntemler çok denendi. Halkımız her zaman sağ duyulu davranıp bu çevrelerin oyununa gelmedi.
Toplumun en önemli gıdası dostluk ve barıştır. Türk toplumu bin yıl bu dostluk duygusunu ön planda tutarak varlığını sürdürdü.Halkımızın huzurunu bozabilecek girişimlere itibar etmedi. Bugün yine, ülkemizin bir yerinde yangınla mücadele edildiği, diğer taraftan pandemi tehlikesinin artarak devam ettiği bir zamanda toplumun hassas konularının üzerine gitmek isteyenlerin olması, yine nifak tohumlarının atılmak istenmesi, bunun bazı çevreleri tahrik sonucu yapılması ne acı.
Bir asırdır demokrasi deneyimi olan, toplumun düzenini bozmak isteyenlere itibar etmeyen, sağ duyuyu sevgi ve dostluğu ön planda tutan halkımız bu ve benzeri lokal tahrikçilerin oyununa da alet olmayacaktır.
Toplumumuzda var olan hoşgörü, karşılıklı saygı halkımızın özünde var.
Türk halkında var olan, değişmeyen birlik, beraberliğimizin kaynağı bu.
Dinimiz de hangi görüşte inançta olursa olsun bunu hoşgörü ile karşılamayı emrediyor.
Toplumun düzeninin bozulmasına izin vermiyor. Bu Türk toplumuna has gelenekler İslam ülkeleri arasında ülkemizi en saygın ülke haline getirmiştir.
İslam ülkelerinden kaçan insanların sonunda huzurlu ortamı ülkemizde bulmaları buna en iyi örnektir.
Bu insanlar, aynı dili konuştukları, aynı ırktan oldukları aynı dinden ülkelere gitme yerine neden ülkemize geliyor?
Bunda farklı faktörler etkili olsa da en önemli sebep ülkemizin huzurlu, güvenli bir ülke olması, dostluğun her şeyin üzerinde tutulması en önemli sebeptir.
Toplumun bu sevgi bağlarını bozmak isteyenlerin bugüne kadar yaptıkları girişimler, toplumun birliğini bozacak tahriklerinde başarılı olamadılar. Bundan sonra da amaçlarına ulaşamayacaklardır.
Yurdumuzun bazı bölgelerinde bu tür proveke amaçlı girişimlere karşı toplumun ve medyanın da alet olmaması halinde bu tür girişimler amacına ulaşmadan son bulacaktır.
Hürriyetimizin başkalarının hakkına müdahale edecek şekilde olmadığının bilincinde olmalıyız. Yangınlar söndürülür. Bu tür toplumu kutuplaştırmayı amaçlayan tahrik girişimlerinin toplumda açtığı yaraların tedavileri çok güç olur. Daha önceki yıllarda bu acıları yaşadık, onlardan ders çıkarmalıyız.
Yoksa bunun faturası yine halkımıza çıkar. Toplumun birliğine dirliğine çomak sokmak isteyenlere nereden gelirse gelsin itibar etmeyelim.
----------------------
BEREKETLİ TOPRAKLARIMIZ VAR
İlimizde ve ülkemizde ne kadar erozyona karşı korumasız olsa da bereket fışkıran, karnımızı doyurduğumuz topraklarımız var. Yaşamımızın öz kaynağı olan topraklarımızı, onları gelin gibi süsleyen ormanlarımızı koruyalım.
Onların yaşamımızda ne denli önem taşıdığını yok oldukları zaman dah iyi anlarız.
Ne acıdır ki, topraklarımıza ve doğa güzelliklerine sevgimiz her geçen gün azalıyor.
Teknolojinin acımasızlığı, barbarlığı sonunda doğa güzellikleri yok oluyor. Bunu önlemek sağlığını ön planda tutan, çevre dostu insalarımıza düşüyor.
