Bir toplumda sanata ve bu alandaki faaliyetlere gereken değer vermiyorsa o ülke çağdaş bir ülke olmanın en önemli öğelerinden birinden yoksun demektir.

Ülkelerin sanayisinin, iş alanlarının gelişmesine yaptığı destek kadar kültür ve sanatsal alanlarda başarısının da o ülkenin kalkınmasına, çağdaş olmasına büyük katkısı vardır.

Bilim kültür ve sanat alanında, spordaki başarılar o ülkenin diğer ülkeler arasında itibarını prestijini yükseltir.

Toprakları ve nüfusları bizim bir ilimiz kadar olan bazı Avrupa ülkeleri olduğunu görüyoruz.

Bu ülkelerin sanayideki gelişmelerini tıp kültür ve sanatlarını da paralel olarak gelişiyor. Bu ülkelerde insanların huzuru refah düzeyi bizden çok daha yüksek.

Bizim ülkemiz vatandaşlarının ellerinden tutulup imkan verildiğinde gelişmiş ülke insanları kadar hatta onlardan daha fazla başarılı olmaktadır.

Nobel alan bir değerli insanımız da ancak sanayi ve demokrasisi gelişmiş ülkelerin kaynaklarıyla bu başarıyı elde etmiştir.

Ülkemizin iki tıp uzmanı corona belasını önlenmesine büyük katkı yapmıştır.

Dünyanın her yerinde kültür sanat ve meslek dallarında başarı ilk olarak eğitimle başlar.

Gelişmiş ülkeler her zaman eğitime büyük destek veriyor. Daha sonra da bunun yararlarını görüyor.

Ne yazık ki ülkemizde eğitimdeki başarımız yeterli düzeyde değil.

Gelişmiş ülkelerin eğitim politikaları uzun vadeli olarak belirleniyor. Bizde ise eğitim yaz boz tahtası gibi. Her iktidarın kendine göre eğitim politikası oluyor.

Bakıyoruz son iktidar döneminde 7 milli eğitim bakanı değişmiş. Bunların her biri ayrı amaçlı eğitim politikası uygulamayı arzuladı.

Eğitimi yönlendiren bu görevliler aslında çağdaş dünya ülkeleriyle rekabet edebilecek, eğitimin genel ilkeleri yerine idiolojik amaçlı eğitim sistemi geliştirmeyi hedefledi

Bir zamanlar eğitimde 4+4+4 politikası hedeflenmişti. Bunda başarılı olmayınca daha sonra vazgeçildi.

Eğitim alanındaki belirsizlik sonunda ülkemizi bugün Afrika ülkeleri seviyesine düşürdü. Hala düzenli bir eğitim politikamız yok.

Edirne'nin ülke düzeyindeki eğitim başarısı ilk on sıralarda yer alıyordu. Şu anda o başarının çok uzağındayız.

---------------

ÇOK OKUL AÇARAK EĞİTİM SORUNU ÇÖZÜLMEZ

Gençler için en önemli olan iş alanını yaratan işsizliği önleyen eğitimdir.

Yöneticilerimiz okullarını bitirip iş bulamayan öğrencilerin tepkisine

"Devletin herkese iş bulma zorunluluğu yoktur" şeklinde değerlendirmesi doğru değildir Ülkemiz 30 milyonu aşkın genç nüfusuna sahip. Genç nüfusun %25'i işsiz dolaşıp yurt dışında iş aramayı hedefliyor, burada suçlu kimdir? Herhalde gençlerimiz değildir.

Ülkemiz eğitiminde kalite düşüklüğü yanında bir de eğitimde ihtiyaca göre eleman sağlamama gibi plansızlık vardır.

Özellikle sanayide ara eleman yetiştiren okullarımızdan sanat okullarına gereken önem verilmiyor. Bu bilindiği halde bu okullarımız ihmal ediliyor.Bu okullarımıza daha çok hiçbir okula giremeyen öğrencilerimiz alınıyor.

Ülkenin ilçelerine kadar üniversite açıp buralarda kalitesiz eğitimle eğitim sorunlarımızı çözemediğimiz Bu bilindiği halde yine aynı çarpık yöntem izleniyor.

Avrupa ülkelerinin hiç birinde bizim ülkemiz sayısında üniversite yok.

Çok üniversite açıp işsiz insan yetiştirerek eğitim sorununu çözemeyiz.

----------------------

PAŞA OLABİLİRSİN FAKAT ADAM OLAMAZSIN

Hikaye bu ya, zamanın birinde babası haylaz olan oğluna" sen adam olamazsın "Diye şikayette bulunurmuş.

Bu yaramaz genç azmetmiş çalışmış,sonunda paşalık seviyesine yükselmiş. Bunu fırsat bilen oğul başarısını babasına kanıtlamak için adamlarını gönderip yaşlı babasını huzuruna çağırmış.

Babası huzuruna geldiğinde kendisine" Baba sen bana adam olamazsın diyordun. Bak ben paşa oldum" diye böbürlenmiş.

Oğlunun bu sözleri üzerine babası "Oğlum ben sana paşa olamazsın demedim, adam olamazsın dedim. Sen adam olsaydın yaşlı babanı ayağına çağırmazdım" demiş.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.