Edirne ülkemizde ve Avrupa’da çok önemli bir turizm kenti. Bu alan bir İlin ekonomik kalkınmasında çok önemli bir etken olmalı. Edirne’mizin bu imkanları bir başka ilimizde yok. Bu fırsatı yeterince değerlendirdiğimizi söyleyemeyiz.
Bunlardan birini 6 Mayısta Kakava etkinliklerinde gördük. Bu gelenek daha ziyade ilimizde en görkemli şekilde yapılmasına rağmen günümüzde başka iller de bunu sahiplendi.
6 Mayıs günü on binlerce yerli ve yabancı turist ilimizi ziyaret etti. Gelen misafirlere etkinliğimizi sadece bilinen Kakava ateşi ve sınırlı sayıda görseller ve Edirne ciğeri ile sınırlandıramayız .
O gün kentin belli yerlerine kurulan ekranlarda ilimizin tarihi güzelliklerini daha geniş kesime duyurabiliriz. Bu ve benzeri alanlarda Edirne’nin tanıtımı konusunda projelerin yapılması, etkinliğin bu günlerde farklı alanlara yöneltilmesi gerekmez mi?
Aynı şekilde Dünya’da Maratonun ardından en eski spor organizasyonunun merkezi ilimizdir. Yağlı güreş alanında tesislerimiz var. Bu konuda güreşin olimpiyat yeri olan tarihi Sanayicinden de yeterince yararlanamıyoruz.
Bu tarihi gelenek ne yazık ki bir hafta ile sınırlı kalıyor. Diğer günlerde bu tesisler atıl durumda. Bunu için de Kırkpınar alanından ve çevresindeki tarihi mirasımızın tanıtımını ve kentimizin turizm alanında tanıtımı ve gelirini daha üst düzeye çıkarabiliriz.
-----------------
HERKES FEDAKARLIK YAPMALI
Bölgemize has bu sportif ve kültürel etkinlikleri dar alanda bazı esnafların yaralanabileceği düzeyde tutmak kentimizin tanıtımı için yeterli olmuyor.
Turizmin gelişmesi için diğer tarihi kentlerin faaliyetlerinden örnek alarak Edirne’nin yurt içi ve çevre ülkelerde var olan turizm potansiyelini yükseltebiliriz. Bu konuda odlarımıza diğer meslek kuruluşlarımız ve esnaflarımıza siyasilerimize de önemli görevler düşüyor.
Turizmin gelişmesi için her birinin Rahmetli Ciğerci Bahri’yi örnek almaları gerekir. ”Armut piş ağzıma düş” anlayışı ve caba harcamadan turizmde başarılı olamayız.
