Geçtiğimiz haftalarda “derbi” maçı vardı. Yani ezeli rakipler Fenerbahçe- Galatasaray arasında. Elbet önemli ve taraftarları bol olan takımlar bunlar. Her zamanki gibi görüntülere yansımayacak olan bir maçtı. Utanç verici bir durum ya da tutum. Oynayanlar çok kazanıyor hadi neyse, hiç ilgisi olmayanlar da para kazanıyor önemli maçlar sayesinde. Spora ve özellikle futbol, dünya çapında yoğun ilgi görmekte. Hastalar, doğuştan takım tutanlar… Yani fanatikler oyunu savaşa çevirecek neredeyse. Kentimizde yani Edirne de dün akşam üstü, yani maçtan önce böyle bir olay yaşadık.Bir taraftar grubu Ayşekadın yerleşkesinin önünden yürüyordu. Patlamalar, meşaleler, bağırış çağırışlar gırla. Bu arada trafik de altüst oldu. Ters yönden gelen karşı takım taraftarlarıyla karşılaşma… Her şey ayyuka çıktı. Atmalar, atışmalar sür manşete döndü. Yaralanan var mıydı, göremedik. O bölgede park halindeki arabaların hasar gördüğü söylentileri oldu. Uzaktan izleyenler de az değildi…
Böyle bir gösteri kabul edilir gibi değildi. Bereket kısa zamanda güvenlik görevlileri geldi de karmaşa dağıldı, ya da dağıtıldı.
HÖYÜKLER
Gençlik işte desek bile bu denli bir gösteri ve kapışma hiç ama hiç insanca değil. üstelik sanıyorum izinsiz de. Yakışmadı, yakıştıramadım, doğrusu. Böylece spor, spor olmaktan çok şiddete dönüşmekte, çığırından çıkmaktadır.”Onlar böyle çatışırken aklıma ne geldi biliyor musunuz: Bunlar Vatan kurtaran şaban”lar mı? Her şeyin bir haddi var. Sınır geçilince her şey anarşiye döner. Spor da spor olmaktan çıkar… Kimsenin böyle bir hakkı yok. Toplumsal huzuru bozmak kimsenin haddi ve hakkı değildir.
Ulu Önder bu konuya da değinmiş: Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlâklı olanını severim” Sporcudan istenen bu. Taraftardan dan da böyle olması elbette beklenir…
----------------
Yine deprem, yine deprem. Bu kez kırılan fay İran sınırları içinde ama zayiat bizde. Van’ın Başkale ilçesi ve köylerinde ne yazık ki ölülerimiz, yaralılarımız ve yıkım var…
Merkez üssü İran’ın bize yakın bir yerinde olmasına rağmen orda fazla zarar ziyan yok. Can kaybı yanında, yıkılan evler, telef olan hayvanlar…
Anlaşıldığına göre bölgedeki evler kerpi ve briketten.. Yani dayanıksız ve çürük. Eh, böyle olunca zayiatta elbette olacaktır.
Bu yıl depremler sık sık olmakta…Elazığ depremi daha dün gibi…
Hayatını yitirenlere tanrıdan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Umarım bu son olur. Umarım acılar son bulur.
HÖYÜK
“Alo”nun öte yakasından
akortlanan kumral ses
İçimi içimden çıkardı
Esmerliğim tersyüz
Sorgulayan sarışın bir rüzgara
Karıştı
Son kertiği aşkın
Albenimin tozu alınmış
Akort/sızım
İnternet çöllerine balıklama
Dalışa
Islak şov
Tutuşur yosun yeşili
Erotik gerilimden
Tam yol
İki ileri bir geri titreyen tel
Sararır kızarır yine dolar
Her limanda ter-tuz
Afrika sıcaklığı ile örtününce
Sayrılığım
Gözü kara sevdalara uzak durur