Bundan 104 yıl önce yine böyle bir bahar gününde 15 Nisan günü Çanakkale’de bir destan yazıldı.
Emperyalist güçlerin gelişmiş silahlarıyla denizden ve karadan dört koldan yurdumuza saldırdığı Gelibolu yarımadasındaki Çanakkale Savaşı’nda 57. Alay, Atatürk’ün komutasında15 Nisan 1915’te Anzak Çıkarmasını durdurması ve verdiği büyük kayıplarla efsaneleşmiş bir alay.
57.Piyade Alayı, 19. Piyade Tümenine bağlı üç alaydan birisi. Tekirdağ’ın Yarkışla bölgesinde, 1 Şubat 1915 tarihinde kurulmuş.
Yeni kurulan bu birlik Çanakkale savaşının kaderini değiştirdi. 15 Nisan 1915 Kurban bayramının ilk günüydü.Atatürk ilerleyen düşmanı durdurmak için askerlere “ Size ölmeyi emrediyorum” diye emir verdi.
Bu emir üzerine 57. Alay, kendinden 4-5 kat büyük bir orduya karşı mücadele etti alayın üçte ikisi şehit oldu. Gün ağarırken düşman 261 rakımlı Tepe’den temizlenmiş, bir ülkenin kaderi şehit olan 3000 kahraman Mehmetçik ile değişmişti.
Her yıl 15 temmuz gününün erken saatlerinde şafak vakti yurdun dört bir yanından gelen insanlarımız 57. Alay şehitliğini ziyaret ediyor.
Çanakkale savaşı halkımıza vatandaş olma bilincini aşıladı.
Ülkeye karşı sorumluluğunu hatırlattı. Bu savaşın kazanılması Kurtuluş Savaşımızın kazınılmasının zemini hazırladı. Çocuk yaşından en yaşlısına kadar cepheye koşup yurdunu savunan dedelerimiz,bu ülke insanının yenilmezliğini kanıtladı. Çanakkale Savaşının geçtiği yerlerdeki şehit mezarlarına baktığımızda Türklerin yanında Arap Yahudi, Rum ve diğer azınlıkların mezarlarını da görürüz.
Çanakkale Savaşı bu topraklarda yaşayan tüm insanların kurtuluş için birlik ve beraberlik içinde mücadele ettiği bir savaştır.
----------------------------------------------------------------
BUGÜNE GELİNCE
Toplumumuzda bazı çevreler ülkenin kurtuluş değerleriyle oynamak istiyor.Kurtuluş mücadelesi kahramanlarını yok saymaya çalışıyor.
Onlara akıl almaz suçlamalar getiriyor,Onların kanıyla canıyla bu güzel ülkeyi bize kazandıran kahramanlarımızı yok saymaya güçleri yetmez.
Bu öyle bir sevgidir ki, her geçen gün azalma bir yana daha da artıyor, saldırıldıkça güçleniyor.
Atamızın mezarı Anıt Kabir bunun en belirgin tanığı.Son yüzyıla damgasını vuran dünya liderleri bir biri ardına yok oldu. Adını anan,mezarlarını ziyaret eden de yok.
Atamızın kabri ise en çok ziyaret edilen yerlerin başında geliyor.Bu sevgiyi hiçbir güç yok edemedi edemeyecek. 57. Alay şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum. Ruhları şad olsun.
-----------------------------
BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİ ZEDELEMEYELİM
Ülkemizde birlik ve beraberliğin tehlikeye düştüğü, ülkenin kaos ortamına sürüklendiği,yıllarda ülkemizin ne badireler yaşadığına daha önceki yıllarda tanık olduk.O acı günleri unutmamamız gerekir.
O günlerde ülkemizde binlerce insanımız yok yere canından oldu.
Ülkemizde kaos ortamı yaratmak isteyen iç ve dış düşmanların hiç eksik olmadığını akıldan çıkarmamalıyız.
Milli birlik ve beraberlik gündeme geldiğinde her beklentimizi bir yana bırakıp bir ve beraber olmalıyız
Bu beraberliğe çomak sokmak zedelemek isteyenler var.Buna engel olmanın yolu ise yasaların eksiksiz uygulanmasından geçiyor.
Yasalarla topluma güven sağlanamadığı takdirde her an tehlike pusuda bekliyor demektir.
Ülkede kargaşa yaratmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmemek ancak halkımızın birlikte olması nefret yerine sevgi tohumlarının atılmasıyla sağlanır.
------------------------------------
ÖNEMLİ KONULAR UNUTULUYOR
Seçim telaşı sonrasında yapılan ziyaretler ve olağan etkinlikler ülkemiz ve bölgemiz için çok önemli olan konuları ikinci plana itti.
Hükümet bir süre önce “ Tarımda Milli Mutabakat” projesi diye bir proje gündeme getirdi. Bu projenin hazırlanmasında tarım kuruluşları çiftçiler ve dernekler yok .
Tepeden inme tarım dışında bürokratların hazırladığı bir proje. Bu proje ana hatlarıyla şöyle Eğer bu proje uygulanırsa tarımın yönetimine büyük holdingleri getiriyor.
Tarımın yönlendirilmesinde onlar söz sahibi olacak. Bu proje sessiz sedasız gündeme getirildi. Diğer partilerden bu proje konusunda tepki gelmedi.
CHP’den tarım kökenli birkaç parlamenter gittikleri yerlerde bu projenin sakıncalarını gündeme getirdi. Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu da bunlardan biri.
Gaytancıoğlu Edirne Ziraat Odası ziyaretinde Türk tarımının açmazını ve bu projenin sakıncalarını bir kez daha gündeme taşıdı. Her ne kadar bu proje şimdilik geri plana çekilmiş ,ertelenmiş olsa da yine en kısa sürede gündeme getirilecek. Bu projenin hazırlanmasında tarım kuruluşlarının görüşleri alınmamış.Proje oluşumunda ülkenin tekeli konumunda özel kuruluşlar etkili olmuş. Aslında bölgemiz gündemi kıytırık şeyler yerine bu tür bölgemizi yakından ilgilendiren konularla da ilgilenilmeli.
Bu sisli ortamdan yararlanmak isteyenler kaşla göz arasında çiftçiliğe darbe vuracak bu projeyi uygulamaya koyabilirler.
Buna tüm çiftçi kuruluşlarımız ve diğer demokratik kurum temsilcilerimiz tepki göstermeli. Yoksa “ Atı alan Üsküdar’ı geçti misali arkadan bakar kalırız. Sonra da ağlayıp sızlamanın yararı olmaz.
