Halkımızı yasa boğan, binlerce dekar ormanı yok eden, Akdeniz bölgemizde meydana gelen orman yangınlarının ülkemiz ekonomisine de büyük zararı oldu. Narenciye ve tarım alanları yok oldu.
Yangın yaraları sarılırken ülkemizin dört bir yanından fedakar insanlarımız maddi ve manevi imkanları ile yangın yerlerindeki halkımızın yardımına koştu.
Çok uzak mesafelerden yangın söndürme araçları ve elemanları geldi. Halkımız bu tür yardımlar konusunda çok duyarlı.
Belediyelerimiz de bu alanda tüm imkanlarını seferber etti. Bunların bir de ülkeye yarattığı maddi külfeti düşünün.
Bir ihmalin, yangının faturasının ne büyük boyuta ulaştığı , neye mal olduğu böylece daha iyi anlaşılır.
Bunu yapılan yardımın gereksizliği anlamında söylemiyorum.
Bu ve benzeri felaketlerin ihmalin sonunda ülkemize büyük maddi zararlara yol açtığını belirtmek istedim.
Ülkemizin kıt kaynakları bu tür felaketlerle heba oluyor. Böyle yangın felaketine uğrayan halkımıza ne kadar yardım yapılsa azdır.
Bundan sonra onları eski huzurlu, doğa ile başbaşa yaşadıkları ortama kavuşturmak mümkün değil.
Kendileri için yapılacağı söylenen TOKİ konutları onlara bu huzurlu ortamı sağlamaz.
Onlar için orman İle birlikte yaşamanın ayrı bir güzelliği tadı vardır.
İnsanlarımız bu ortamdan koparılacak. Doğup büyüdüğü, yakınlarının mezarları, anılarının bulunduğu, uzun yıllar yaşamlarını geçirdikleri ortamdan mahrum kalmaları o insanlarımızın huzurunu komşuluk bağlarını da yok edecek.
Ne kadar modern, konforlu konutlar olsa da köylülerimiz derme çatma evlerindeki huzurlu ortamı oralarda bulamazlar.
Uzun yıllar devam eden yaşam koşulları komşuluk dayanışması gelenek görenekler yeni konutlarında büyük oranda ortadan kalkar. Köylülerimiz, özellikle orman köylülerimiz için yaşadıkları o doğal ortamın onların yaşamında büyük değeri vardır.
Oradan koparıldıklarında adeta sudan çıkmış balığa dönerler. Orman köylülerinin yeni konutlarının eski yaşam koşullarından kopmayacakları bir yerde yapılmasında yarar vardır.
Onlar yanan yerlerde yeni orman alanlarının oluşmasında ve korunmasında büyük destek sağlayacaklar, çevrelerinin eski güzelliğe kavuşmasına katkı yapacaklardır.
--------------
NE ZAMAN UYKUDAN UYANACAKLAR
Bir yanda yangın felaketi, diğer yanda ekonomideki durgunluğun giderilememesini halkımız endişe ile izliyor.
Siyasilerimiz, meslek kurum temsilcilerimiz böyle dar zamanda soruna çare bulmak için vardır. Böyle sıkıntılı zamanlarda tüm meslek kuruluşlarımız, siyasi parti temsilcileri, mahalli yöneticiler, sendikalar küçük çıkarlarını bir yana bırakıp ekonomideki açmaza çare bulunması konusunda bir araya gelmeli.
Bakıyorsunuz bölgemizde henüz kamuoyuna yansıyan böyle bir çaba yok. Beyefendiler, "tamamına yakını görevde olanların tümü erkek" sahillerde vücutlarını kızarıyor. İşin vehametinden habersiz. Büyle dar zamanda bir araya gelmeyip ne zaman birlikte olacaklar. Bu hastalık, pandemi illeti artarak devam ederse bölge ekonomisi ne hale düşer. Birileri yaz günü kış uykusunda olan bu zatları uyandırmalı. Bu konuda hiç olmazsa başka illerde yapılan çalışmalardan örnek alsınlar. Bu kış geçen kıştan daha zor geçecek. O zamanda bu beyler koltuklarında rahat oturamayacaklar. Haberleri ola.....
