Toplumumuz bugüne kadar birbiri ile kenetlenmiş,yıllardır birlik ve beraberliğini sağlayan gelenek ve göreneklerine ortak değerlerine bağlı, huzur bozucu unsurları barındırmayan, hangi etnik kökenli, din ve siyasi görüşten olursa olsun herkes birbirine dostça yaklaşan bir görüntü sergileyip dünyada benzeri olmayan örnek bir toplum haline gelmişti.
Toplumdaki bu birlik ve beraberliği asırlar boyu tüm güçlüklerin üstesinden gelerek bağımsız,özgür halk olma özelliğini korumuştur.
Bunun sonucunda farklı ırk ve inançta olduğu için toplumdan dışlanmak istenenlerle erkek ve kızlarımız,erkekler kökenine bakılmaksızın yuva kurdular bugün mutluluk içinde yaşamlarını sürdürüyorlar.
Farklı inanca, ırka,gelenek göreneğe mensup insanlarımız böylece birbirine entegre olup kaynaşıyor.
Bu ailelerde birliği dostluğu bozmak mümkün mü?
Toplum arasında nifak tohumları ekmek isteyenler aslında bu ülkenin gelişmesine, muasır medeniyetler düzeyine erişmesine ket vurmak isteyen genellikle dış güçlerle irtibatı olan çevrelerdir.
Toplumun bilinç düzeyinin gelişmesi, halkın olayları kendi mantığı ile irdelemeleri sonunda bu nifak tohumları toplum arasında barınabileceği alan bulamayacaklardır.
Böylece halkımız kimlerin toplum aleyhine iş yaptıklarını belirlemesinde, bazı kuruluşların,kişilerin arkasından körü körüne gitmenin zararını anlamalarında büyük rolü olacaktır.
Derelerde akan suyun geri dönmesi mümkün değildir. Bizim toplumumuz uzun yıllardan bu yana ülkemizdeki yaşam koşullarını, kişilik haklarının ortak huzur içinde yaşamanın önemini benimsemiştir.
Ondan geriye dönmesi mümkün değildir. Bunu bilen bazı çevreler yasaların boşluğundan yararlanıp toplumda arzuladıkları yaşam koşullarını oluşturmaya çalışmaktadır.
Buna hangi görüşten olursa olsun halkımızın itibar edeceğini düşünmek hayalden öteye gitmez.
