Yarın mahalli idarecilerimizi , kasaca bizimle her an birlikte olacak,içli dışlı olacağımız idarecilerimizi seçmek için sandık başına gidiyoruz.
Bu seçim için bu görevin gerçek sorumlusu olacak kişileri oylarımızla belirleyeceğiz.
Bu seçimde mahalli seçimlerde görev alacak kişilerden çok siyasi partilerin üst yöneticileri etkili oldu.
Adeta, belediye başkanı seçileceklerden çok onlar bu göreve gelecek gibi politika yaptılar.
Sanırım bu, ülkemizde bugüne kadar pek rastlanmayan bir durum.
Siyasilerin bu tavrı seçimlerde ne derece etkili olacak göreceğiz.
Mahalli seçimler öncesi en ilgi çekici olan olan mahalli yönetimlere aday olanların yapacaklarından çok bu konu ile ilgisi olmayan konular siyasi suçlamalar gündeme getirmeleri üzerine odaklandı.
Bu arada, yöresel sorunlar bu hengame içinde geri planda kaldı.
Bakıyorum, Edirne mahalli yönetim adayları da bu rüzgara kapılmış durumda.
Onlar da kentin esas konuları dışında farklı meseleleri gündeme taşıyıp başarılı olmak istiyor.
Bu kimseye yarar getirmez.
-------------------------------
POLİTİKACILAR ÇALIŞACAKLARI KADROLARI İYİ SEÇMELİ
Dünkü köşe yazımda bir veciz söze yer verdim .
Belki gözden kaçmış olabilir,Bugün o sözcükleri bir kez daha tekrarlamak istiyorum.
“ Dostların zamanında yaptıkları nasihatlerine önem vermeyenler, düşmanlarını memnun ederler”
Bu söz tüm siyasi parti yöneticilerimizin kulağına küpe olmalı.
Bugün, çevresinde olup, her sözüne “Olur efendim, haklısınız efendim” diyenler insanların gerçek dostu değildir.
Gerçek dostlar yeri geldiğinde eleştiren, uyaran, yanlışlıkları, hataları önleyen kişiler insanların gerçek dostudur.
Bu konuda halk arasında anlatılan bir hikaye vardır.Şöyle ki:
Bir genç babasına karşı benim çok dostum var diye öğünürmüş. Babası ise “ Oğlum insanın gerçek dostu azdır. Senin o dost dediklerin bir gün seni terk eder “ dermiş
Baba bir gün oğlunun dostlarını sınamak için oğlunun bir sıkıntılı durumunu arkadaşlarına iletmelerini önermiş.
Oğlan dost bildiği arkadaşlarına gidip durumunu anlatmış oğlunun dost dediği kişiler kendisine olumlu cevap vermemiş, yardımcı olamayacaklarını söylemişler.
Bu kez babası “ Benim çok az dostum vardır. Şimdi seni onlardan birine göndereceğim. Kendilerine benim selamımı söyleyecek şu mektupta hususlarda babam yardımınızı istiyor “ diyeceksin” demiş.
Çocuk babasının dediğini yapmış.
Babasının dostu kendi dostlarının aksine talebini yerine getirmiş. Bunun üzerine babası” oğlum insanların çoğu iyi gün dostudur. Gerçek dostlar insanın dar gününde belli olur” demiş.
Bu kıssadan herkesin hisse çıkarması gerekir.
SİYASETTE MUHARREM İNCE FARKI
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce Cuma günü Edirne’deydi. Seçim Bürosu önünde halka hitap etti.
İnce’nin esprili konuşması hitabet gücü gerçekten çok ileri düzeyde.
Buradaki konuşmasında da bunu kanıtladı.
Partisinde türlü haksızlığa uğramasına karşın her zaman CHP’de birlik ve beraberliği savunan, küskünlüklerin olmaması gerektiğini belirten İnce, Edirne’de de buna değindi “ küskün olması gereken varsa ben olmalıydım.
Fakat ben hiçbir zaman partime küsmedim. Haksızlığa uğramama rağmen partime desteğimi sürdürdüm. Sizler de bu seçimde partinize küsmeyecek, sandığa gidip partinize belediye başkan adayınıza oyunuzu kullanacaksınız” uyarısında bulundu.
Programsız bir toplantı olmasına rağmen Saraçlar Caddesi adeta miting alanına döndü.
İnce’nin konuşmasını dinleyenler oradan mutlu bir şekilde ayrıldılar.
Seçim arifesinde Muharrem İnce’nin Edirne’ye gelip partisine destek istemesi çok özverili bir davranıştı. Partililerin bunu çok iyi değerlendireceğini sanıyorum.
Diyebilirim ki, Muharrem İnce’nin Saraçlar Caddesindeki toplantısı diğer partilerin mitingini aratmayacak düzeyde coşkulu geçti.
Halk Muharrem İnce farkını bir kez daha gördü.