Çalışanların haklarını korumada görevli olan işçi ve memur sendikaları, işveren ve savunucularının sığınmacılara ucuz işgücü ortamı hazırlığında olduğu bir dönemde neden seslerini çıkarıp "sizin bunu yapmaya hakkınız yok. Bizim vatandaşlarımızın işsiz dolaştığı gençlerin baba parasıyla geçinmek zorunda kaldığı, eğitimli genç nüfusun iş bulmak için Avrupa yolunu tuttuğu bir dönemde işçilerimizin yararlanması gereken iş alanlarını sığınmacılara doldurmaya hakkınız yok" deyemiyorlar.
Bakıyoruz bu günlerde alacakları bir kaç kuruş zam uğruna güçleri olmadığı için verilenle yetinmek zorunda kalmalarına rağmen hak arıyor görüntüsü vermek istiyorlar. Bu çabaları boşunadır.
Devleti yönetenler" Suriyelilerin olmazsa ekonomimiz çöker"diyerek işçilerimizi önemsiz, değersiz hale getiriyor.
Bu sözler üzerine işçii temsilcileri çıkıp "sen ne diyorsun, ülkemiz ekonomisi bizim işçilerimizin çabasıyla bu duruma geldi"deme cesaretini göstermediler.
Şimdi yapılacak memur ve emekli zamları için sözde hak arıyorlar.
Asgari ücret belirlenmesinde olduğu gibi çabaları yine sonuç vermeyecek. Yine işverenin takdir edeceği ücretle yetinecekler.
Ülkemizde uygulanan ekonomik sistem sendikaların gücünü yok etti.
Bu durum işverenlere cesaret veriyor. İşçilerin hakkını savunmakla yükümlü sendikaları güçsüz hale getiriyor. Bir de sığınmacılara ucuz iş imkanı sağlanırsa ülkemiz çalışanları daha zor durumda kalacak, işsizlik daha da artacak.
Bir de sendikaların güçsüz olması temsil sayılarının azlığı, bazı işçi ve memur sendikalarının işverenin güdümünde olup, işverenin vereceği ücretle yetinmesi işçilerimizi işveren karşısında daha savunmasız duruma düşürüyor.
-------------------------
SENDİKACILAR ÖNCE KENDİ ÇIKARINI DÜŞÜNÜYOR
Her ne kadar aksi iddia edilse de, ülkemizde şu anda da sendika ağalığı mevcut. Bu konumda olan, sadece koltuğunu korumayı düşünen sendikacıların işçi hakkını yeterince savunmasını, işverene karşı direnmesini nasıl bekleyebilirsiniz?Bu saltanat merakı tüm meslek kuruluşlarımızın üst yönetimleri için de geçerli. Ömrünü uzun yıllar koltuğunda kalıp o makamlarda tamamlayanlar var.
---------------------
HALKIMIZA BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR
Ülkede demokrasiyi yaymak isteyenler ilkin meslek kurum temsilcileri ve sendikalardan işe başlamalı. Tıpkı siyasette olduğu gibi o göreve layık olmayan koltuğunu bırakmamak için her yolu deneyip saltanatını sürdüren kişilerin yetkileri devam ettiği sürece çalışanlar ve tüm halkımız yine ezilmeye devam eder.
Onun için başta siyasiler olmak üzere seçilecek meslek kurum temsilcilerinin belirlenmesinde halkımız çok dikkatli olmak zorundadır.
Ülkemizdeki yöneticilerin halkını kandıran, yalanlarının geçerliliğinin son bulması zamanı gelmiştir. Vatandaşlarımızın adama göre iş yerine işe göre başarılı olabilecek yöneticileri belirleme kararlığı aşamasına geldiği zaman ülkemizde çağdaş demokrasi adına çok önemli bir görev başarılmış olacak. Bunda da görev halkımıza düşüyor.
