Bu yıl yapılan Çiftçiler Günü kutlaması  daha önceki yıllarda olduğu  gibi  bürokratların, kurum görevlilerinin  ve az sayıda çiftçinin katılımı ile gerçekleşti.

Bizleri besleyen  ekonominin temel unsuru olan tarım kesimi çalışanlarımız yani eli nasırlı,ekmeğini topraktan sağlayan çiftçilerimizin sorunları  böyle belli zamanda  örgütsüz şikayetçi olmakla çözüme kavuşmuyor.

Bunun bugüne kadar yapılan uygulamalarda  faydalı olmadığını gördük.

Çiftçilerimiz ilk olarak  il ilçe örgütleri de dahil, kendi sorunlarına hakim.Bunu üst makamlara iletebilmeli. Bu çare  bulamadıkları  zaman  tabanın   çözümlenmeyen  sorunlarını  geniş halk kesimlerine iletebilecek kadrolarla sağlama gücüne kavuşmalı.

Bugün bunun örnekleri, var. Avrupa ülkelerinin çiftçileri bu yolu izliyor. Güçlerini kanıtlayıp istediği hakları alabiliyor.Onların yaşam koşulları  bizim ülkemiz çiftçilerinden daha iyi olmasına rağmen değişen ekonomik şartların gereği  haklarının da dikkate alınmasını sağlayabiliyor.

Bizim çiftçilerimiz bakıyorum, böyle toplantılarda veya kendi aralarında yaptığı sohbetlerde sıkıntılarını sadece şikayet  etmekle yetiniyor.

Sorunlarının çözümü konusunda üst makamları harekete geçirebilecek etkili bir çalışmaları yok. Bu şikayetleri yine bu yıl yaptıkları toplantıda da gördüm.Tüm çiftçilerimiz bilinçli kendi sorunlarına hakim.Fakat bunları çözebilecek yolları bulmada zorlanıyor .Kendi seslerini duyurabilecekleri örgüt gücüne sahip değil.

Şöyle bir basın yayın kuruluşlarını tarayalım tarım kurum temsilcileri ne kadar çiftçilerin sorunlarını  kararlılıkla dile getirdiklerini göremezsiniz.

Onlar sadece genel kurul zamanında tüm illeri dolaşarak kendine destek verecek delegeleri ayarlayıp  makamlarında kalmayı sağlamakla yetinirler. Bugün meslek üst örgütlerinin üst yöneticilerine baktığımızda her birinin ömrü neredeyse o makamlarda geçiyor. Onlardan başka o makamlara layık kimse yok mu?

Bu sistem değişmeli. Oralarda görev alacaklara sınırlandırma gelmeli. En başta bölgemiz için çok önemli olan çiftçilerimizin yöneticileri  seslerini her zaman duyurabilecek bilinçli kadrolardan oluşmalı.

Bu alt makamlara kadar devam etmeli.Yoksa çiftçilerimiz bugüne kadar olduğu gibi sadece şikayet etmekle yetinmek zorunda kalırlar.

O da çözüm getirmez.

--------------------

ATATÜRK ANITI'NIN YAZILARI SİLİNMİŞ

Polis parkında bulunan, ilimizdeki Atatürk anıtlarının ilki olan Atatürk heykelinin önündeki yazılar okunmuyor.

1933 yılında yapılan bu anıtın yazılarının okunur hale gelmesi konusunda  halkımızdan öneri aldım ilgililere duyururum.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.