Dünyada olduğu gibi Ülkemizde iletişim araçları günden güne yaygınlaşıyor. Bu alanda teknoloji hızla gelişti.
Bir haberi anında öğreniyorsunuz. Günümüzde haberlerin gizli kalması diye bir durum yok.
Ulusal meseleleri kapsayan gizli olması gerekenlerin dışındaki haberleri anında öğreniyorsunuz.
Bu konuda sosyal medyanın haber iletişiminde büyük olanakları var. Bu iletişin imkanları yerinde kullanılırsa toplum için yararlı oluyor.
Hal böyle olup çeşitli yollardan haberin kaynağına ulaşma imkanı varken bazı tek görüşü savunan yayında ısrar eden ulusak gazete ve TV kanallarının halka yanlış haberleri pompalaması ne yazık ki halkın gerçek habere ulaşmasını da engelliyor.
Birçoğu asılsız asparagas haberler bazı vatandaşların ceza almasına zan altında kalmasına zemin hazırlıyor.Eski dönemde olsa halk böyle şişirme, asılsız haberlere inanıyordu. O zamanlar halkın habere ulaşması çok kısıtlıydı.
Günümüz iletişim imkanlarında böyle bir zorluk yaşanmıyor. Sen istediğin kadar haberi farklı yönden ver, eninde sonunda gerçekler ortaya çıkıyor.
Maalesef, yalan haber üreten yayın organları için özeleştiri yalanı kabullenmek diye bir anlayışı da yok. Asılsız haberler günlerce halka doğru gibi yansıtılıyor. Geniş iletişim ağından halka rahatlıkla ulaşabiliyor.
Bu habercilik etiğine uygun olmasa da bazı siyasiler “halk nasıl olsa yutar” anlayışı ile bu tür haberlerde ısrar ediyor.bu farklı görüşü savunan madya kourumları için de geçerli Bu nedenle toplumun büyük kesimi TV kanallarındaki haberlere şüphe ile bakıyor,
Ülkenin en güvenli olması gereken kurumlara dahi halk bu tür haberler nedeniyle şüphe ile yaklaşıyor.
En doğru habercilik aslında mahalli basınla sağlanabilir. Batı ülkelerinde bu imkan daha çok önem kazanmış durumda
Ne yazık ki mahalli basınımız da imkansızlıklar ve siyasilerin etki alanına girmesi sonucu görevini yeterince yerine getiremiyor.
-------------------------------------------------------------------------------
KISSADAN HİSSE
VATANIMIN TOPRAĞI
Ulu Önder Atatürk’ten bir anı:
Atatürk’ün davetlisi olarak Ülkemizi ziyaret eden İngiltere Kralı 8. Edward’ı akşam yemeği için Dolmabahçe Sarayı’nın rıhtımında beklemektedir.
Saray açıklarında demirli olan yattan motorla gelmekte olan Edward’ın rıhtıma çıkmasına yardım etmek için Atatürk elini uzatır. Ancak o anda denizin çarpıntısından olacak motor sallanınca Kral biraz tökezler ve eli kirli rıhtıma değer.
İngiliz Kralı Edward, Atatürk’le el sıkışmadan önce Ata’nın elini kirletmesin diye cebinden çıkardığı mendille elini silmeye çalışır.
Atatürk hemen atılıp “Hayır hayır Majesteleri” der.” vatanımın toprağı benim elimi asla kirletmez”
-------------------------------------------------------------------------------
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
İLK KADIN MUHTARIMIZ GÜL HANIM’DI
Türkiye’de ilk kadın muhtarlığı Gül Hanım kazandı. ”Türk Kadınına Köylerde Muhtar ve İhtiyar Heyeti Seçimlerinde oy Kullanma Hakkı” veren yasanın 1934 yılında kabulünden sonra yapılan seçimlerde Aydın’ın Çine ilçesinin Demirdere köyünde muhtar adayı olan Gül Hanım erkek rakiplerini geçerek muhtarlığı kazanmış. Böylece Türkiye’nin ilk kadın muhtarı olmuştu.
