Bölgemiz ekonomisinin turizm alanında gelişmesi daha modern hale gelmesi hedefleniyor.
Bunun için Edirne’deki çeşitli kuruluşlar bu yönde hizmet için yatırım yapıyorlar.Oteller sağlık kuruluşları ve diğer turizmden faydalanılacak tesisler ile Edirne’de turizmin gelişmesi amaçlanıyor.
Bunların arasında yer alan otel işletmeciliği ve sağlık hizmetleri konusu ön planda tutulmalı.
Turizme sadece insanlar gelsin buradan alışveriş yapıp günübirlik gitsin diye düşünerek ilimizde turizm geliştirilemez.
Trakya üniversitesinin de hedefleri arasında yer alan önemli bir konu vardı.
Bu konu daha önceleri çeşitli kez gündeme getirildi.
Sağlık konusunda turizme daha çok hizmet sunmak hedefleniyordu.
Bilindiği gibi bölgemizde sağlık hizmetleri komşu ülkelere göre daha ekonomik ve daha kaliteli, daha modern sağlık tesislerimiz var.İstatistiklerle bu belirlenmiş durumda.
Onun için komşu ülkelerimizden ilimize gelecek hastaların tedavileri konusunda da gerekli girişim yapılmalı.
Bu sadece sağlık kurum yetkililerinin çabaları ile olmaz.
Edirne’de turizmin gelişmesinden yana olan resmi ve özel kurum temsilcilerimiz bu alanda gayret göstermeli.
Edirne’ye tedavi amacıyla veya hafta içinde kalıcı olarak gelen turistlerden diğer sektörlerimiz de yararlanır. Bu iki ana konu,Edirne’de turizmin kalıca hale gelmesine ve daha çok gelir sağlamasına katkı yapacaktır.
Bu alanda ilimizde oteller gerekse hastaneler bazında komşu ülkelerimizden kat kat daha avantajlı konumdayız.Paramızın değer kaybetmesi nedeniyle bu ülkeden ilimize tedavi amacıyla gelenler ülkelerinden çok daha uygun koşullarda Edirne’deki modern sağlık tesislerden yararlanılabilir.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
HAFTA İÇİ TURİZM ÖZENDİRİLMELİ
Edirne’ye gelen turistler genellikle hafta sonlarında geliyor.
O günlerde ilimizde turizm yoğunluğu yaşanıyor.
Hafta içi günlerde ise komşu ülkeler Yunanistan ve Bulgaristan’dan gelen turist sayısı yok denecek kadar azalıyor.
Ben burada defalarca gündeme getirdim.
Edirne’ye hafta içinde turistlerin gelmesi, yatılı olarak bir süre kalmaları konusuna acele çözüm bulunmalı.
Bu Edirne’deki turizm gelirini katlanarak artıracaktır.
Bunun için gerek otel yöneticilerimiz gerekse diğer turizme hizmet veren tesislerde ücret konusunda hafta içi günlerde makul düzeyde indirim yapılmalı, turistlerin o günlerde Edirne’ye gelmeleri tieşvik edilmeli .
Bu turizm firmalarına duyurulup gerekli tanıtımı yapıldıktan sonra kentimizde hafta içi turizmde hareketlilik yaşanacaktır.
Özellikle komşu ülkelerden gelecek emekliler için çok yararlı, cazip durum yaratacak. Turizme katkı yapacak bu uygulama için ilgili kurumlarımızda girişimde bulunmalı.
Komşu ülkelerin kullandıkları döviz fiyatlarının yüksek olması, Edirne’de turistlerin yararlanacağı her şeyi cazip hale getirmektedir.
Yeter ki bu fırsatı iyi değerlendirelim.
Turizm için el ele vererek gelişmesine katkı sağlayalım.
Bir de turizm için yeterli altyapının yapılması gerekli.
İlimize en çok turistin geldiği Türkiye ile Yunanistan arasındaki Pazarkule Hudut Kapısından Edirne’ye bağlantı yoluna bakalım.
Burası köy yolundan farksız.
İki kilometreyi dahi bulmayan bu uluslar arası yolun daha modern duruma getirilmesine devletimizin gücü yetmiyor mu?
Başka bölgelerde yapılan hizmetlere bakıldığında Edirne’nin bu hizmetlerden yoksun olduğunu görürsünüz. Edirne ülkemizin Avrupa yakasında vitrini konumunda.
Buraya yapılacak altyapı hizmeti ülkemizin bütününe yapılan hizmettir.
Bundan en çok devletimiz yararlanacak saygınlığımız artacak.
Pazarkule’den gelen turistler Edirne’ye gelmek için özellikle geceleri çok karanlık olan yollardan geçmek zorunda kalıyor.
Bu hizmetlerden sorumlu olanlar bu görüntülerden mutlu oluyorlarsa diyecek bir şey olamaz.
Kamu kurumlarımız halka en iyi hizmeti vermekle yükümlüdür.
Bu arada bölgemizde turizmin daha çok gelişmesi için Trakya Üniversitemize de önemli görevler düşüyor. Komşu ülkelerin üniversitede eğitim görmesiyle bu iş yeterli olmaz.
Üniversite ne yazık ki kurulduğundan bu yana Edirne ile bütünleşmeyi yeterli desteği vermeyi sağlayamadı. Trakya üniversitesinde eğitim gören Türk Cumhuriyeti ve Balkan ülkeleri öğrencilerine Edirne ve Türkiye sevgisi de öğretilmeli.
Bunun yeterince yapıldığı kanısında değilim. Edirne’de eğitim görenler gittikleri yerlerde bu kenti tanıtmalı, bir fahri turizm elçisi gibi görev üstlenmeli
Başka ülkelerden gelen öğrenciler arasında yapılan araştırmada öğrencilere Bu güzel kentin sevgisi önemi yeterince anlatılmıyor.
Ülkenin en modern kenti için bu sevginin aşılanmasında en önemli görev üniversitemize düşmektedir.
-------------------------------------------------------------------------------------------
HALKIMIZ CAMBAZA BAK TUZAĞINA DÜŞMEMELİ
Ülkemizin gerek uluslar arası gerekse yurt içi sorunlarının yükseldiği halkın ilgisine çekebilecek konuların gündeme geldiği zamanlarda bakıyorsunuz hiç yoktan bir suni konu gündeme geliyor.
Halkımız güçlü medya kanalıyla siyasilerin o tartışmalarını yönlendiriliyor: Günlerce içi boş halkın sorunlarıyla ilgisi olmayan bu konular halkımız arasında tartışılıyor.
Bir müddet sonra da ülkemizin gerçek gündem maddesini oluşturacak konular unutulup gidiyor. Seçim öncesinde de bu türde cambaza bak oyunları oynanır.
O günlerde bir bakarsınız ülkenin bir yerinde petrol veya altın bulundu veya halkın yararına alabilecek bir konu doğruymuş gibi halka duyurulur.
Daha sonra baktığınızda bu halkı avutmaya yönelik uydurma bir haber olduğu anlaşılır.
Fakat iş işten geçmiş olur. Halkımız ülke yöneticilerinin bu tür oyunlarına gelmemeli.toplumu bakıl hafızalı olarak kabul eden zihniyetle mücadele edip sorunlarına sahip çıkmalı.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------ FIKRA
EVDE CEREYAN YOKMUŞ
Neriman hanıma gelen misafir evin kızını ortada görmeyince sormuş:
Kızımız nerede ortalıkta görünmüyor:
Ev sahibi hava akımını kastederek “geçen gün size gittiğinde cereyana kapılmış şimdi hasta yatıyor” demiş
Bu söz üzerine misafir hanım öfkelenmiş:
“ komşum bizim evde cereyan ne arar; sen de bilirsin ki biz gaz lambası kullanıyoruz”