Ünlü ozanımız Nazım Hikmet gecikmeli de olsa T.C. vatandaşı, yani vatandaşımız.
Dünya’nın tanıdığı, bildiği, şiirlerini okuduğu bir Türk ozandır, Nazım.Ama ne yazık ki vatanında uzaklarda yaşamış ve ölmüştür.
Buralarda başına gelmedik kalmamıştır. Hapisler, saklanmalar, kaçmalar...Daha sonraları vatan hasreti ve hastalıklar. Ağır suçlamalarla yargılandı hep.Uzun yıllar hapislerde çürüdü. Sonunda ve bilindiği gibi Sovyetler Birliği’ne kaçmak zorunda kaldı ve orada öldü. O komünizmi benimsemiş, bu rejime inanmıştı. Bunu da saklamıyor, açıkça söylüyordu.
O yönünü bir tarafa bıraksak da kendisinin bir sanatçı olduğunu kabullenmek zorundayız.Türk şiirine yeni bir soluk getirdiği kim ne derse desin yadsınamaz. Şiirleri yalnızca ülke genelinde değil dünya genelinde yankı bulmuştur.
O bir dünya vatandaşıydı zaten. Şimdi çok sevdiği kendi ülkesinin vatandaşı oldu.
Kim iyi olmadı diyebilir?Mezarının getirilmesini de gönül ister elbet ama ülkemizin buna hazır olduğunu söylemek zor.Yani böyle bir şey olacaksa bile henüz erken olduğu kanısındayım.
Fanatiklerin ne yapacağı belli olmaz çünkü.O yalnız bir sanatçı değil aynı zamanda bir düşünürdü de…Yapıtları her zaman arandı ve okundu.
---
Ve çektikleri ile kaldı.
•Emeklilik bir gün sizin de kapınızı çalacak.Benim çok önceleri çalmıştı.Ve üzerinden on küsur yıl geçiverdi bile…
•Bu yaşantıya hazır olup olmadığınız bilmem, hiç düşündünüz mü?Ya da düşünmeniz gerekmez mi?
Gücü, hevesi ve sağlığı yerinde olanlar yeni bir işe başlayıp yaşamlarını sürdürebilir.Zorlama değilse ve kişiyi yormayacaksa, iyi bir şey bu.
Çünkü meşguliyet her zaman psikolojik sağlığımızı korur. Boşluk insanı sıkar ve kafaya takmalar başlar.
Ruh sağlığı bozuk olanlara da “Meşguliyetle eğitim yönteminin seçilmesi boşuna mı?”
“Hobisi olmayanın fobisi olur”.
Bu deyişi kaç yaşında olursak olalım. Unutmamak gerekir.
Meşguliyet demek mutlaka bedensel etkinlikler…akla gelmemeli.
Yaşınıza ve ilgi alanınıza göre yapılacak çok şey var.Yeter ki başlayın.Önceleri biraz sıkıntılı gelse de zamanla zevk haline dönüşür.Hele üretme ve kazanmaya da dönüşebilirse değme gitsin. Başarma güdüsü neresinden bakarsanız bakın, insanı her zaman ve her yerde mutlu kılar.
En güzel meşguliyet sanat için olanıdır. Sanatın sevdiğiniz bir dalı ile uğraşmaksa hepsinden daha iyidir.Bulmaca çözmek, fal bakmak, taş oynamak…bile iyidir.
Emekli boşluğunu gidermenin yollarını aramak şimdiden iyi olur kanımca.
Unutmamak gerek; Severek yapılan iş insanı yormaz ve usandırmaz...
