Üstüme/ Şöyle bir türkü vardı: “Yağmur üstüme Varsın yağsın küçük hanım/Ben yağmurdan yaştan değil/Aşkından sırıksıklamım…”
Çok söylenen bir zamanların türküsü. Hem duygulu, hem aşk içerikli. Gençler sevmesin de kim sevsin, diyesi geliyor insanın.İnsan yaşamında her dönemin özellikleri genelde aynı olsa bile ayrıntıda farklıdır. İlgi alanları türlü nedenlerle yaş ilerledikçe azalmaya başlar…
Yine insan tüm yaşamı boyunca hazlara koşar elemden kaçar.
Bir süredir ülkemizin bir çok bölgesi aşırı yağmurlarla boğuşuyor. Gökyüzünde küme küme ve kara kara bulutlar. Ha yağdı, ha yağacak bir durum. Rutubet oranı dersen, evlere şenlik. İnsanı sıkan bir yaşam biçimi. Yağmıyor sanmayın. Bir bakıyorsunuz doluyla karışık, Sadri Alışık.Ve kent sellerle haşır neşir, bodrum katlarında sular, seller. Nehirlerimiz yataklarına sığmıyor zaman zaman. Taşkınlar, ulaşım zorlukları, mahsur kalmalar. Bunları çokça yaşadık.
Şimdilerde yeni düzenlemeler gündemde. Karaağaç’ giderseniz görülebilir yapılanlar. Sanırım taşkınları önlemek için yapılıyor bunlar. Eski seddelerin yanında, yenileri de görüntüde.
Çalışmalar bittikten sonra umarım her şey yoluna girecektir.
Edirne’miz stratejik konumu; tarihi ve coğrafyasıyla önemli kent. Bir zamanlar Süheyl Ünver Hoca söylemiş: “Her şey biter Edirne bitmez”
He yönden doğru bir yaklaşım deyiş.
İstanbul’dan sonra en çok şiir yazılan kent denebilir. Edirne için en çok şiir yazan ozanımız da Uluğ Turanlıoğlu, olduğu söylenebilir. Çünkü o bir Edirne aşığı ve çınarıydı bizim gözümüzde. Neyse ki; adı bir caddeye verilmiş.
Kendisine rahmet diliyorum.
Yağmurlar, berekete dönüşürse elbet çok iyi. Felakete dönüşünce çok kötü.
Komşumuz Yunanistan şu günlerde hem yangınlarla uğraşmakta,hem sel felaketiyle. Ünü alınamayan yangınlar can kaybına da neden olmuş, açıklanan
Rakamlara göre 85 can yaşamını yitirmiş.. Yazık ki ne yazık!..
İklimler değişti diyor bilim adamları. Kutuplardaki buz dağları erimeye başlamış.Belgesellerde bile görüntülerini izlemek insanı ürkü
tüyor doğrusu. Denizler yükselir sıcaklar bir iki derece artarsa ne olur dünyanın hali, düşünmek bile istemiyor canım.
Dünya ile insanlar barışık olmalı bence. Doğa bildiğini okur emlet, yönlendirmek bize düşer sanıyorum.
Bir de şiir iyi gelir kanısındayım:
ESTİ ESECEK YAĞDI YAĞACAK DERKEN
Esti esecek, yağdı yağacak derken
“Sandık sandıklar içinde…” tuzsuz Bekir
Yağdı yağmur çaktı şimşek uzun uzun
Sandık sandıklar içinde kurtlar böcekler
Define gibi bir karanlık,
Ekin tarlası gibi hasta
Biçmek gerek şarkılarla türkülerle
Bir bukalemun gibi çirkinin en güzeli
Gölgeye uzanmış aklı kirada
Ne söylersen söyle ne yazarsan yaz
Görüşürüz umarım
Gelmez nisanda, gülmez mayısta
Hüznün çıplak ayaklarıyla
Sen yine de Anadolu’sun bile yağmurda
Vizeli N.T
Yine bir şarkıdan alıntıyla bitireyim bu yazımı:
“Artık yeşerecek bir dalık yok,
Yağmurlar yağsada hoş yağmasa da…”