İnsanlar umutsuz yaşayamıyor.Hangi yaşta olursak olalım hepimizin gelecekten bir beklentisi bir umudu vardır:Yeni yılın başlangıç günleri bu umutların beklendiği tazelendiği zamanlar olur.
Yeni yıl kutlamalarında birbirimize yeni senede temennilerimizi, dileklerimizi iletiriz.
Eski yıldan kalan acı anıların yeni yılda tekrarlanmaması temennimsinde bulunuruz.Yaşamımız her yeni yılda yeni umutlar yeni beklentilerle filizlenir.
Bu beklentilerin çoğu gerçekleşmese dahi, onların yerine yeni umutlarla yeni beklentilerle ömür boyu yaşamaya devam ederiz.
Umutları tükenen, gelecekten beklentisi bulunmayan insan yaşamdan bezmiş ölümünü bekler hake gelmiş kimsedir.
2020 yılı ülkemizde ve tüm dünyada çok acı anılarla son buldu. Geçen yılın ardından o acıları son bulması içim önümüzdeki yılda özellikle, sağlık alanında beklentilerin yoğun olacağı bir yıl olacak. Temennimiz o ki bu beklentileri ancak el ele verip aşacağız.
Dünyada her geçen gün gelişen teknoloji insan yaşamını kolaylaştırdığı gibi yeni yeni hastalıklarla ölümlere de neden oluyor.
Bugün karşı karşıya olduğumuz bu ölümcül hastalık da bunlardan biri.
Gelecek aylarda bir başka doğal kırımın gelmeyeceği konusunda bir garantimiz de yok.
Bütün dünya insanları seferber olmasına karşın bu illeti ortadan kaldıracak aşı dahi henüz bulunmuş değil.
Doğa kendine yapılan kıyımı, haksızlıkları böyle afetlerle toplumlara uyarıda bulunuyor.
-------------------------
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ DE BİR UYARI
Daha önceki yıllarda sonbahar ve kışa ayları yağışların çok olduğu kar yağışını yoğun olduğu aylardı.Bu yıl bakıyoruz kış ayı içindeyiz.Havaya baktığımızda bahar havasını andırıyor.Bahar çiçekleri açmış.İlk baharda çiçek açan badem ağaçları çiçekle donanmış.
Bu mevsim değişikliği beraberinde bizlere neler getirecek şimdiden kestirmek mümkün değil.Kış aylarında yatağından taşan nehir suları bugün yaz ayları seviyesinde. Susuzluk alarm veriyor. Eski yıllarda bol olan su kaynakları yok oldu.
Yeraltı suları da tükenme noktasında.
İnsanların bu doğa katliamı karşılığında doğanın insanlara bir uyarısıdır.
İnsanların doğanın dengesini bozma girişimleri ile aslında kendi yaşam alanlarını daraltıyor.
Dünyamızın akıl yarattığı olan insanlar doğaya en çık zarar veren canlılar. Gerek iklim değişiminde , gerekse diğer doğa felaketlerinde karşılaştığımız tehlikelerin meydana gelmesinde en büyük pay biz insanlardan kaynaklanmaktadır.
Bundan uyarıdan ders almışa da benzemiyor,doğayı katletmeyi sürdürerek kendi yaşamımızı tehlikeye atmaya devam ediyoruz.
------------------
FIKRA
HASRET
Uzun süredir memleketinden ayrı olan bir Karadenizli bir gün yolda giderken memleketine ait bir araba görür ve koşarak heyecanla aracın yanına gelir. Cebinden bıçağını çıkarıp aracın lastiğini deler.
Lastikten çıkan havayı koklamaya başlar. Bunu gören aracın sahibi,hiddetle adamın yakasına yapışır ve kendine sorar:
“Eşşeoğlu eşşek arabanın lastiğini neden deldun da.?
Karadenizli gayet sakin:
“memleket havası aluyrum hemşerum..”
--------------------------------
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ.?
İLK İŞÇİ MİLLETVEKİLİMİZ NUMAN USTA
Türkiye de ilk işçi milletvekili Numan Usta adında bir ,işçidir.
Tophane Askeri Sanayi Okulunu bitiren Numan Usta, Tophane ve Zeytinburnu fabrikalarında çalışarak usta oldu.
“İttihat ve Terakki Cemiyeti onu son Osmanlı Meclisine İstanbul Milletvekili seçtirdi.
1919-1921 yıllarını İngilizlerin sürgünü olarak Malta adasında geçirdi.
Oradan döndükten sonra Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk döneminde de Türkiye’de ilk işçi milletvekili olarak yer aldı.
---------------
ÖZLÜ SÖZ
Kuşlar gibi uçmasını, balıklar gibi yüzmesini öğrendik ancak bir arada çok basit bir sanatı unuttuk: Kardeş gibi, yaşamayı öğrenemedik
M.Lüther KİNG
