Meriç İlkokulu kentimizin kenar mahallesinde bir okul.
Bu okulumuzun imkanları merkezdeki okullara oranla daha kısıtlı.
Meriç İlkokulu öğrencilerinin Deveci Han Kültür Merkezi'ndeki Ev Atıkları Dönüşüm Programını kapsayan etkinliği izledim.
Gerçekten böyle önemli bir konuyu görsel olarak öğrenciler üzerinde yansıttığı için Okul Müdiresi Azize Turan hocayı okul öğretmenleri ve öğrencileri kutluyorum. Geri dönüşümü olacak ev atıkları en iyi şekilde ancak böyle kamuoyuna duyurulurdu.
Ana sınıfındaki minik yavrular ev atıklarından oluşan giysileriyle bu önemli konuyu defileleriyle ne güzel yansıtmışlar.
Konu hakkında buradaki gösterilerin etkisini günlerce bu konu hakkında nutuk atsanız yapamazsınız.
Bir kenar mahalle okulumuzda ülkemiz ve bölgemiz için hayati önemi olan bir konuyu gündeme taşımaları toplantıya katılan herkes gibi beni de duygulandırdı.
Bu ev atıkları etkinliğinin içinde davul şovun olması ve sonunda ana okulu öğrencilerinin topluca ev atıklarını kapsayan giysileriyle defilesi görülmeye değerdi. Öğrencilerin müzik eşliğinde Onuncu Yıl Marşını söylemeleri izleyicilerden büyük alkış aldı.
Bu arada bazı bürokratların bu coşkuya katılmadığını öğrencileri alkışa gerek duymadığına tanık oldum. Nedenini bilemiyorum. Aslında bu marş tüm halkımızca benimsenen ortak duygularımızı yansıtan bir marş...
--------------------------------------------------------------------------------------------------
TANRIKULU’NUN UYARISI DİKKAT ÇEKİCİ
Sağlık ve çevre ile ilgili etkinliklere katılmayı ihmal etmeyen Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrıkulu Meriç İlkokulu öğrencilerinin atık ürün defilesine de katıldı ve orada anlamlı bir konuşma yaptı.
Tanrıkulu’nun böyle toplantılarda sık sık yinelediği gibi burada da çöplerin atılmayacağını ancak toplanacağını vurguladı.
Gerçekten atılan çöplerin geri dönüşümü ekonomiye büyük katkı sağlıyor.
Ne yazık ki bizler özellikle büyükler bu konuyu yeterince benimseyemedik. Çöpleri sadece bir atık olarak kabul ediyoruz.
Onların geri dönüşümünü dikkate almıyoruz. Bir ilkokulun ana sınıfı öğrencilerinin bu konuya görsel olarak dikkat çekmesi Tanrıkulunu da duygulandırdı.
Tanrıkulu yaptığı konuşmasında öğrencilerden aileleri için uyarıda bulunarak “büyüklerinizi çevreyi kirletmemeleri çöp atmamaları konusunda uyarınız. Çevreyi sizler değil büyükleriniz kirletiyor”Uyarısını yaparak çevre kirliliğinden daha çok büyüklerin sorumlu olduğunu hatırlattı.
Bunda da haksız sayılmaz. Bugüne kadar bu sorunun çözümlenememesinin sorumlusu bizler değil miyiz?
--------------------
KALDIRIMLAR ENGELLİLER İÇİN UYGUN DURUMA GELİYOR
Edirne Belediyesinin kent merkezinde kaldırım çalışmaları devam ediyor. Daha önceleri engelliler için uygun olmayan kaldırımlar tüm engelli vatandaşlarımız için uygun duruma getiriliyor. Bu düzenlemenin engelli vatandaşlar açısından çok yararlı olacağını belirten Engelli yakını vatandaşlar, "Eski haliyle engellilerin araçlarını bozuk olan yıllarda yürütmek mümkün değildi. Şimdi kaldırımlara giriş, çıkışları için de düzenleme yapılmış. Ayrıca gözlerinden engelli vatandaşlarımızın yararlanacağı yerler yapılıyor. Onların da kaldırımlarda kolaylıkla yürüme imkanı olacak. Bu düzenlemenin kamu kurumlarında ve yeni yapılan binalarda da olması halinde engelli insanlarımızın yaşam alanı daha da genişleyecek” dediler
-------------------
HALKIN OTURACAĞI BANKLAR YAPILAMAZ MI?
Atatürk Anıtı yanında bulunan Devrim Şehidi Uğur Mumcu anısına yaptırılan park alanının çevresinde ve Atatürk anıtı yanında insanların oturabileceği yerler yok.
Çevresinde kiralanan işyerleri anıtın yanına kadar ulaşmış durumda.
Önceki yıllarda Atatürk Anıtı ve Uğur Mumcu parkı çevresinde insanların oturup dinleneceği, çevredeki parkları girip içecek ücreti ödemeden dinlenebileceği bankların bulunduğunu belirten vatandaşlar “İnsanlarımızın oturup sohbet edeceği anıtın karşısında anılarını tazeleyeceği, oturabilecek bankların yapılmasının halkın bunlardan yararlanmasının ne sakıncası olur? Uğur Mumcu hepimizin kalbinde taht kurmuş, ülkenin birlik ve beraberliği için mücadele etmiş ve bu uğurda bir suikast sonucu canını vermiş bir değerli bir basın emekçisiydi onun adına yapılan bir parkın çevresinde bir ücret ödemeksizin insanların oturacağı yerlerin bulunması gerekmez miydi?” dediler.
----------------------------
HALK ÇEVREDEKİ İŞYERLERİNE GİTMEK ZORUNDA MI?
İnsanlarımız ilahi bu anıtı görmek çevresindeki tarihi güzellikleri izlemek için işyerlerine gidip bir şeyler içmek zorunda mı olacak Bu kadar geniş alana tıpkı saraçlar Caddesinde olduğu gibi insanlarımızın oturabileceği yerlerin yapılmasının ne mahzuru olabilir. İnsanlarımız burada ancak duvarların üzerine oturabiliyor "Yetkililerden Uğur Mumcu parkının çevresine ve Atatürk anıtı yanına, tıpkı şehrin bazı yerlerinde olduğu gibi halkın oturup dinleneceği bankların onulmasını bekliyoruz. Belediye Başkanımızın bu talebimizi dikkate alacağını, halkın hiç ücret ödemeden oturup dinleneceği bankları tekrar anıtları çevresine koyacağını umuyorum” değerlendirmesi yaptılar..
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
ORADA BİR KÖY VAR UZAKTA
Ahmet Kutsi Tecer’in dizeleri olan “ Orada bir köy var uzakta-O köy bizim köyümüzdür- Gitmesek de tozmasak da –O köy bizim köyümüzdür” mısralarına tıpatıp uyan bir köyümüz var. bu köy varlık içinde yokluk çeken bir köy.
Edirne’nin Uzunköprü ilçesine yaklaşık 28 kilometre uzaklıkta ilçenin Malkara ilçesiyle sınır köyü olan Çavuşlu köyü.
Bu köyün merasından bir asrı aşkın süredir. Linyit madeni çıkarılıyor.
Bu süre zarfında bölgemizin yakıtının bir bölümü bu köyden çıkarılan linyit kömürü ile sağlandı.
Daha önceleri kömür bir galeri kazılarak toprağa fazla zarar vermeden elde ediliyordu.
Teknoloji gelişti. Şimdiki maden sahipleri toprak altındaki kömürü almak için üzerindeki verimli toprağı kazarak altındaki kömürü alıyor.
Peki bunda ne var diyeceksiniz.
Çok şey var. Kömür almak için geniş alanda kazılan bu toprak, madencilerin işleri bittikten sonra aynen bırakılıyor, çukurlar kapatılmıyor.
Maden alanları köstebek yuvası gibi çukurlarla kaplı . Bu konumda binlerce dönümlük alanda verimli topraklar maden çıkarmak için heba edildi.
Daha önceki yıllarda rahmetli Valimiz Koru Engin’i bu toprak katliamını görmesi için köye gitmesini sağladık. Manzarayı görünce hayrete düştü.
Bazı girişimlerde bulundu sonuç alınamadı.
Köy muhtarı ve köylülerin de bu katliamı önleme gayreti sonuç vermedi.
Köylüler, “maden sahiplerinin arkaları güçlü olduğu için toprak katliamına engel olamıyoruz. Meramız yok oluyor. bu merada gezen hayvanlarımız madencilerin açtığı çukura düşüp telef oluyor” diyorlar
------------------
ÖZLÜ SÖZ
Yüksek yerlerde hem kartala hem de yılana rastlarsınız. Buraya biri sürünerek, diğeri ise uçarak yükselmiştir./ Cenap ŞAHABETTİN
