Selimiye çevre düzenlemesi nihayet son aşamaya geldi.Meydan gerçekten UNESO eserleri listesinde yer alan ,Mimar Sinan’ın sanat harikasına yakışır hale geldi.İnsan ister istemez, keşke bu düzenleme daha önceki yıllarda yapılsaydı diye düşünmeden edemiyor.
Selimiye çevresi yeni görüntüsüyle yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor.Bahçe tüm detaylar dikkate alınarak düzenlenmiş.Yeşil alanı yanında bahçedeki tarihi kalıntılar da korunuyor.
Eski Cami yanından baktığımızda meydandaki güzellikle Selimiye daha görkemli görünüyor.
Bu güzelliklerin diğer tarihi eserlerimizin çevresinde de yapılması kentimizi dünyada en önemli turizm merkezi haline getirecek. Bu çalışmaları devamı , tarihi üçgenin sağlanması halinde Edirne ülkemizde en çok turist çeken il konumuna gelecek. Bizlere de bu güzellikleri koruma görevi düşüyor.Oralara zarar vermek isteyenlere fırsat verilmemeli.Tüm Edirne halkı bu güzelliği sahiplenmeli.
Bugüne kadar tarihi dokumuzu yeterince koruduğumuzu söyleyemeyiz.Bu çevre düzenlemesinden Edirne ekonomisi de yararlanacak.Esnaflarımızın yüzü gülecek.Edirne güzelliklerinin tanıtımında da herkese görev düşüyor.Bu kentte huzur içinde yaşayanlar bir fahri turizm elçisi gibi kentin güzelliklerini tanıtmaya katkı sağlamalı.
Bu güzel görüntüler broşürlerle yurt içi ve yurt dışında tanıtılmalı.Başka illere giden meslek kuruluşları yanlarında Edirne’yi tanıtan dokümanları da götürüp kentin turizmine ve tanıtımına katkı yapmalı.Okullarımızda kentin güzelliklerini kapsayan bilgiler verilmeli.
------------------
HARABE BİNALAR KAPATILMALI
Kentin eski yerleşim alanında bulunan harabe halindeki binalardan onarımı mümkün olmayan tarihi binaların çirkin görüntüler hiç olmazsa gizlenmeli.Bunlar turistlerin ilgisini çekiyor .
Kentimizin çirkin tanıtımı için kullanılabiliyor.Bu binaların sarılması ile hem çirkinlikler kapatılmış olacak hem de bu binaların çöplük alanı olması engellenecek..Bir mikrop yuvası haline gelen bu harabe binaların çevresinden insanlarımız geçmeye çekiniyor.
Harabe binaların bazıları akşamcıların mekanı durumuna gelmiş.Ayrıca yıkılmaya yüz tutan görüntüleri ile hayati tehlike oluşturuyor. Yetkililerin bu sorunu gündeme almaları gerekir.
-------------------
FIKRA
BELKİ SENİ ALIR
Nasreddin Hoca hastalanmış ölüm döşeğinde yatıyormuş.Karısı onun kurtulamayacağını anlayınca,başlamış ağıt yakınmaya.
Karısını feryadını gören Hoca:
“Hanım kes zırlamayı şimdi elini yüzünü yıka,
sürmeni çek en güzel kıyafetlerini giy.şöyle salına salına yanımda gez.” Demiş
Karısı:
“Aman hoca sen canınla uğraşırken ben nasıl süslenip karşında dolaşırım.”deyince:
Hoca:
“Canım ben bunu senin için yapmıyorum ki, Azrail bakarsın kısa zamanda gelir belki seni görünce beğenir de benim yerime senin canını alır diye söyledim”