Ben bu köşemde defalarca gündeme taşıdım.Bunu halkın talebi üzerine yaptım.Edirne ‘de tarihi doku çevresinde halkın oturup dinlenebileceği bir yer yok.halkın parklara ve kahvelere giderek zaman geçirmesi her geçen gün zorlaşıyor.Birkaç arkadaşınız gelse  böyle yerlerde onları ağırlamaya kalksanız diğer ihtiyaçlarınızdan kısmak zorunda kalıyorsunuz.

Uğur Mumcu parkı çevresine ve Bedesten yanındaki çeşme çevresine baktım .Eskiden orada halkın oturabileceği  yerler vardı.Onlar kaldırılmış.Buraya gelen vatandaşlar  kaldırımlara veya yere oturmak zorunda kalıyor.Atatürk Anıtı yanındaki park anıta iyice yaklaşmış.Uğur Mumcu parkı adının olduğu  mermer yol kenarına atılmış.Oranın parkla ne ilgisi var?.Daha önce bu konuyu gündeme getirdim.Yine aynı yerde duruyor.Bu kimsenin dikkatini çekmiyor mu? Mahalli idareler yerleri kiraya verip gelir elde etmenin yanında dar gelirli halkın yararlanacağı yerleri de yapmak zorunda .Başka iller bu konuya daha duyarlı davranıyor.

Eskiden vakit geçirmek için  kahvelerde oyun oynayanlar yanlarına oturanlara çay ısmarlayabiliyordu.

Şimdi yanlarına kimsenin gelmesini istemiyor.Yaşam koşullar çok zorlaştı .Tatil için gittiğim yerde de parklar  ve benzeri yerler bom boş.Daha önceki yıllarda buraları müşteri ile dolardı.

Bu durum işletmeleri açanlar için de zor.Bazı yerlerde elektrik masrafı olmasın diye buz dolapları  çalıştırılmıyor. Işıklarda kısıntı yapılıyor. Masrafını karşılamayan işletmeler işyerlerini kapatmak zorunda kalıyor. Bunun sonunda işsizlik artıyor.Bir yerde kapanan işyeri gördükçe insanın içi sızlıyor.Bu işyerini açanlar ne umutla buraya masraf yaptı.Sonunda umutları sönüyor.

Bu duruma düştüğünüzde  başka  geliriniz yoksa nasıl geçineceksiniz.?

Bir işyerini açmak için yapılan harcamalar boşa gitmiş olmuyor mu?

Edirne ticari kuruluşları meslek örgütleri bir araya gelip kentin ortak sorunlarını  tartışma gereği görmüyor.Böyle bir birliktelik sağlanmalı.Başka iller ekonomik meselelerini böyle ortaklaşa aşmışlar. Herkes bir yana çekip” Bana ne “ derse bu sorunlar artarak devam eder.Bugün Yunan ve Bulgar turistlerce sağlanan ticari rahatlık kimseyi aldatmasın.Onun da sonu gelebilir veya bu kişiler başka alanlara kayabilir.Ona da hazırlıklı olmak gerekir .

---------------

FIKRA

DAĞ BİZE GELMEZSE

Nasrettin hoca bir sohbet sırasında:”Bakmayın bizin sakin sessiz  olduğumuza ,biz erenlerdeniz” demiş.

Kendini beğenmişlerden biri hoca ile alay etmek istemiş.

“Öyleyse bir kerametini göster de görelim. Örneğin şu karşıdaki dağı çağır da yanımıza gelsin”

Hoca: “peki” demiş:

Başlamış dağı çağırmaya”ey dağ ey mübarek dağ yerinden kalk yanımıza gel”

Dağda bir kıpırdanma yok:

Kendini beğenmiş adam:

“ne haber hoca efendi? Dağ yerinden bile ıpırdamadı” demiş.

Hoca hemen taşı gediğine koymuş:

“Biz kibirli insanlardan değiliz.Dağ buraya gelmezse biz oraya gideriz.demiş.

Yerinden kalkarak dağa doğru yürümeye başlamış.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.