Birçok ilde yılın belli zamanlarında mahalli ve mülki yöneticiler önderliğinde kentin meslek önderlerini, şehrimize yapılması gereken hizmetler konusunda bilgi sahibi olanlar ile bir araya gelip istişarelerde bulunurlar. Ekonomik sorunların ön planda olduğu, geçim zorluklarının zamanda böyle bir toplantının yapılması yararlı olmaz mı?
Çünkü , sorunlar karşısında çözümün en sağlıklı, belirleyici olanı sorunları yaşayanlar, içinde olanların katkılarıyla sorunlar çözümlenir.
Resmi görevi olanların bu alana yorum yapmaları,gerçekleri objektif şekilde tahlil etmelerine bulundukları makamlar izin vermeyebilir.Böyle bir sorumluluğu bulunmayanlar halkın içinde olanlar onu yaşayanların sorunları çözümü konusunda daha gerçekçi çözün yolu bulunabilir.
Toplum önderlerinden gelen öneriler harmanlanıp o yörenin sorunlarının çözümü konusunda daha sağlıklı çözüm yolları belirlenir.
Bunu mahalli idare yetkililerinin daha sık yapmasında yarar var. .Çünkü, kentin sorunlarının büyük bölümü onları ilgilendiriyor,Onlar bu sorunlarla doğrudan içindeler .Ülkemizde Birçok ilde yöneticiler belli zamanlarda toplum önderleriyle bir araya gelip sorunlara daha sağlıklı çözüm üretebiliyor.
Bu aynı zamanda halkla istişare yapılması nedeniyle toplum nezdinde mahalli yönetimlerin güvenirliğini de arttırmış oluyor.Belediyemiz elemanlarının halkla diyalog konusunda ne yazık ki,yeterli değil.
--------------------
HALKLA DİYALOG SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNÜ KOLAYLAŞTIRIR
Atalarımız “ Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar” sözünü boşuna söylememişler.Yani gerçek doğrular o konu hakkında çeşitli fikrin tartışılması sonucu ortaya çıkar.Yöneticiler her sorunu görmeyebilir Bu tür toplantılar sonunda sorunlar ve çözüm yolları ortaya çıkar.
Özellikle ekonomik sorunların bugünkü gibi zirve yaptığı, hayat pahalılığının dayanılmaz boyuta ulaştığı bir zamanda bu tür toplantıların yapılmasında sayısız yarar olabilir. Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın toplumla yakın ilişki içinde olma, halkın talepleri dinleme konusunda vaadi de olduğunu hatırlıyorum.
Böyle bir toplantı mahalli yöneticilere halkın güvenini de yükseltir. Bunu yapılmasını gerektirecek, ilimizde bugüne kadar bir türlü çözüme kavuşmayan sorunlar var.
Bu tür sorunlar geniş kitlenin sorunu sahiplenmesiyle çözümlenir.
---------------
KOOPERATİFÇİLİK DİKKATE ALINMIYOR
Meslek kuruluşlarında sorunların el birliğiyle çözümü için en güvenli yol olan Kooperatifçilik ülkemizde yeterli düzeyde gelişmedi.Kooperatifçilik yanlış bilgilendirme ile halkın zararına olacak bir girişim olarak tanımlanıyor.
Özellikle büyük sermaye çevreleri bu tür örgütlenmeden yararlandıkları halde kooperatifçiliğin yaygın hale gelmesine karşı çıkıyor.
Halkımız “birlikten kuvvet doğar” yaklaşımıyla, özellikle köylülerimiz kooperatifçiliğe ağırlık vermeli.
Kooperatifler Güçleri oranında halkın emeğine sahip çıkıyor. Köylerde bakıyoruz çok az tarlası olanda çift çekerli traktör var.Bunu ne kadar kendi işinde kullanıyor. Bu aslında ölü yatırım olmuyor mu?
Bu alanda bir kooperatif kurulamaz mı? Her hizmeti kötü örnekleriyle tanımlamak halka yarar sağlamaz.
Gelişmiş ülkelerde kooperatifçilik her alanda çok yaygın
O ülkelerin insanları böyle ortak hizmetten mutluluk duyuyor.Özelikle köylülerimizin kooperatifçilik konusunda yapılan siyası nitelikli, köylülerin yararlarına olmayan, belli sermaye çevrelerinin kendi çıkarını kapsayan fikirlerine inanmak yerine kendi menfaatlerine olacak girişimlere sahip çıkmalı.
Ülkemizde köylülerimizin bu alanda yeterli çabayı göstermediği, sorunların çözümünü başkalarına havale ettiği bir gerçek.
Bu da köylülerimizin haklarını aramada bugüne kadar yeterli olmadıklarını gösteriyor.
Şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerçek anlamda bir çiftçinin,bir köylünün olmaması bunu gösteriyor.
--------------------
KISSADA HİSSE
PANTOLONUMU VERİN
Zengin bir adam yatağında ölüm halindeydi. Üç oğlu yatağının başında ölüm masraflarını tartışıyordu.
Önce büyük oğlu söz aldı:
“ Cenazede fazla masrafa gerek yok 8- 10 araba kiralamamız yeter”
İkinci oğlu:
“ Canım, kendimize iki araba kiralayalım.Konu komşudan cenazeye gelmek isteyenler kendileri araba kiralasın.”
En küçük oğlu:
-“ Bir steyşın vagon kiralayalım, cenazeyi oraya koyar kendimiz de şoför mahallinde gideriz. Hiç masrafa gerek yok.”
Ölüm halindeki ihtiyar baba oğullarının konuşmalarını işitmişti. Zorlukla yatağından doğruldu:
“ Evlatlarım siz hiç merak etmeyin.Bana pantolonumu getirin, ben mezarlığa kadar yürürüm.
Bu konuda size yük olmak istemem”