Üç yanı denizlerle çevrili, Asya ile Avrupa arasında köprü olan bir ülkemiz ,tarih boyunca bir çok medeniyete sahiplik yapmış onların izlerini taşımaktadır.
Ülkemizde başka ülkelerin sahip olmadığı, her an dört mevsim yaşanıyor.Dağları denizleri,ovalarına herkesin hayran kaldığı,verimli topraklarla bezeli,dünyanın en güzel ülkesine sahibiz.
-----------------
TARIMDA KENDİ İHTİYACIMIZI KARŞILIYORDUK
Anadolu ve Trakya’mızın verimli topraklarında yetişen tarım ürünleri bundan kısa süre öncesine kadar tamamı dış ülkelere ihraç ediliyordu,İthalat diye bir sorunumuz yoktu.
Tarım ürünlerinde dünyada kendi kendine yeterli 7 ülkeden biriydik.
Ülkemizde yiyecek sıkıntımız yoktu.Bugün olduğu gibi tarım ürünleri sağlamada dara girmiyorduk .
O alanda hiçbir ülkeye muhtaç değildik.Tarımda
Kendi imkanlarımızla geçinip gidiyor ve artanı ürünleri ihraç ediyorduk.Dünyada böyle de bir pazarımız vardı.
Ne acıdır ki bugün tamamına yakın tarım ürünlerimiz onun yanında samanı dahi ithal eder duruma düştük.
Bu üzüntü verici bir durum.Neden bu hale düştük?
”Paramız var her ülkeden tarım ürünü alabiliriz” politikası iç üretimi sınırladı. İhtiyaçlarımızı ithal yolu ile karşılama yoluna gittik .Belki geçici olarak ihtiyaç sağlandı.
Bu arada kendi imkanlarımızdan,kendi çiftçilerimizden esirgediğimiz para ile başka ülkelere yarar sağladık . İzlenen yanlış tarım politikası tarım girdi fiyatlarının kat kat artmasına neden oldu.Yetkililerin ifadesine göre tarım girdi fiyatları artışında dünyada ilk sıralara gelmişiz.Bu konuda izlenen üretimi baltalayan politikanın faturası yine üreticilerimize çiftçilerimize çıktı Halk toprağından soğudu,tarlalar ekilmeyip boş kaldı.
------------------
KÖYLER BOMBOŞ
Tarımın göz ardı edilmesi çiftçilerimize gereken desteğin sağlanmaması sonucu, az topraklı köylülerimiz geçinemeyip toprağını satmak zorunda kaldı.Geçinebilmek için sanayi bölgelerine göç etti.
Şimdi bakıyoruz, köylerde toprak işleyecek genç nüfus yok .Sadece ihtiyarlar kalmış.Köy evleri bahçeler bakımsız . Böyle bir ortamda tarım nasıl ayağa kalkacak.Öyle gecikmeli destekler belirsiz ürün fiyatları ile halkı toprağa bağlamak çok zor.Bunu fırsat bilen bazı kişi ve çevreler köylerde belirledikleri aracıları ile toprakları sahipleniyor.
Trakya’da yüz binlerce dönüm arazi sahibi olan yeni toprak ağaları oluştu.Ne yazık ki siyasilerimiz ve meslek kuruluş temsilcilerimiz bu sorunu hafife alıyor.
Bu toprakların kime ve ne maksatla gittiğini araştırma gereğini duymuyor.
-------------
FIKRA
DURAK MI ?
İki köylü tarla anlaşmazlığı sonucu çıkan anlaşmazlık yüzünden birbiri ile ağız dalaşı kavgaya tutuşmuşlar ardından birbirlerini yaralamışlar.Çevrelerinde de kavgayı ayıracak kimseler yokmuş.
İyice yorgun düşmüşler.
Ahmet olan kavga ettiği kişi Memet’e sormuş.
“La Memet iyice yorulduk artık durak mı?”
Memet: “Artık durak gayrı. Baksana çevrede bizi ayıracak kimseler de yok ”