Son yıllarda siyasilerimizce çok sık kullanılan” nereden ,nereye ”diye başlayan sözcükleri bazıları bu benzetme ile ülkenin son yıllarda ne kadar geliştiğini, Avrupa ülkeleri ile yarışır hale geldiğini ifade etmek amacıyla sık sık kullanıyor.
Buna örnek olanak ülkenin eski altyapısı ile bugünkü durumunu,yollarını ,köprülerini ihracatındaki artışı ülkenin ekonomide gelişmesi olarak gösteriyor, bununla övünüyor.
----------------
126 ÜLKEDEN 133 ÇEŞİT TARIM ÜRÜNÜ İTHAL EDİLİYOR
Diğer taraftan ülke ekonomisine daha geniş açıdan bakanlar ise bir zamanlar dünyada tarım alanında kendi kendine yeterli 7 ülkesinden biri olan Türkiye’nin bugün izlenen yanlış tarım politikası sonucu Dünya’da 126 ülkeden 133 çeşit tarım ürünü ithal eder duruma gelmesinin endişe verici, olduğundan yakınıyor.
Dünya’da en stratejik sektör haline gelen tarımda bu gidişin ülkeyi tarım alanında dışa bağımlı hale gelmesinden endişe ediyor.
Buna örnek olarak, daha önce ihtiyaç fazlası üretim yapılan ayçiçeğinin bugün ülkenin ihtiyacını karşılanmadığı için Moldova ve Bulgaristan’da ithal edildiğini, diğer ürünlerden arpanın Fransa ve Danimarka’dan, insanlarımızın ana gıda ürünü olan buğdayın Ukrayna ve Rusya’dan, mısırın Rusya’dan, Pirincin Amerika ve Rusya’dan yine halkımızın sofrasından eksik etmediği kuru fasulyenin Meksika,Hindistan ve Arjantin’den, nohudun, Meksika ve Arjantin’den ,mercimeğin Kanada’dan ithal ürünlerle sağlıyoruz.
Buna daha başka ülkeleri de dahil edebiliriz. Yine et ihtiyacımızı da Avrupa ve Güney Amerika ülkelerinden karşılıyoruz.
Hibrit tohumun özendirilmesi yerli ürünlerin yok olması, tarım girdilerinin sağlanmasında dışa bağımlı hale getirilmesi ve tarım sektörüne gereken destek sağlanmaması sonucu halkın tarımdan uzaklaştı. Ülkemiz tarım ürünü ihtiyacını karşılamada iyice dışa bağımlı duruma geldi.
Ülkemizin ihtiyacını fazlasıyla karşılayacak durumda olan verimli topraklarımızdan yeterince yararlanamıyoruz. Tarım alanları tarımla ilgisi olmayan kişi ve ülkelere satılıyor.
Ne yazık ki bu önemli sorun siyasilerimizce ülke gündemindeki yerini almıyor.
İktidarı,muhalefeti ülkemiz açısından bu olumsuz gelişmeyi seyretmekle yetiniyor. Başka konularla unutulmasına neden oluyor. Ülkenin gelişmesinin bu alanda olacağı dikkate alınmadığı sürece ülkemiz tarım ve hayvancılık alanında daha çok dışa bağımlı hale gelecek.
Biz sadece köprülerimiz,otoban yollarımızın güzelliği, ithalatı karşılamayan ihracatımızla övünmek zorunda kalacağız.
-------
FIKRA
AKIL HASTANESİ VE EVLİLİK
Temel kahvedeki sohbetinde “ben evliliğe karşıyım” der Arkadaşı Dursun sorar:
‘yani bekarlık sultanlık mı diyorsun” der.
Temel:
“Yoo “der’ bekarlık rezilliktir.”
Dursun kızar:
“Peki evliliğe neden karşısın?”
Temel sakin olarak cevap verir:
“De bana bakayım,akıl hastanesi ile evlilik arasında ne fark vardır?”
“Ne bileyim ben”
“Öyleyse ben söyleyeyim:Birinde deli girer akıllı çıkarsın,diğerinde ise akıl girer deli çıkarsın”
