Gelecek yılların güç koşullarında ülkemiz idaresi ve tüh sorumluluğu bugünün gençlerinin omuzlarında olacaktır.
Gençlerimizi o güç şartlara karşı ne kadar donanımlı ve zorluklara dirençli yetiştirirsek,ülkemiz o denli güvenli ve emin ellere teslim etmiş oluruz.
Bunun için gençlerimizin eğitimde başarışlı olmanın yanında sağlıkta da zinde ve güçlü olmaları gerekir.
Tüm ülke yönetimleri gelecek yılların çetin koşullarına karşı gençlerinin en iyi yetişmesi için yoğun çaba harcarlar.
Ülke kaynaklarını bu alana yöneltirler.Dünyamızda ülkelerin barış ve güvenliği toplumlarının her alanda donanımlı ve sağlıklı olmasıyla doğrudan bağlantılıdır
Yıllar önce, Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk,bunu dikkate alarak gençliğe büyük önem vermiş geleceği gençlere güvenini bildirmiştir . Bu konu ile ilgili, olarak Gençliğe hitabesinde taleplerini sıralar. Bu söylevinin girişinde “Ey Türk gençliği ,birinci vazife Türk istiklalini Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektik .İstikbalinin yegane temeli budur ”uyarıcı sözleri ile başlar.Bugün gençlerimize aynı duyarlılığı ve önemi yaptığımızı söyleyemeyiz.Okullarını bitiren gençlerimiz iş imkanı bulup ülkesine katkı yapacağı yerde işsiz kalarak geleceklerini başka ülkelerde arıyor.Bu ülkemizin gelişmesi açısından en büyük kayıptır.beyin göçü ülkeler için büyük kayıptır.Uzun yıllar gençliğini okul sıralarında geçirip hayata hazırlanan, donanımlı gençlerimize iş imkanı yaratmak yerine onları başka ülkelere muhtaç duruma getirmek, ülke yönetimine sahip olanların en büyük eksiğidir. Gençlerimizin sağlıklı yetişmesi küçük yaşlarda başlar.Özellikle ilkokul çağındaki gençler büyüme çağındaki evlatlarımızdır.Her ailenin çocuklarını beslemesi için imkanları olmayabilir.Bu dönemde devletimiz devreye girmeli .Öğrencilerin beslenmesine katkı yapmalı.Bugün böyle bir imkanın yaratıldığını söyleyemeyiz.
------------------------
DEVLETİMİZ İLKOKUL ÇOCUKLARINA BİR ÖĞÜN YEMEK VERMEKTEN ACİZ Mİ?
Öğlen saatlerinde ilkokul öğrencilerinin yiyecek sağlamak için nasıl koşuşturduklarını gördükçe insan üzüntü duyuyor.Ekonomik şartları iyi olan aile çocukları evlerinden aldıkları harçlıkla gerekli gıdasını alabiliyor:Bu imkanı olmayan dar gelirli aile çocukları ise beslenme çantalarındaki yetersiz gıda ile yetinmek zorunda kalıyor.Okul kantinlerinin ihale sonucu yüksek fiyatla kiralanmasının faturası öğrenciler çıkıyor.Yüksek fiyatla kantinleri kiralayanlar zorunlu olarak sattıkları yiyecekleri pahalı pazarlıyor.Bunları alma imkanı olmayan dar gelirli aile çocukları kantin raflarındaki yiyecekler bakmakla yetiniyor.Bir de öğrenciler çevredeki işyerlerinden beslenmelerine neden olmak ne derece faydalı beslenmelerini sağlar.Ne yazık ki bu konu eğitimden sorumlu olanların dikkatini çekmiyor.Gençlerin bu şartlarda sağlıklı beslendikleri söylenebilir mi?
Gençlerini ihmal eden onlara gerekli hizmeti yapmayan ülkelerin geleceklerinin güvence altında olabilir mi?
Teneffüs ve öğlen saatlerinde yiyecek bulmak için koşuşturan öğrencilerin görüntüleri yetkililerin dikkatini çekmiyor mu?
Kıymetli zamanlarının bir bölümünü de gençlerimizin beslenme sorunlarına ayırıp çözüm getirseler geleceğimiz için en yararlı hizmet yapmış olurlar.