Evet, bu gün öyle geldi içimden: Şiirle başlamak.. Bir değişiklik olsun istedim. Okuyanlar ne der, nasıl değerlendirir, bilmiyorum ama benim içimden öyle geldi. Şiirlerimi okuyanlar “bir şey anlamadım” derler. Ben de hemen A. Haşim’in deyişiyle savunmaya çalışırım kendimi: “Şiirde anlam aramak eti için bülbülü öldürmeye benzer”. Anlaşılmasa da okuyanlar var yine de. Neyse gelelim şiire:

ALTIKOL

Bir şii en uç dalından gülen son salkım

Kuşları toplamıştı başına taşlanınca

Önce kızarmış, sararıp buruşmuştu sonra

Bir esintilik işi kalmıştı bu bitişte

Kış babanın sopasını yemeden yerini bulmalıydı

Dul bile kalabilirdi bu yüzden o güzden

Az mı, nar ekşisinden tatlıya koşardı hep

Çuk çekmişti Babil’in asma bahçelerinde

Bülbülken

Şimdilerde artık o dalda kimsecikler yok

Karla ayaz iskambil oynuyor altıkol

O denli engele rağmen aşk yaşıyorsa

Düğün alayında nihavent şarkılarla

N. TEZCAN

Şiir bu. Okudum yeniden. Ben de bir şey anlamadım desem inanan çıkar mı bilmem Ama gerçek bu. Ama bir anlatım güzelliği olduğuna , çağrışımlara neden olduğunu söyleyebilirim. Yine de anlamıyorsanız, sizin bileceğiniz iş. O zaman düzyazı okuyun derim. Önce buraya kadar şimdi gelelim, SONRA’ya

Çocukken biri sonra derse bizde ona “sonra sonra, pırasa doğra” derdik. Bir şey daha geldi aklıma. Birisi ,Merhaba”derse, biz de ona: Merhaba! Mertan teba, sen eşek ben ara”…

Bunlar da nerden geldi aklıma Ben de şaştım doğrusu. Sanırım siyasal volkandaki patlamalardan. Herkes birbirinin açığını yakalama ve laf yetiştirme yarışında. Özel hayatın gizliliği bile delindi çoktan. Söylemlerin bazılarıysa uzaydan düşen meteor taşlarını andırıyor. Saygı sınırları aşılınca ağzına geleni söyleme yarışı gündeme giriyor. Kanun yapılması gereken yerde yumruk yumruğa girmeler sonra. Bunları ne yazık ki görüyor, yaşıyoruz. CHP’nin çiçeği burnunda olan başkanını kurultayda kürt sorununa değinmedi diye eleştiriyorlar. Türkiye’nin bir kürt sorunu var mı bilmiyorum. Onlar yani kendileri sorun çıkarıyor, sonra da paçaları tutuşuyor. Ötmelerse karga sesini çağrıştırmakta. Ne demek güney-doğu sorunu?Hepsi bir yana üniter devlet yapısı korunabilmeli. Terör örgütüne lanetler yağdıran halkımız yıllardır kan ağlıyor. Yaptıkları, söyledikleri çizmeyi çoktan aştı.Önce dağdan inip teslim olsunlar ve cezalarını çeksinler, sonrası gelir. O kişi de ötmemeli öyle. İdamdan döndüğünü unutmamalı

Kiraz mevsimi başladı. En çok sevilen meyva olan kiraz insanı uzaklardan bile çekiyor. Ancak, gel gör ki, fiyatlar can yakıyor. Üretici bile tüccara bir liradan sattığı kirazı sokak aralarında beş liradan satmaya çalışıyor. Üretici de böyle yaparsa !...

Ve geldik sona. Üsmen Aganın iç güveyi Şakir Sali Aga yine bir mani söylemişti bana. Ben de size aktarıyorum:

Karpuz kestim kan gibi/Uzadı urgan gibi/Edirne’nin kızları/Karagöz kurban gibi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.