Halkın geçim sıkıntısının doruğa ulaştığı bu günlerde bakıyoruz siyasilerimiz halkı ilgilendirmeyen, kendi istikballerini garanti altına alacak konularla ilgileniyor.

Çarşı pazarda dar gelirliler ihtiyaçlarını karşılayacak ürünleri almada büyük sıkıntı içine girmiş. Çok zorunlu ihtiyaçlarını dahi alamayacak duruma gelmiş. Evine et almak bir yana sakatat, tavuk eti dahi alamıyor, ancak vitrinlerden seyrediyor.

Halk ekmeği dahi katık gibi. yemek zorunda kalıyor. Son zamanlarda bazı siyasilerin halkın bu sıkıntıları konusundaki açıklamalarını duydukça insan hayrete düşüyor.

Herhalde bu bir eli yağda bir eli balda olan bu kişilerin halkın sıkıntısından haberi yok.

Bunlar böyle halkın zorda olduğunu söyleyenlere kızıyor ve geçmiş yıllardan örnek gösterirken kendi sözleriyle çelişkiye düşüyor. Eskiden buzdolabı, telefon yokmuş, yiyecek bulunamıyormuş, gibi gerekçelerle halkın sorunlarının üstü örtülmek isteniyor.

Sıvı yağ almak için markette yağ fiyatını gören bir vatandaş kendi kendine söyleniyor. "Halkın en önemli ihtiyacı olan sıvı yağı dahi kullanamayacak duruma gelirsek biz nasıl yaşayacağız bir ürünün her hafta fiyatı yükseltilir mi? "

Bu tür tepkilere halkın alışveriş yaptığı yerlerde son dönemde daha sık rastlıyoruz.

Çiftçilerin durumunun da diğer dar gelirlilerden farkı yok. Tarlasına atacağı gübre 4 kat zamanmış, diğer girdiler de aynı durumda. Üreticiler harç borç alarak tarlasını ekme çabasında. Bunları hesapladığında ektiği üründen kar etmesi mümkün değil. Başka bir geliri olmayan üreticilerimiz nasıl yaşamlarını devam ettirecek.? Bankalara borçları birikmiş. Çiftçi kuruluşlarından da gerekli desteği göremiyorlar. Ülkenin yiyecek sıkıntısı çekmesi, tüm tarım ürünlerini ithal eder duruma gelinmesinin faturası yine halka çıkacak. Kendi halkından esirgenen destekle başka ülkelerin çiftçilerin kalkınması sağlanacak. Halkın toprağından geçinemez duruma gelmesi, toprakların ekilmeyip nadasa bırakılması ile halk zarar edeceği gibi en büyük zararı ülkemiz çekecek. Nerede kaldı tarımda kendi kendine yeterli olan ülkemiz. Teknolojinin gelişmesi ile daha çok üretim yapma imkanı olan halkımız devletten gerekli desteği görmemesi sonucu toprağından uzaklaşıyor. Tarım ürünlerinin tüm dünyada stratejik ürün haline geldiği bilinmesine rağmen Ülkemizde neden tarım gereken desteği görmüyor.? Bütçede gayri safi milli hasılanın %1'i tarıma destek olarak verilmesi gerektiği halde tarıma hiç bir yıl bu oranda destek yapılmıyor.

Mutfakta yaşanan zorluğun, insanların açlık tehlikesi ile yüz yüze kalmasının toplum düzenini de sarsabileceğini bu işin uzmanları söylüyor.

Ülke insanımız sabırlıdır, her zorluğun üstesinden gelir. Yeter ki halka güven duyulsun, haklı talepleri karşılasın. Bu talepler dikkate alınmaz, halkın yöneticilere güveni sarsılırsa bunun faturasını yine toplum ödemek zoruna kalır. Fedakar halkın biriken haklı talepleri göz ardı edilmemeli.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.