Geçim zorluklarının artacağı kış ayarına geldik.Hayat pahalılığını dayanılmaz boyuta ulaşacağı bu aylarda özellikle dar gelirliler ve kıt imkanlarla yaşamaya çalışan esnaflarımız. Bulgaristan ve Yunanistan’dan ilimize alışveriş için gelecekleri bekliyor. Esnaflarımızın en önemli geçim kaynağı buraları.Ne yazık ki bizler buralardan gelecek insanlara yeterli imkan sağlayamıyoruz.Bazıları onları yolunacak kaz gibi görmeye devam ediyor.
Biz bu hatayı daha önceki yıllarda yaptık .Bunun acısını yıllarca çektik.Yine aynı hataya düşmemeliyiz.Onun için piyasanın sıkı denetlenmesi gerekir.Satılan mallar kaliteli mi? Kullanma süreleri uygun mu? Bunlar kontrol edilmeli.
Komşu ülke insanları piyasada ne türde dalaverelerin döndüğünü iyice öğrendi.Piyasayı çok iyi kontrol ediyorlar.Eğer ilimizde yine alışverişte güvensizlik olursa bu insanlar alışverişlerini başka illerden yaparlar
Böylece bir kez daha alışveriş yapılması sakıncalı iller arasına gireriz.Gurbetçilerin Edirne’ ye gelip alışveriş yaptığı dönemlerde bunu yaşadık.Daha sonra kentimize gelen insanlar bir daha uğramaz oldu.Bundan ders çıkarmalıyız.
----------------------
EKONOMİ İÇİN HERKES SEFERBER OLMALI
Bazıları “benim durumum iyi çok şükür rahat geçiniyorum.Başkalarının sorunları beni ilgilendirmez” anlayışında olmaları çıkar yol değil.
Yarın senin de geçim imkanların zora girdiğinde köşe bucak çare ararsın.Onun için Edirne ekonomisinden sorumlu olan kurumlar bu zamanda devreye girip halkın bu sıkıntılarına ortak çare aramalı.
Siyasilerimiz de politik beklentilerini bir kenara bırakarak halkın dertleri ile ilgilenmeli.
Bu öyle hamasi sözlerle çözülmez.Bunun içim başka illerin örneklerinden yararlanılmalı.Unutmayalım ki mutfaktaki yangın çare bulunmazsa herkesi yakar.
-------------------
EKMEĞİ DAHİ KATIK EDECEK HALE GELDİK
Ekmek bizim sofralarımızın ana ürünü.İnsanlarımız geçimini onu örnek vererek açıklar “ çok şükür ekmek parasını çıkardım “ diyerek huzur bulur.
Soframızın değişmez ürünü ekmek gibi bir yiyecek zam üzerine zam görüyor.230 gramlık ekmek 200 grama iniyor.Fiyatı yine 2 lira olacak.Çok nüfuslu bir aile bırakınız sofrasında başka yiyecek bulmayı bundan böyle ekmek de katık olarak kullanacak.Bu koşullarda toplumun sağlıkla kalması mümkün mü?
Halkın ana sorunları özelikle kış aynıda artan geçim zorlukları herkesin ortak sorunu olmalı.Resmi ve mahalli yetkililer,oda yöneticileri,siyasi parti sorumluları.Bu konuda kafa yormalı.
Halkın geçim zorluklarının her geçen gün arttığını dikkate almalı.Açlığın huzursuzluk kaynağı olabileceği unutulmamalı. Aç insanın evine ekmek götüremeyen kişilerin palavrayla karınlarını doymayacağını akıldan çıkarmamalı.
---------------
KISSADAN HİSSE
Ülkenin birinde zalim mi zalim halkın geçim derdini düşünmeyen bir kral ülkesini gelirleri azalınca çareyi halkı ihtiyacı olan ürünlerine zam yaparak buluyormuş.
Bir kez daha aynı yolu denemiş daha sonra halkın zam konusunda tepkisine belirlemek amacıyla adamlarını çarşı pazara gönderip bu konuda kendisine bilgi verilmesini istemiş.
Vezirler bakmış ki halk ”ah vah” diye feryat edip zamlardan yakınıyor. Vezirler bu dorumun krala iletmiş.Bir süre sonra kral tekrar zam yapma gereğini duymuş.
Tekrar adamlarını halkın arasına göndermiş . Vezirleri halkın yine zamlardan yakındığını krala iletmiş.
Hal böyle olunca kral bir müddet sora halkın ,ihtiyacı olan ürünlere bir daha zam yaparak adamlarını toplumun tepkisini ölçmek için pazara göndermiş. Kralın adamları bu kez halkın gülüş cümbüş eğlendiğini daha önceki gibi tepki göstermediğine tanık olup bu durumu krala iletmiş. Bunun üzerine kral “derhal zamları durdurun “emrini vermiş.
