Geçenlerde birkaç siyasi köşe yazısı yazdım.

Bazı okurlarımdan "ortada fol yok yumurta yokken bu siyasi yazılarda nereden çıktı" diyenlerin yanı sıra, "Hocam siyasi yazılarını dahada fazlaşatır ki;hala uyuyan ve yan yatan bazı siyasi yöneticiler kendini toparlayıp harekete geçsinler"şeklinde ifadeler kullanan okurlarım oldu.

Bana göre ikinci ifadelerin yer aldığı uyarıyı içeren söylemler daha geçerli ve olması gerekenler.

Son yıllarda yapılan seçim sonuçlarına baktığınızda bunu tespit etmek çokta zor değil.Edirne de en büyük yani oy potansiyeli en yüksek olan partiye bakıyorsunuz,iki seçimde de oy kaybı yaşamış,Ülkenin en büyük partisi olan İktidar Partisine bakıyorsunuz,üç dönemdir oylarını arttırarak iktidar olmuş bir parti Edirne'de oylarını artıramamış ve 2002 yılında elde ettikleri tek Milletvekili sayısını İki yapamamışlar.

Ülkücü seçmenin yer aldığı siyasi Parti gayretli görünen çalışmalar sergilemelerine rağmen ne Yerel seçimde nede Genel seçimlerde bir büyüme kaydedememiş.

Muhafazakarların desteklediği ve yer aldığı siyasi partilerde büyüme ve istenilenleri elde etme gibi bir kazanım yıllardır görülemiyor.

Bütün bunları bir arada toplayarak bir değerlendirme yaptığımızda Edirne olarak Siyasi anlamda başarılı bir toplum değiliz.

Aslında son yıllarda ülkemizdeki siyasi tabloya baktığımızda geçmişten çok farklı ve yadırganan birliktelikler görebiliyoruz.

Hatta endişe boyutunda olduğunu ifade eden ve yadırgadığını söyleyebilen seçmenlerin mevcudiyetini görebiliyoruz.

Örnek verecek olursak;bir devrimci yani sol görüşlü siyasetçi ile bir ülkücü yani Milliyetçi olan bir siyasetçiyi bir dava uğruna nasıl bir bütün yapabiliriz?

Bana göre çok zor.

Çoğunlukla Milliyetçi görüş sahibi kişilerden oluşan İYİ Partinin solcu ve devrimci kişilerden oluşan CHP ile bir arada olmalarını demokrasi başarısı mı yoksa siyasi beklenti olarak mı nitelemek gerekir.

Konuşurken bile ağzından geçmişte söyledikleri sözlerin çıkmaması için gayret göstermesi gerekir insanın.

Bir Muhafakar kesimin Partisi olan Siyasi Partinin Solun temsilcisi olan Parti ile bir araya gelip karar almaları ve ayni karar doğrultusunda hareket etmeleri ne kadar sağlıklı,yerinde ve riyasız bir birliktelik olur ona karar veremiyorum doğrusu.

Sözün özü şu ki;İttifak adı altında yapılan ve hayata geçirilen bu birliktelikler bana göre siyasetin özüne aykırı bir durumdur.

Siyasi bir kazanım uğruna yapılan birliktelikten başka bir şey değildir.

Ak Parti ile MHP nin bir arada olma eylemi biraz doğal karşılanabilir çünkü her iki partide de sağ görüş hakimdir ve kısmende olsa Muhafakarlık ve Milliyetçilik her iki partide de mevcuttur.

Ama geçmişte yaşanan iki parti arasındaki kavgalar ve söz düelloları hiçte kabul edilecek masumiyette olmadı.

Neyse gelecek hafta üç günde de siyaset yapacağımı belirtmek isterim.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.