Hangi siyasi partide olursa olsun, zor zamanlarında da parti ilkelerine bağlı kalan, kendi yararına layık olmadığı bir beklentisi olmayan siyasi kadrolar o siyasi görüşün kalıcı kadrolarıdır.Seçim sonrası istediğini elde edemeyenler, partilere çıkar amacıyla destek olanlar bakarsınız partiden tüm bağlarını koparmış gitmiş .Siyasi partilerde yenileşme, kadrolarını genişletip tüm halkı kucaklama amacıyla yapılan değişimlerde.siyasi partilerin kurucu, kalıcı ve her ortamda partisine bağlı olan hiçbir menfaate tenezzül etmeyen yanar döner olmayan kadrolar, siyasi partilerin güvenli kadroları dikkate alınmamış.
CHP, bundan önce yapılan seçimlerde seçilecek kadroları belirlemede yönetici belirlemede hataya düştü. Milletvekili yapılan birinin düğünü dahi kendi partisi tarafından yapılan bir milletvekili bir süre sonra kendisini o makama layık gören partisini terk etti.Bir başka partinin peşine düştü.O da kendi amaçları için yeterli olmadığı için o partiden de ayrıldı.Böyle bukalemun gibi renk değiştiren ilkesiz ,rüzgar gülü gibi olan yedek partilerle yola çıkılmaz.Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz.Yine komşumuz olan bir ilde Kırklareli’nde milletvekili olan daha sonra partisi tarafında bu göreve layık görülmeyen Mehmet Siyam Kesimoğlu bu haksızlığı içine sindiremedi.Bağımsız olarak belediye başkanı adayı oldu ve seçimi kazandı.Ülkenin batı illeri siyasetin nispeten bilinçli yapıldığı illerde bağımsız olarak belediye başkanı olmak herkesin harcı değil. Kesimoğlu, bu olmazı başardı.Ülkenin diğer illerinde de böyle siyasi hatalar oldu.Bu kararlara partililer gereken cezayı verdi.Bu seçimde de parti ile ilgisi olmayan ,ilkelerinden de habersiz bazı makam ve sermaye sahipleri “belki bize de piyango vurur” beklentisinde olanlar var.Parti üst yönetimleri bundan önce düştüğü siyasi hatalara düşmemeli. Halkın taleplerinin dikkate almaması halinde bu kez halkın CHP’ye vereceği ceza katlanarak devam eder.Partisi ile bağı bulunmayan, sadece çıkar için partili görünen kimselerden CHP’ye hayır gelmedi ve gelemez.Yıllardır partisini destekleyen partilileri “nasıl olsa onlar partisini desteklemek zorunda,ben onun dışında olanları partiye kazandırmak istiyorum” anlayışı partiye zarar verir.Bu hiçbir zaman ben partime sadığım bir göreve geldiğimde sürekli orada kalmalıyım anlayışını getirmemeli.Yeri geldiğinde partide görevli olanlar yerlerini arkadan gelen kadrolara bırakma anlayışı kazanmalı.Siyasi partiler kimsenin tapulu malı değildir.Parti yönetimlerinde değişim büyümesine de katkı yapar,Yeni ve genç kadrolarla halkın partiye olan güvenini artırır.”ben varsam parti var ”anlayışı terk edilmeli.CHP’de böyle beklentide olanlara fırsat verilmemeli.
-------------
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ
KARA TREN 1854’TEN BU YANA YOLLARDA
Tarihimizde ulaşıma ilk açılan demiryolu 1854 yılında Osmanlılar denetimindeki Kahire-İskenderiye demiryolu oldu.
Bugün ülkemiz sınırları içinde bulunan ilk demiryolu ise İzmir-Aydın arasında yapılan bölümdür.
Bu yolların tamamı İngiliz emir yolcuları tarafından yapılmıştı.
Osmanlı Devletinin ilk demiryolu yapımına başlaması Anadolu-Bağdat yolunun bir bölümü olan İstanbul-İzmit demiryolunun döşenmesiyle gerçekleşti. Bu yol 1873 yılında tamamlandı.