Cumartesi günü , bugün ana Muhalefet Partisi CHP’nin  Edirne’de delege seçimleri başlıyor. Delege seçimleri  seçilecek seçim 15 ekimde son bulacak.  Bu seçim partide  yöneticilerin belirlenmesinde önemli faktör, delege  seçimi  bir anlamda parti yönetimi seçimleri için   önemli bir etken.

                Onun için parti üyeleri arasında  delege belirleme konusunda parti üyeleri  arasında  bir yarış var, demokrasinin gereği de budur.

                Yoksa bazı partilerin yaptığı gibi ilaki tek liste olacaksınız ikinci bir listeye gerek yok demenin demokrasi ile ilgisi olamaz seçim  çoğulcu demokrasi açısından  bir parti için artı demektir. Tek liste ile seçim yaptım demek işin doğasına terstir. Tek listenin seçimi nasıl olur, seçim için karşısında bir alternatif olmalı.

                Delege seçimlerinde farklı listelerde yer alanları adeta  “partiye karşı  , politikasını benimsemeyen”  şeklinde yorumlayıp pireyi deve  yapmak o partiye zarar verir. CHP içinde soruna bu mantıkla yaklaşanların olması onların böyle seçim dönemlerinde ortaya çıkması   bu partinin ilkelerine yakışmıyor.

                CHP’de bugüne kadar tüm seçimler birden fazla listelerle olmuştur. Doğru olan da budur.

Seçim yapıldıktan sonra  kısa bir kırgınlık olsa da tüm partililer yine  CHP ilkelerine sadık kalıp  seçimlerde partisine  desteklerini sürdürmüşlerdir. Bu delege seçimleri de öyle olacaktır. Şu ve bu listede bulunanlar seçim sonuçlanana kadar  kendi listelerinin kazanması için  mücadele edecekler,  sandıktan hangi liste çıkarsa çıksın onu kabulleneceklerdir.

Zira  kim etkilerse etkilesin sandık başına giden bir partili oyunu serbest iradesiyle kullanacaktır.” “Sen  şu listede olmasın” gibi telkinler bir parti üyesine yakışmaz.

Ülkede  akıl almaz olayların yaşandığı bir dönemde, iktidar alternatifi olduğunu iddia eden bir parti üyesi  bu demokratik hakkı  başka yöne çekerek partisine zarar verecek durum yaratmaz.

Bu  sadece seçim arifesinde yaşanan geçici bir tartışmadır. CHP’nin geleneğinde  bu vardır. Seçim biter her şey son bulur.

                BU UYARIYA DİKKAT.”

                Edirne Makine Mühendisleri  Odası Başkanı  Mehmet Al   Gazetemizde de yer alan bir açıklama yaptı. Al, açıklamasında asansörlerde kırmızı etikete dikkat çekti.  Böyle etiketi olan bir asansöre binmenin hayati tehlike oluşturduğuna konusunda uyarıda bulundu.

Yurdumuzun  birçok yöresinde asansör kazalarının nelere mal olduğunu  biliyoruz. Kentimizde de  böyle kazalara meydan vermemek için  apartmanlardaki yöneticilerin  bir asansör  kazasına  meydan vermemek için asansörlerini kontrolden geçirmeleri zorunludur.

Zira  bu kontrole yaptırmayanlara müeyyideler uygulanabilecek. Buna gerek duymasalar dahi,  yapılan kontrollerde hatalı bulunan asansörlerin kontrole yapılıp ceremesi o apartman ve site yetkililerine iletilecek.

                İŞYERLERİ KALDIRIMLARI İŞGAL ETMEMELİ

Kıyık semti ve Edirne’nin bazı  yerlerinde   işyerlerinin malzemeleri ile , kahvehanelerin kaldırıma masa koyarak işgal ettikleri konusunda yakınmalar var. Belediye yetkilileri bu durumlara duyarlı olduğu sık sık denetlediği biliniyor.

Onun ötesinde, işyeri sahiplerinin de  kaldırımların işgali edilmemesi konusunda duyarlı olmalı. Bakıyorsunuz, kaldırımın üzerine masa atılmış orada oturan insanların arasından insanlarımızın geçmesi mümkün değil. Halk o durumda araçların seyrettiği yolda hayatını riske  atarak geçmek zorunda kalıyor. Buna meydan verilmemeli. Kaldırımlar yayaların gelip geçmesi için yapılmıştır. Oraları işyerlerinin işgal yeri olamaz ve olmamalıdır.

         BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ, ?

                ÜLKEMİZDE İLK BASIM İBRANİCE BİR TEVRATTI

                Ülkemizde ilk basım 1493 yılında İstanbul’da  1495 yılında  da Selanik’te  bir basımevi açan Musevilerin İbranice,Tevrat, yorum, dilbilgisi , tarih türünde  kitapları basmasıyla  başladı.

                Bunları İtalya’da basım işlerini öğrenen  tokatlı Akbar adında  bir Ermeni asıllı yurttaşımızla oğlu  Sultanşah’ın  birlikte kurdukları  basımevi izledi. 1567 yılında ilk kez  bir Ermenice dilbilgisi  kitabı  yayınlandı.

                1627 yılında  Nikodemos Metesas adında bir  yabancı din adamı Londra’dan getirdiği  basımevi gereçleriyle  Museviliği yeren  küçük bir kitap çıkardı.

                FIKRA

                Bir kadın mağazada  battaniyeleri gözden geçirirken,. Birden duraksadı ve tezgahtara seslendi. –“ siz bu battaniyelere yün diyorsunuz. Ama üzerinde pamuk yazıyor, bu nasıl oluyor?”

                Tezgahtar istifini bozmadan:

-“ haklısınız bayan, güveleri aldatmak için  öyle yazıyoruz”

                ÖZLÜ SÖZ:

                Bilgisiz insan anlayamadığına tapar.

                CASERE LOMBROSA

  

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.