Bakıyoruz bölgemizde bir yılı aşkın süredir küçük işyerleri iş yapamaz durumda.

Buna rağmen büyük marketler için her türlü çalışma imkânı yaratılıyor.

Piyasadaki olumsuzluktan az etkilenen onlar oldu.

Bakkalların bir biri ardına kapanmasından sonra İnsanlarımız da ister istemez oralardan alışveriş yapmak zorunda kaldı.

Bu tekelci kurum bayileri sattıkları ürünleri kaça satıyor?

İnsanlarımız yaşam telaşından ona bakmazlar.

Fiyatı ne ise ona göre alır.

Bu marketlerin yeterince denetlenmediği ortada. Meydanı boş buldular iş alanlar gittikçe geliştiriyorlar.

---------------

PARANIN NEREYE GİTTĞİNİ HESAP EDEN YOK

Edirne  en çok büyük marketi olan illerin başında geliyor.Ticari yaşam durma noktasına gelmiş olsa da bakıyoruz yine kentimizde yeni marketler açılıyor.

Edirne’nin iki komşu ülkesi olması onların iştahını kabartıyor. Parsanın büyüğü bizim olsun anlayışındalar.

Yöneticiler arkasını güçlü tekellere bağlayan bu marketlere gereğinden fazla hoşgörü, tolerans sağlıyor.

Öte yandan kısıtlı imkanı olan küçük esnaflarımız zor durumda kalmış .Vergisini, kirasını ödeyemez hale gelmiş,bu dikkate alınmıyor.

Adeta “altta kalanın canı çıksın “anlayışı ile hareket ediliyor.Yetkililer “kapanan işyeri yok” görüşünü savunuyor.Onların bulunduğu yörede belki kapanan işyerleri yoktur.Edirne şehir merkezini dolaştığınızda onlarca işyerinin ya kapalı ya da “  devren kiralık” yazısını görürsünüz.Bu durum küçük esnaflarımızın geçim alanlarının gittikçe azaldığını gösteriyor.

Büyük marketler karlı olduğu zamanda burada kalır. Gelirleri azaldığında bir bakarsınız buradan daha çok kar edeceği yörelere giderler.

Küçük esnaflarımız ise kalıcıdır En zor koşullarda hizmet vermeye devam eder.

---------------------

FIKRA

BORUYU NEREYE GÖTÜRÜYORSUN

Elazığ akıl hastanesinden  akıl hastasının biri,sırtına kocaman bir boruyu almış alelacele yürürken bir başka akıl hastası:

“ Oğlum o boruyu nereye götürürsün.?

Boruyu sırtında taşıyan akıl hastası:

“ Eve  götürüp başıma  yastık yapıcam.

“Oğlum hiç ele olur mu ? Başın ağırır.

Borunun ağırlığı ile yorgun düşen akıl hastası. Diğerinin bu sözüne sitem ederek:

“Yav oğlum senin gafan heç çalışmiyi .Zahar bele gullanacah değilem.borunun içine saman goyacam”der.

----------------------------

FIKRA

HAY HAY BUYURUN

Bir temsil anında aktör, rolü gereği uşaklarına bağırır:

“Atımı getirin?”

Salonda bulunan laubali bir seyirci “eşek olsa almaz mı” diye seslenir.

Aktör hiç istifini bozmadan eliyle sahneyi gösterir:

“hay hay buyurun beyefendi” der.

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.