Seçimin yaklaştığı şu günlerde bakıyoruz, siyasi partilerimizden millet vekilliği için  aday adayı olanların  sayısı  altmışı aşmış.Bu halkın siyasete duyduğu ilgi gibi görülebilir.Aslında hiç  öyle değil.

Bugüne kadar siyasetin hiçbir  alanında çalışması olmayan, sadece “belki şans  bana da güle “ beklentisi  ile aday adayı olmak için  gerekli parayı yatıranlar partilerde milletvekili aday adayı olabiliyor.

Bazılarından partiye üye olup olmadığı dahi sorulmuyor.

Siyasetin böyle sıradan  bir  görev haline gelmesi, herkesin aday adaylığı için başvuru yapması ancak siyasi partilerimize maddi katkı yapmanın ötesinde fayda sağlamaz.Aslında,  demokrasisi gelişmiş İskandinav ülkeleri ve Japonya’da olduğu gibi siyasi partilerin çeşitli kademelerinde görev  alıp  daha sonra parlamenterlik görevine talip olanlar gibi ülkemizde de siyasi yapı gelişmeli.Böyle bir özelliği olmayan ,seçimi kazanan bazı milletvekillerinin daha sonra seçildikleri partileri terk  etmelerine şaşırmamak gerekir.Bunun örneklerine daha önceki seçimlerde yaşadık.Bir örneği de bölgemizde oldu.Partilerin  ana kademesini oluşturan delegelerden en çok oy alıp milletvekili olan  bir parlamenterimiz daha sonra başka partiye gitti. Yakın zamanda CHP’de  çok popüler olan Teğmen Mehmet Çelebi  şimdi nerede.?.Hangi partiden olursa olsun  bir partiden milletvekili seçilip daha sonra partisini değiştiren milletvekilleri onu  bu makama getiren halka haksızlık etmiş olmuyor mu?

Böyle girişimi olanların aslında milletvekilliğinden istifa etmesi gerekir.Ne yazık ki,her alanda olduğu gibi  istifa  geleneği ülkemizde geçerli değil.Ne kadar başarısız oldursa olsun  bir göreve gelenler koltuklarını kaybetmemek için onursuzluğu da göze alıyorlar.

Diyebilirim ki ülkemizde tıpkı müteahhitlik gibi parlamenterlik , milletvekili aday adayı olmak için  eğitime ,o alanda çalışmasına gerek yok.Bir kimseye ustalık isteyen sıradan bir meslekte çalışıp çalışmayacağını sorduğunuzda  o işi yapamayacağı yanıtını alırsınız,

Siyasette ve müteahhitlikte böyle bir kıstas yok. Herkes  bu görev için başvuru yapabiliyor.Bunun yarattığı sonuçları  50 bin kişiyi aşkın cana mal olan deprem  felaketinde gördük.  Çürük binaların faturasını halkımız canı ile ödedi.

Siyasetimizde de yozlaşmanın olmadığını kim iddia edebilir.? Milletvekilliği  görevine  talip olanlarda o göreve  layık olanların yerine arkası ve parası olanların talip olduğuna tanık oluyoruz.Bu gelenek,kayırmacılık devam ettiği sürece ne siyasette kalite ne de binalarımızda depreme dayanıklılık sağlanamaz.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.