Son günlerde Saadet Parti eski yöneticilerinin bir süre önce Cumhur İttifakı ile yaptıkları görüşmeleri ve daha sonra yapılan açıklamaları partililerce ilgi ile izleniyor.
Saadet Partisi .İlçe yönetiminde görev alan partililer. Saadet Partisinin bugüne kadar Millet İttifakı çevresinde yer aldığını, bugün yeni arayışlar içinde olmalarının doğru olmadığı iddiasında bulundular.
Eğer partide bu doğrultu dışında Cumhur İttifakı ile hareket etme yönünde bir karar alınması halinde yönetimden istifa edecekleri uyarısında bulundular.
Bu görüşlerini il yönetimine de ilettiklerini, kendilerinden böyle bir durum olmadığını Cumhur İttifakı ile yapılan görüşmenin eski yöneticiler tarafından yapıldığını bunu partiyi bağlamadığı yanıtını aldıklarını söylediler.
Partililer buna rağmen gelişmeleri dikkatle izlediklerini, eğer bu temaslar sonunda Cumhur İttifakı ile anlaşma gündeme gelmesi halinde partiden ayrılabilecekleri uyarısında bulundular.
Bu görüşü savunan çok partilinin olduğunu belirttiler.
-----------------
GENEL BAŞKAN TARAFTAR DEĞİL
Saadet Parti üye ve yöneticileri Genel Başkan Temel Karamollaoğlu Cumhur İttifakını desteklemeye sıcak bakmadığını bunu partililerce olumlu bir gelişme olarak değerlendirildiğini bu kararlı tavrını devam ettirdiğini söylediler.
Saadet Partisinin ilkeli davranması, tavrını değiştirmemesi durumunda partinin daha da güçlenmesine neden olacağını, aksi durumda saf değiştirmesinin ise partiden kopmalara neden olacağını belirterek” Partimiz ilkelerine sadık üyelerden oluşmaktadır.
Bugüne kadar bu ilkeli tavrını sürdürmüştür.
Olağanüstü bir sebep olmadığı takdirde aynı ilkeli tavrını sürdüreceğine inanıyoruz.
Bu partiye gönül vermemiz bu ilkeli ve değişmeyen görüşü nedeniyledir” dediler.
-------------------
MÜCADELE DAHA DA KIZIŞACAK
Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı partileri arasında siyasi mücadele bundan sonra da artarak devam edeceği görülüyor.
Her iki kanattaki parti sözcülerinin konuşmalarında birbirine yönelttikleri ağır suçlamalar, ağır ithamlar seçim gününe kadar daha da yoğunlaşacağı bunun parti tabanına da yaygınlaşmasını halk içinde de kutuplaşmaya neden olacağı endişesi var.
Parti sözcülerinin birbirine yönelttikleri ağır, hakarete varan sözleri parti tabanlarında da yankı buluyor.
Partililer arasında yapılan konuşmalarda üst yönetimlerin kullandıkları itham edici sözlerin il ve ilçe yönetimlerine, partililere de yansıması gelecek açısından endişe verici bir durum yaratabilir.
Tüm bu tahrik edici konuşmalara karşın halkın büyük bölümünün sağ duyulu davranıp parti liderleri ve parti sözcülerinin konuşmalarını dikkate almaması demokrasimiz açısından olumlu bir gelişme.
Halkın bu sabrının, sağduyulu olumlu yaklaşımının parti üst yönetimlerinin de dikkate alması gerekir.
Tüm partiler yüksek perdeden konuşulup karşı partilere ithamda bulunup konuşmaları yerine bu pandomi döneminde halkı biriken sorunlarını gündeme getirilmeli. Çözüm yolu olacak söylemlerde bulunmaları partileri açısından da yararlı olacaktır.
Bunun bilinmesine rağmen partililerin birbirine ağır ithamlarda bulunmalarının aslında kendilerine oy veren parti tabanını yanında tutması için başvurulan bir taktik olduğu inkar edilemez.
Bunun seçim sandığına nasıl yansıyacağı ise belli değil.
Dileriz önümüzdeki günlerde siyasi parti yöneticileri birbirini suçlayıcı konuşmalarını makul düzeye indirip halkın kutuplaşmasına neden olmayacak sözcüklerle hitap yolunu seçerler.
Halk arasında bir tabir vardı “ Keskin sirke küpüne zarar verir” denir.
Siyasilerin böyle birbirine hakarete varan konuşmaları da en çok kendi partilerine zarar yazar.Çünkü halk siyasilerden birbiri ile dalaşmaları yerine sorunların çözümünü bekliyor.
------------------------
FIKRA
ÇÜNKÜ YEĞENİYMİŞ
Ünlü bir Amerikalı kendisine bir yardımcı arıyordu.
Bulacağı adamı hem sağ kolu yapacak hem de bazı tesislerinin idaresini ona verecekti
İlk elemenin ardından müracaatta bulunan yüzlerce kişiden sadece üç kişi kalmıştı.
Amerikalı:
“ Şimdi üçünüze de aynı test sorusu soracağım. Bu soruma en iyi cevabı veren işe girecek.Sorum aslında çok basit “iki kere ik kaç eder?”
Birinci “4 diye yanıtladı.
İkinci ise “10” dedi. Üçüncüsü ise “ 5” cevabını verdi.
Amerikalı işadamı “5 diye cevap vereni seçtim .Çünkü birinci aday 4 dedi.Yani çok basit cevap verdi.Muhayyileden yoksun biri olduğunu gösterdi.İkinci aday ise soruma 10 cevabı verdi O çok muhteris,titiz biri, hatta şerefsiz biri.Sırtımı dönsem bana kazık atmaya kalkacak.Ben de üçüncüsünü seçtim Çünkü esprisi var mantıklı olmayı da biliyor.Üstelik de yeğenim oluyor”
