Yayın organlarımızda  her gün okuyor ve izliyoruz.:

Dar gelirliler geçim sıkıntısından şikayetçi.

İktidar muhalefetten şikayetçi.

Muhalefet iktidardan yakınıyor.

Köylüler girdi fiyatlarının yüksek olduğundan şikayetçi.

Gençler işsizlikten şikayetçi.

Ekmekliler maaşlarının azlığından şikayetçi.

Halkımız meraların yağma edilmesinden şikayetçi.

Bakkallar iş alanlarının daraldığından yakınıyor.

Hastalar ilaç bulmamadan muzdarip.

Babalar çocuklarından çocukları ailesinden şikayetçi.

Kadınlar kocalarından,kocaları eşlerinden yakınıyor.

Muhalefet TRT’nin yayınlarında yer bulamamaktan şikayetçi.

Veliler eğitimin kalitesinin azaldığından yakınıyor.

Aileler özel okul fiyatlarının yüksekliğinden şikayetçi.

Araç sahipleri akaryakıt fiyatlarının yüksek olmasından muzdarip.

Halk ulaşım fiyatlarının yüksekliğinden şikayetçi.

Halk  ihtiyaçlarındaki girdi fiyatlarındaki aşırı artıştan şikayetçi.

Bu şikayet sayısını çok daha da artırabiliriz.Peki bu şikayetleri çözümlemekle sorumlu olanlar  bunun karşısında ne yapıyor.

Onlar da  işi en üst makamların çözemediğinden şikayetçi.

Bakıyoruz, meslek kurum temsilcilerimiz halkımız gibi sadece sorunu şikayetle yetiniyor.

Peki, bu sorunların çözümü nerede,kim  bu sorunları giderecek .Bu meseleler sadece şikayet noktasında kalır,”temcit pilavı” gibi her gün tekrarlanır,çözüm aranmazsa bu  hayati sorunlar halkta  bağışıklık yaratıp olanları kabul etme konumuna gelmez mi? Başka ülkelerde halkın ve temsilcilerinin  bu sorunların çözümü için gerekli yasal girişimlerin  yapıldığı  bir zamanda bizler sadece onları seyretmekle mi yetineceğiz. 

-----------------

KISSADAN HİSSE

ÇÜNKÜ

Ünlü bir Amerikalı işadamı kendine bir yardımcı arıyordu.bulacağı adamı hem sağ kolu yapacak hem de bazı tesislerin idaresini ona verecekti.

İlk elemeden sonra Münacat eden yüzlerce kişiden toplam üç kişi kalmıştı.

Amerikalı:

“Şimdi üçünüze de çok kolay test sorusu soracağım ”dedi.

En iyi cevabı  veren,bu işe alınacak.sorum çok basit.İki kere iki kaç eder?”

Birinci :

“Dört” diye cevap verdi. İkinci ise 10 dedi. Üçüncü ise beş “diye cevapladı.

Amerikalı “üçüncü arkadaşınızı seçtim” dedi.

“Çünkü birinci dört dedi.Bu  cevap  beni tatmin etmedi” İkinci on cevabını verdi.ikini başvuru sahibi   ise  çok muhteriz hatta şerefsiz biri.Sırtımı dönsem bana kazık atabilecek biri…

   Ben üçüncüde karar kıldım.Çünkü cevabın esprisi var..mantıklı olmasını da biliyor.Üstelik de yeğenim….”

------------------------------------

ÖZLÜ SÖZ

Elmas nasıl yontulmadan mükemmel hale gelmezse, insan da acı ,çile çekmeden olgunlaşamaz.

KONFUÇYUS

           

   

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.